Nadi ÖZTÜFEKÇİ
Şu sıralar "Algı Operasyonu" kavramından en fazla söz edenler, başta Apdulkadir Selvi olmak üzere Ak Medyaşorlar ve tam ters bakış açısından olmak üzere galiba bir de benim.
Ak Medyaşorlar; AKP karşıtı bir kaç medya ve bir iki Cemaat medyasının AKP'ye karşı "Algı Operasyonu" yürüttüğü iddiasındalar.
Ben de kendimce -artık yazılarımı okuyanları bıktırma aşamasına geldi- küresel sermayenin AKP ve kapitalizmden yana, sistemli, ustaca ve çok yoğun algı operasyonları yaptığı kanısındayım.
Algı operasyonunun ne olduğu uzun bir inceleme ve irdeleme konusudur. Bana göre geldiği aşamayı da göz önüne alırsak doğru ifadesi “Algı Denetimi” olmalıdır. En büyük mağdurları sol ve demokrasi güçleridir.
Bu, çift yönlü bir mağduriyet…
Sol ve demokrasi güçleri hakkında toplumun geneline yönelik yapılan dezenformasyon yıllarca kendisine karşı ön yargı oluşmasına yol açmış, sol ve demokrasi güçlerinin topluma ulaşmasında en önemli engel olmuştur. Bunun ayrıntılarını sol mücadelede yer alan herkes bilir.
Ama bence daha önemli ve daha etkili olanı ise sol ve demokrasi güçlerinin bizzat kendisine, onların algılarına yönelik olanı, sureti soldan gözükerek yapılanıdır. Evet, bence Türkiye solu ve demokrasi güçleri dezenformasyon ve algı operasyonun dolaysız etkisinde en fazla kalmış kesimdir. Ne yazık ki en az ilgi ve önemi de onlar gösterir. Bence algı operasyonları son otuz yılın en etkili siyasi ve ekonomik yönlendirme yöntemlerinden biridir. Solun bu günkü hali de bu operasyonun bir sendromudur.
Dediğim gibi oldukça detaylı ve geniş bir konudur, ayrıntılı bir irdelemeyi sonraya, daha da iyisi uzmanına bırakalım.
Ama çok kısaca; ne olup olmadığı konusunda ve bazı örnekler üzerinden bir iki şey söylenebilir. Kesinlikle Apdulkadir Selvi'nin iddia ettiği gibi; bir iki köşe yazarının etkisiz yayın organlarında palyatif dokundurmalar, gerçek ya da gerçekdışı, tepkisel iddialar değildir. Süreklilik ve yaygınlık, merkezilik ve senkronizasyon, kısa ve uzun erimli hedeflerin aynı anda güdülmesi gibi özellikleri olan bilgi çarpıtma ve algı oluşturma çabalarıdır.
Aslında AKP ye karşı Algı Operasyonu yapıldığını her fırsatta yineleyerek Apdulkadir Selvi'nin yaptığı şey, tipik bir Algı Operasyonu örneğidir. Öncelikle yalandır. Çünkü AKP’nin karşısında onu hedef olarak gören ne küresel ne de ulusal çapta, güçlü, organize ve erk sahibi bir odak yoktur. Tarihte görülmemiş düzeyde iktidar, hükümet ve egemen sınıf, uluslararası sermaye ve emperyalist güçler bütünleşmesi mevcuttur. Bunun yanında AKP ye karşı yapılan muhalefet hiçbir zaman senkronize olamadı ortak akıl geliştiremedi. Buna rağmen sürekli Apdulkadir Selvi ve diğer medyaşorların "AKP’ye ve Erdoğan’a karşı algı operasyonu var” tekrarları, “her türlü engelleme çabalarına rağmen seçilen AKP ve Erdoğan iktidarı” imajı oluşturmak amaçlı bir algı operasyonudur.
Bu yazıda Algı Operasyonu (Zihin Mühendisliği, Kanı oluşturma, Algı Denetimi) konusunu topyekun değerlendirmeye niyetim yok -dediğim gibi hazır ve henüz yeterli de değilim- ama bazı algı operasyonları ve onun sendromlarına örnekler üzerinde durmak istiyorum.
Bunlardan bir tanesi Ilımlı İslam projesi kavramı…
Önce kavramları -en azından- ne anlamda kullandığımı açıklayayım. Ben “ılımlı İslam” kavramıyla “Ilımlı İslam Projesi” kavramını aynı anlamda kullanmıyorum. Çünkü Ilımlı İslam bir proje değil bir vakıadır. İslamiyet’in ta ilk doğuşundan itibaren bünyesinde taşıdığı ‘takiyye’nin bir uzantısıdır. Örneğin Mısır’daki İhvanü'l-Müslimin hareketi bir proje değil ama İslamcılığın tipik bir özelliği takiyenin yansıması olarak Ilımlı İslam’dır. Keza Refah Partisi ve Milli Görüş hareketi de…
Ama AKP bir projedir ve bu projenin “Ilımlı İslam Projesi” olarak tanımlanması yanlıştır.
Ilımlı İslam projesi kavramının bence oldukça yanıltıcı olduğu ve gerçeği çarpıttığı kanısındayım. Bu konudan bir yazımda bahsetmiştim. Bunun doğrusu “Uyumlu İslam Projesi” olmalıdır. Çünkü “Ilımlı İslam” içerisinde bir “kabul edilebilir” telkinini içeriyor. Radikal İslam’la arasında bir farklılık algısı uyandırıyor. Oysa Ilımlı İslam projesi diye bir şey yoktur. Projenin gerçek tanımı “Uyumlu(Kapitalizmle) İslam Projesi” olmalıdır. Küresel Sermayenin bu projesi asla “ılım” amaçlamamaktadır. Kapitalizme çelişkili olmamak kaydıyla her türlü tutuculuğa ve aşırılığa da açıktır. Ilımlı İslam projesi kavramının amaçladığı algı çarpıtması da işte bu gerçeği gizlemektir ve proje bu amaçla, bile isteye, bu adla, “Ilımlı İslam Projesi” adıyla piyasa edilmiştir. Birçok yerde Radikal İslam’ın desteklenip öne sürülmesi de aynı projenin bir parçasıdır. Amaçlarından biri de Ilımlı İslam projesini (Uyumlu İslam) kabul edilebilir kılmaktır. Yani tam anlamıyla “veremi gösterip, sıtmaya razı etme” taktiği…
AKP iktidarı ılımlı İslam kavramı üzerinden yürütülen algı operasyonunun en tipik sendromudur. Öncelikle; AKP, Türkiye’de yükselen gerici, radikal İslam tehlikesinin bertaraf edilebilmesinin çaresi olarak gösterildi. Gerek Sivas Madımak katliamı, gerekse o sıralar medyada abartılarak yansıtılan Aczmendiler ile ilgili haberler ve sonradan açığa çıkan Veli Küçük bağlantıları falan düşünülürse Radikal İslam’ın yükselmekten daha çok, yükseltildiğini ya da yükseliyor gösterildiğini görüyoruz. Bütün bunlar, ilk bakışta 28 Şubat Postmodern Darbesine ulaşmak için yapılan bir takım klasik algı operasyonları dizisiymiş izlenimi verse de; aslında 28 Şubat’ı da içine alan, çok daha büyük bir algı operasyonun öncelleriydi. 28 Şubat bir post Modern Darbe olmaktan çok, bir Postmodern Algı operasyonudur. 28 Şubat öncesi, Refah Partisi özelinde yükselen “irtica tehlikesi” algısı abartılı olarak yaratılırken, 28 Şubat operasyonu ile de mağdur mütedeyyinler üzerinden, bir çözüm olarak Ilımlı İslam algısı yaratıldı.
İşte, AKP iktidarı; bu büyük algı operasyonları dizisinin bir sonucu olarak, bir yandan yükselen(!) Radikal İslam’ın bir çaresi olarak “ılımlılıkla” taçlandırılırken, diğer yandan “darbe mağduru ve askeri vesayete rağmen iktidara gelen” bir parti olarak da demokratlıkla taçlandırıldı. Aslında gerçek ılımlı İslam ve darbe mağduru, içinden sezaryenle çekip çıkarıldığı Refah Partisiydi. Darbe Refah Partisine yapılmış ama mağduriyet tazminatı AKP’ye ve Erdoğan’a ödenmişti. AKP ve Erdoğan’ın Refah Partisi ve Erbakan’la arasındaki ilişkinin bıçakla kesilir gibi bitmesi, Erbakan’a karşı büyük vefasızlığı, Erbakan’ın çeşitli baskı ve yıldırmalarla susturulması bu operasyonun “nedense” üzerine fazla gidilmeyen önemli bir ayrıntısıdır.
Sivas Madımak Katliamının sanık avukatlarının çoğunun sonradan AKP milletvekili olmasının arkasında yatanlara bir de bu açıdan bakmak gerekir. AKP Milletvekili olmakla ödüllendirilen hizmetler gerçekte neydi? Bu katliamın sadece gerici bir ayaklanma olmadığı, aynı zamanda büyük bir projenin uzantısı olduğunu örtbas etmek olabilir mi? Sanıklarla o derin paralellik arasında uzlaşmayı sağlamak, “sus” tazminatlarının ve gözdağlarının pazarlığını ve aracılığını yapmış olamazlar mı?
Ancak ne yazık ki bütün bu ayrıntılar ve daha birçokları diğer tamamlayıcı başka algı operasyonları ile gözden kaçırıldı.
Ben “Türkiye solu ve demokrasi güçleri dezenformasyon ve algı operasyonun dolaysız etkisinde en fazla kalmış kesimdir.” derken; öncelikle solun AKP’ye ve Erdoğan’a bugünkü ‘şaşı bakışı’na yol açan algı çarpıklığının kökenlerinin buralara kadar dayandığını düşünüyorum.
Böylesi bir algı operasyonunun sonucu olarak; Erdoğan iktidarı, solun önemli bir kesimi tarafından açık ya da gizli, bilerek ya da bilmeyerek, dolaylı ya da dolaysız, sürekli ya da zaman zaman desteklenmiştir.
“Ilımlı İslam Projesi” saptırmasının diğer algı yönlendirmeleriyle bütünleşerek AKP’ye yönelik algılardaki çarpıtma bence basit bir olay değil.
Öncelikle bir “ılım” beklentisine yol açıyor. Kapitalizmle çelişkili olmadığı sürece İslami tutuculukta sınır tanımadığı ve tanımayacağı atlanıyor.
Ilımlı İslam’ın kendine özgü ve özerk bir politika izleyebilen yapısını AKP’de de olduğunu sanmak gibi bir yanlışa yol açıyor. Böylece Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde; “Küresel Sermayenin Erdoğan’a karşı olduğu” gibi dezenformasyonlar yaygınlaşabiliyor. Örneğin; “Mısır ve Filistin konularında emperyalist müdahalelere karşı çıktığı için üzeri çizildiği yeni bir ılımlı İslam projesi olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’un öne sürüldüğü” yorumlarının kendini solda görenler tarafından yapıldığını gördük. Bu dezenformasyon Erdoğan ve AKP’nin işine yaradı. Böylece yeni, suni mağduriyetler siyasi prime dönüştü.
Algı Denetimi sadece Ilımlı İslam Projesi kavramındaki çarpıtmalarla olmuyor.
Bugüne doğru gelirken; diktatörlüğe giden yolda atılan her türlü adım, bir demokrasi kazanımıymış gibi algılanıp sürekli şenlikler yaşanmasına yol açan bugünkü atmosfer de o günlerden başlayan büyük formatlamanın bir sonucudur.
Bugün bu yeni padişahlık ve derebeylik sistemine geçişin şenliklerine, solun önemli bir kesimi tarafından ya bizzat katılarak ya alkışlanarak ya da alkışlanması mazur görülerek dolaylı dolaysız katılmasına yol açan, o sersemletici bahar ortamının yaratılması da uzun erimli ve sofistike teknik ve teknolojilerin kullanıldığı büyük bir yatırım sonucudur.
Bir algı çarpıtması örneği olan kimlik siyaseti üzerinden yürütülen yeni muhalefet(!) tarzı sadece sınıflar arası kavganın gölgelenmesine yol açmıyor. Aynı zamanda Küresel Sermayenin icazet ve teşviki ile geçilmek istenen ve AKP’nin İslamcı özelliği ile de uyumlu olarak rötuşlanan post modern derebeylik sisteminin mucizevi bir demokrasi ilacı olarak yutturulmasına da yol açıyor. Ulusal kelimesine bulaştırılan radyasyon ulusal bir sorun ve politika olarak ele alınması gerektiren eğitim, sağlık, enerji vb. gibi alanlarda iktidarı istediği uygulamaları güle oynaya yapmasını sağlıyor.
Şu an yaşanan en güncel algı çarpıtması ise muhalefet üzerine yapılmakta. AKP’nin yükselmesi karşısında yeni bir muhalefet oluşturmak gibi; kendi iç dinamiğinden kopuk, manipülasyonlarla yürütülmeye çalışılan bir algı operasyonu vizyona sokuldu. Ana fikri; eskisini parçalayıp, bir iki ilave ile yeniden monte etmek üzerine kurulu. Yıllardan beri iktidar yerine muhalefete yapılan muhalefet, bu defa yok etme planına dönüştü. Türkiye’yi yakın gelecekte bekleyen bazı sorunların aciliyeti göz ardı ediliyor. Perdeler tutuşmuş, ev yanmak üzereyken biz yangın söndürme cihazını yenilemeye, kalkıyoruz. Yeni demokratik kazanımları geçtim, bütün demokratik kazanımları yakıp kül edecek bu yangını söndürmek için elde ne varsa kullanıp, bir an önce bu büyümekte olan yangını söndürmemiz lazım.
Ama galiba önce buna niyet etmek gerekiyor. Tabii “Ev yansın, arsasını müteahhide verir bir kat da bana çıkar” deniyorsa o başka. Siz yine de dikkat edin bu küresel TOKİ arsanızı da elinizden alıp sizi dımdızlak ortada bırakabilir..
Gelin bu algı dentimini ciddiye alalım. Kendi algılarımızla bulduğumuzu ya da farkettiğimizi sandığımız bir çok algının bizzat öyle algılamamız istendiği için yaratılan atmosferin bize yansıttıkları olup olmadıklarını bir düşünelim.
Ne kadarını kendi öz irademiz ve serbest yetilerimizle algılıyoruz, ne kadarını bizim öyle düşünmemizi istedikleri için, yönlendirilerek algılıyoruz?
Yükselen trendlere dikkat!
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları






































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2018
18.04.2018
7.02.2018
9.02.2017
15.02.2017
27.01.2017
22.01.2017
4.02.2016
11.03.2016
20.11.2015