Nadi ÖZTÜFEKÇİ
Erdoğan önce dışlandı, sonra gönlü alındı.
Bu kadar fırçalanıp cilalandıktan sonra Erdoğan yıldız gibi parlayacak.
Ülkedeki demokrasi ve adalet umutları da ABD ve AB devletlerine kaldı.
Bir odak, bütün algılarımızı formatlıyor adeta.
Bir zamanlar askeri vesayete karşı umut olan Erdoğan'a karşı demokrasi umudunu şimdi dışarıda arıyoruz.
Hani çok tekrarlanan "dış tehlike" vardı ya, şimdi yerini "dış umut"a bıraktı
ABD gezisinde Erdoğan'ın 'ın kulağının çekilmesini dört gözle bekler olduk.
Liberaller, İslamcılar ve Kürt Hareketinin arasındaki ittifakın kendini tamir etmesi de Türkiye'deki "demokrasi mücadelesinin" can simidi konumunda.
Aslında bu ittifak hiç bozulmamıştı.
Sadece, fazlasıyla "balım, gülüm, canciğer kuzu sarması" olan bu durumu pazarlamak zordu.
Örneğin "Gezi Direnişi" gibi sendromları oluyordu.
O yüzden bir iki yıllığına kendi haline bırakmışlardı.
Bir beklenti toplumsal kırılma ya da bir iç savaştı.
Bu beklenti gerçekleşmedi.
Ancak egemenlerin en büyük ustalığı "A", "B" planlarının her zaman hazır olmasıdır.
Toplumsal kırılma gerçekleşmese bile topluma sağlam bir mesaj verildi.
Denildi ki; "Sizin pek fazla hoşnut olmadığınız bu ittifak bozulursa insanlar ölür, tutuklanır, karşılıklı terör artar. Bunlara razı olmak istemiyorsan bu ittifaka razı ol"
Ancak böylesi, yani kavgalı gürültülü mesajlar bir çok imla ve vurgu hataları içerir, beklenmeyen gelişmeler mesajın ana fikrini saptırabilir ve taraflar işi fazla ciddiye alabilirlerdi.
Yani henüz gerekli aşamalar gerçekleşmeden bu serbest sitil güreşin kavgaya dönüşmesi bölgeye yönelik planları bozabilirdi.
Örneğin PYD konusunda Erdoğan'ın tavrı, Dolmabahçe mutabakatında mızıkma, ikide bir de tekrarlanan kırmızı çizgiler Erdoğan'ın son zamanlarda dönemsel rolünü fazlasıyla abarttığının bir göstergesiydi.
Aslında bu kavganın uzama nedenlerinden biri de Erdoğan'ın "bensiz olmaz" mesajının kendisiydi.
Galiba ABD'deki görüşmelerde bu ittifak kendini tazeleyecek.
İsrail ve Erdoğan arasındaki 'kavga'nın bir düğün halayına dönüşmesi gibi Cemaat, Kürt hareketi ve Liberallerle İslamcıların arasındaki kavga da önce tekrar serbest stil güreşe, sonra grekoromen ve daha sonra coşkulu bir 'halay'a dönüşebilir.
ABD'nin elinde bu güne kadar kullanmadığı Erdoğan'ı hizaya getireceği o kadar çok koz var ki...
Rıza Sarraf olayı, Mit TIR'ları, IŞİD ve Cemaatin heybede sakladığı bir çok iri turp ve Erdoğan'ın tepesinde "Demokles'in kılıcı" gibi sallanan yakın tarihteki Irak diktatörü Saddam'ın akıbeti...
Bana kalırsa eski dostlar AKP ve Cemaatin de arası düzelebilir.
Bu arada ortaya çıkan bir durumu gözden kaçırmamak lazım.
Son günlerde adeta "yerlerde sürünüyor" görünümünde olan, adeta artık bitti diye düşünmeye başladığımız Gülen Cemaatinin hiç de göründüğü gibi olmadığını, hala önemli bir aktör olduğunu anlamış olduk.
Rıza Sarraf'ın tutuklanması 17-25 Aralık soruşturmasının aslında hala devam ettiğinin kanıtı ...
Çok yakın zamanda "Paralel Devlet" aniden "çakışık devlet"e dönüşebilir.
Küçük bir sorun var.
Bütün bu ölümlerin, hırgürün, kavgaların bir günah keçisi olmalı.
Hani o fıkradaki "Madem herkes olduğu yere döndü, biz bu haltı neden yedik?" hesabı;
"Madem kaldığımız yerden devam edecektik bunca ölüm niye?" diye sorulmasına cevap olarak, şöyle Erdoğan'ın bas bas bağırıp "Beni kandırdılar" diyebileceği bir kesim olmalı.
Bir kişi, bir kurum ya da bir görüş..?
Bu işin gedikli adayı CHP yeteri kadar kullanıldı.
Üstelik CHP tabanın artık kazanılması gerekiyor.
Zaten bunca şehit, bunca ölümün sürdürülmesinin nedeni biraz da CHP tabanının temsil ettiği, aslında CHP'ye oy vermeyenleri de içeren geniş kesimlerin kırmızıçizgilerini yılgınlık ve bıkkınlık yaratarak pembeleştirmek değil miydi?
Paralel Devlet kavramı zaten kullanmaktan aşınmıştı.
Kaldı ki o konuda atıp tutmak pek de kolay değil. Zira attığın, bumerang gibi dönüp dolaşıp suratının ortasında patlayabilir.
Akla bir iki olasılık geliyor.
Derin devlet ilk akla gelen. Erdoğan yakın zamanda "Beni derin devlet kandırdı" diye ortaya çıkabilir.
TSK ve hatta MİT bile yeni günah keçisi adayları arasında.
5 Şubatta ben kendimce böyle bir olasılıktan söz etmiştim
http://noztufekcifacepaylasimlari.blogspot.com.tr/2016/02/dikkat-erdogani-yine-kandirabilirler.html
O günden bu yana bu olasılık azalmadı, bana kalırsa arttı.
Rıza Zarraf'ın tutuklanması bu olasılığı arttıran etmenlerden biri...
Mit TIR'ları haberinin faturası, bu haberi ilk yayınlayan Aydınlık Gazetesine değil de daha tepki çekecek Cumhuriyet yazarları Can Dündar ve Erdem Gül'e kesilmesi, mahkemeye konsolosların katılması gibi gelişmeler Erdoğan'ı zor durumda bırakacak.
Erdoğan'ın;"Ben hata yapmışım" demesi düşünülemeyeceğine göre çark etmesi için bir bahane, bir günah keçisi için en uygunu "Derin Devlet"
Sabancı Suikastının faillerinin yakalanması ve o davadaki gelişmeler ise Erdoğan'ın şu ana kadar işbirliği yaptığı Derin Devlete sırtını dönmesi için bahane yaratacak.
Eğer yola Erdoğan'la gidilecekse Erdoğan'ın yeni bir manevra yapması şart.
O manevra da büyük olasılıkla, "Beni Derin Devlet kandırdı" ya da "Mit kandırdı" şeklinde olabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2018
18.04.2018
7.02.2018
9.02.2017
15.02.2017
27.01.2017
22.01.2017
4.02.2016
11.03.2016
20.11.2015