Mustafa PAÇAL
Başbakan’ın Avrupa Parlamentosu’nun (AP) gezi eylemleri nedeniyle vermiş olduğu “kınama” kararını “tanımıyoruz” açıklamasından sonra, AB Bakanı Egemen Bağış’ın “AB’nin bize ihtiyacı var, bizim yok, onlara bak git oğlum diyebiliriz” açıklaması, zaten fiilen donmuş olan Türkiye-AB ilişkilerinin iyice gerilmesine neden oldu. Başbakan’ın içteki gerginliği giderek artıran “kırıcı ve kışkırtıcı dili” ve davranışından, bu sefer de Avrupa nasibini almış oldu.
Bu arada AB’den sorumlu bir bakanın, AB ilişkilerini böyle “kahve ağzıyla” gündeme getirmesi, AB işinin, bakan tarafından ne kadar hafife alındığını göstermesi bakımından hayli düşündürücü oldu.
Oysaki, İrlanda’nın dönem başkanlığı AB-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi için oldukça umutlu başlamıştı. Bu dönem en azından “bölgeler politikası” dosyasının müzakerelere açılması bekleniyordu. Ancak özellikle Almanya Şansölyesi Merkel, Başbakan’ın AP’nin kararına karşı almış olduğu tutumu “kabul edilemez” buldu. Şimdilik bir uzlaşma sağlandı ve dosyanın yıl sonunda da olsa müzakereye açılması sağlanmış oldu.
Bu arada yeri gelmişken, Türkiye-AB ilişkilerinin yakın geçmişine bir göz atmakta fayda var.
Türkiye-AB ilişkilerinde Aralık 1999, tüm ilişkiler tarihinde yeni bir başlangıca işaret ediyordu. Tarihsel olarak, iki farklı dinî inançtan gelen, ancak birbirine çok yakın bir tarihe sahip olan bu iki ayrı gelenek sahibi toplumsal ve kültürel yapılar, artık ortak bir hukuk dâhilinde birarada yaşamanın bu ilk ciddi adımını atmış oluyorlardı. Ve Türkiye, AB’nin tam üyeliği için adaylık statüsünü, bu tarih itibarı ile elde etmiş oluyordu. Turgut Özal hükümetinin 1987 yılında AB’ye tam üyelik için başvurusu ile başlayan bu süreç, 1995 yılında Tansu Çiller hükümeti ile Türkiye-AB ilişkilerinde başka hiçbir ülkede uygulaması olmayan, ticarette Gümrük Birliği Anlaşması’yla ivme kazanması, ilişkilerin bu aşamaya gelmesinde yapıcı bir rol oynamış oldu.
Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005 tarihinde resmen başlamış oldu. Fakat bu tarihten önce 24 Nisan 2004 tarihinde, Annan Planı için Kıbrıs’ın her iki tarafında referandum yapılmıştı. Referandumda Türk tarafı yüzde 64 evet derken, Rum tarafı yüzde 75 hayır oyu vermiş ve Kıbrıs sorununun çözümü için bugüne değin hazırlanmış olan en kapsamlı barış planı suya düşmüştü. Bunun başlıca nedeni olarak da, AB’nin Kıbrıs Rum kesimini, 1 Mayıs 2004 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tam üyeliği alması hâlinde karşımıza çıkıyordu. Bu gelişmenin ardından AB, Türkiye’den Gümrük Birliği Anlaşması gereği, limanlarını Kıbrıs Rum kesimi için de açmasını talep etti. Türkiye buna bence kısmen haklı nedenlerle , hayır dedi. Bunun üzerine AB, Almanya ve Fransa’nın da baskısıyla, ağırlıkta ekonomik ve sosyal konuları kapsayan sekiz temel başlıktaki dosyayı müzakerelere kapattı.
Ve bu durum AB-Türkiye ilişkilerinde bir kırılma noktası oluşturdu. Bir yandan Almanya ve Fransa’nın yani Merkel- Sarkozy, diğer yandan Türkiye, yani Erdoğan, Kıbrıs sorunu üzerinden işi bir anlamda karşılıklı güç gösterisine dönüştürdüler ve 2005 sonrası AB ve Türkiye ilişkileri bu nedenle, adeta soğudu ve 2010’dan sonra hiçbir dosya müzakerelere açılmadığı için, şimdiye kadar fiilen dondu.
Şimdi zaman AB’ye karşı oryantalist diklenmelerden ziyade, AB ölçülerinde, bir demokratikleşme için, yeni anayasa ve Kürt sorununun çözümü için atılan adımları güçlendirme zamanı...
AB’nin de Türkiye’nin tam üyelik kararı için radikal adımlar atması, hele şimdi oldukça hayati bir önem taşımaktadır.
Son günlerde Sayın Başbakan, Gezi olayları nedeniyle yapılan “Türk baharı” tanımlamalarına karşı, bunun AK Parti’nin 2002 kasımında seçimleri kazanmasıyla olduğunu söyleyeduruyor.
Aslında bir bakıma, Başbakan doğru söylüyor. AK Parti 2002’den 2005’e kadar AB ilişkilerinde olsun, demokratikleşme alanında olsun, önemli reformlara imza attı.
Son olarak Kürt sorununun çözüm için başlattığı “çözüm süreci” bunun tamamlayıcısı olarak değerlendirilmeli.
Ancak Suriye sorunu başlayan ve Gezi eylemleri ile devam eden süreç, tüm bu genel görünümü olumsuz şekilde değiştirdi ve geriye gittik.
Eğer Sayın Başbakan, Suriye ve Ortadoğu’da sorunların çözümüne “yeni Osmanlıcılık” ve “Sünni” eksenli yaklaşım havasının yarattığı algı ile bir bölge politikası sürdürmekte ısrar ederse;
Eğer Sayın Başbakan, Gezi olayları üzerinden toplumsal farklılıkların barış içinde birarada yaşamalarını zedeleyecek “bitirimliği” kullanmaya devam ederse;
Ve tabii ki Türkiye’de demokrasi dışı yöntemlerle hükümeti devirme hesabını yapan darbeci çevrelerin, Gezi eylemleri üzerinden bir darbe ortamı yaratma hesaplarından vazgeçmezse;
Ve eğer, muhalefet partileri ve STK’lar da, demokratikleşme ve çözüm sürecine açık bir destek vermezse,
Türkiye görünümü, her alanda şimdikinden daha da geriye gitme riskleri taşıyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020