1 Aralık Pazartesi’den itibaren D-100 Karayolu’nda otomobil sürücüleri için hız sınırı 110 km/s’den 70 km/s’ye, kamyon ve ağır tonajlı araçlar için ise 90 km/s’den 60 km/s’ye düşürüldü.

 Karayolları yetkilileri gerekçeyi “trafik kazalarını azaltmak ve yol güvenliğini artırmak” diye açıkladı.

Ama Düzceli sürücüler bu açıklamayı duyunca sosyal medyada adeta ateş püskürdü. Haklılar da…

Altlarında kadranı 200 km/s’i gören arabalarla Bolu, Düzce ve Sakarya’yı 70 km/s ile geçmek zorunda kalmak… Ya da ağır tonajlı araçla 60 km/s! Bu ne perhiz, ne lahana turşusu?

Özellikle Kurban Bayramı’ndan sonra İçişleri Bakanlığı hız sınırlarının “günü gününe, sürücüyü mağdur etmeyecek şekilde” düzenleneceğini açıklamıştı. Bugün gelinen noktada ise şehir merkezi hariç 110 km olan hız sınırı 70 km’ye düşürülmüş. Yani, halimize şükredelim; itiraz ederseniz “günü aratırız” mesajı veriliyor gibi.

Sosyal medyadaki tepkiler ise hakikaten sert:

“2-3 saate İstanbul’a gidiyorduk, artık Bolu’ya gitmek bile saatler alacak. Resmen tuzak, başka bir mantığı yok.”

“Buraları paralı yapsınlar, olsun bitsin. Mantık neresinde bu iş? Millete ceza kesme operasyonu gibi.”

“Önce yol yapıyorlar, sonra rant uğruna yolun iki tarafını ev ve dükkanlarla donatıyorlar. Sonra da hız sınırı uygulayıp halkı mağdur ediyorlar.”

Haklı sorular havada uçuşuyor: Duble yolda, şehir merkezi dışında hız sınırı 70 km/s olursa insanlar işine, hastaneye veya İstanbul’a nasıl yetişecek?

“3 şeritli yol yapacaksınız, hız sınırını düşüreceksiniz. O zaman insanlar 3. viteste mi gitsin?”

Tepkiler sadece yolun uzunluğundan değil, Düzce’nin “hedef alınmasından” kaynaklanıyor:

“Düzce il sınırına girdiğiniz anda MOBESE kameraları devreye giriyor. Ceza yemeden evinize gidemezsiniz.”

“Gerekçesini araştırın. Neden hep Düzce? Sahipsiz mi kaldı bu şehir?”

Bazıları işi devlete kadar taşıyor:

“Trafik güvenliği adı altında soygun yapmak gibi olmuş. Tebrikler!”

Karayolları yetkilileri, hız sınırının özellikle Bolu Dağı’nda yoğun kazaların yaşandığı noktaları hedef aldığını söylüyor. Ama Düzceli sürücüler için “güvenlik” ile “mağduriyet” arasındaki çizgi çoktan silinmiş. 70 km/s artık işkence gibi, şehir halkı sabrını test ediyor.

Düzce’de bu tartışma uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor. Sürücüler, “kazaları önlemek” bahanesiyle yürürlüğe konan uygulamanın tekrar gözden geçirilmesini bekliyor. Çünkü adaletin olmadığı bir hız sınırı, trafik güvenliğini değil, vatandaşın sabrını test eder.

Sosyal medyada tartışmalar şiddetle sürerken, iktidar partisi temsilcilerinin sessizliği de gözlerden kaçmıyor. Düzenlemeyi savunun veya eleştirin fark etmez; çıkın kamuoyunun karşısına, 110’dan 70’e düşürülme gerekçesini vatandaşa anlatın. Susmayın! Halk, hakkının nerede olduğunu bilmek istiyor.

Artık hız sınırları sadece trafikte değil, vatandaşın sabrında da test ediliyor. Düzceli sürücüler, sabah işe giderken akşam evlerine dönerken yaşadıkları trafik stresine bir de 70 km/s’lik hız sınırı eklenince, adeta “tıkalı yolda sabır” sınavından geçiyor…