Nevzat CİNGİRT
31 Ocak 2013 Perşembe günü, Başbakan Erdoğan’ın Düzce Valisi Sayın Adnan Yılmaz’ın da katıldığı 81 ilin valilerine “ devletin yumruğunu temsil eden vali profili bitmiştir “ dediği dakikalarda, Düzce Vali Yardımcısı Erdoğan Ülker başkanlığında yapılan “ 2013 İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı “ tarihinde ilk kez basın mensuplarının izlemesine müsaade edilmedi.
Hatırlatmakta fayda var:
Düzce il olduğundan beri yılda 4 kez vali başkanlığında il koordinasyon kurulu toplantısı yapıyor.
Bu toplantıyı önemli kılan en önemli özellik ise, Düzce ve ilçelerinde devam eden bütün yatırımlar, bir sonraki yıla devreden yatırımlar ile yapılması gereken işlerin bütün envanteri masaya yatırılıyor, tartışılıyor ve toplantının sonuç bildirgesi kamuoyu ile paylaşılıyor…
Valiliğin kamu güvenliği toplantıları hariç, yaptığı bu ve benzeri içerikteki bütün toplantılar yerel basın tarafından sonuna kadar takip ediliyor ve toplantının sonuçları ayrıntılı bir şekilde kamuoyuna aktarılıyor.
Devletin ve siyasi iktidarın bütün riskleri göze alarak 40 yıldır süren kan ve gözyaşını sonlandırmak için başlattığı müzakere süreci kamuoyunun gözleri önünde sürerken, Düzce Valiliği’nin yaptığı il koordinasyon kurulu toplantısının basına kapatılmasını anlamak mümkün değildir. Bu yasakçı zihniyet mutlaka sorgulanmalı, makul ve mantıklı bir açıklama yapılmalıdır.
Bizler bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak, mevcut siyasi iktidarın yaptıklarını destekleyen tarafta da olabiliriz eleştiren tarafta da.
Bir yanda her türlü riski göze alarak Türkiye’nin başına bela olan sorunları çözmeye çalışan siyasi iktidarın iyi niyetli yaklaşımı ile,
Vatandaşın birinci elden haber alma özgürlüğüne ambargo koyan “ ben devletim istediğimi yaparım, çık dışarı “ diyen yasakçı bürokratik devlet anlayışı arasındaki farkı mutlaka görmeli ve sorgulamalıyız.
Davul siyasi iktidarın sırtında, tokmak halka hesap vermeyen bürokratik devlet aygıtının elinde olduğu sürece, 2023 vizyonuna yürümeyi hedefleyen AK Parti Hükümeti, bu ikili iktidar yapısıyla nereye kadar gidebilir? Ülkemizin ertelenemez sorunlarını nereye kadar çözebilir?
31 Ocak Perşembe günü yapılan 81 il valisinin katıldığı toplantıda Başbakanın şu sözlerini bir kez daha hatırlayalım:
''Bir şehrin valisi, en başta o şehre bir vizyon verebilmeli, o şehre bir hedef gösterebilmeli, o şehre gerçekleşmesi mümkün bir hayal sunabilmeli. (...) Rekabetin bu kadar zorlaştığı, rekabetin bu kadar hassas bir dengede ilerlediği günümüz dünyasında, hiçbir şehrimizin valisi, sadece idareci olarak, sadece devletin oradaki temsilcisi olarak kalamaz. (...) Devletin yumruğunu temsil eden vali profili bitmiştir. (...) Protokol valiliği yapmayacağız, tam manasıyla halktan biri gibi olacağız.''
Başbakan Erdoğan'ın, Valiler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada sarf ettiği bu cümleler valilik kurumuna ilişkin eski ezberlerin değiştiğinin açık ifadesidir.
Başbakanın yukarıda tarif ettiği iki farklı vali profiliyle bundan böyle sık sık karşılaşacağız:
Bir yanda, görevli olduğu şehirde bayramdan bayrama halkın arasına karışan devletin protokol müdürü de olan; ben devletin ezerim, ben devletim sustururum, ben devletim yasaklarım diyen ve istediği zaman kullanmaktan çekinmediği taşradaki “ demir yumruğu “ olarak, 90 yılı bulan Cumhuriyet tarihi boyunca çok yakından tanıdığımız ceberut devleti temsil eden vali…
Bir yanda da Sayın Başbakanın tarif ettiği vali tipi:
Elini siyasetçiler gibi taşın altına koyan, sivil toplum örgütleriyle el ele, yönettiği şehirle ilgili donanıma sahip olan, görev yaptığı şehre hedef koyan, hayal sunabilen, şehir halkının taleplerine, ihtiyaçlarına ve özlemlerine cevap veren, onlarla bütünleşen ve Ankara ile şehir halkının temsilcisi olarak ilişki kurmayı başaran bir vali...
Valilikle ilgili bu iki çerçeve iki farklı anlayışı önümüzdeki günlerde Türkiye gündeminde çokça tartışacağız.
Ekonomisiyle, nüfusuyla, ister ülke içindeki, ister bölgesel sorunlarıyla birlikte iç içe büyüyün Türkiye, Ankara merkezli bürokratik bir devlet aygıtıyla daha ne kadar ilerleyebilir…
Gülay Göktürk’ün dediği gibi, “ Gözünü Ankara'ya dikmiş, kariyeri halkın desteğine değil, Ankara'daki sicil amirinin yazacağı rapora bağlı olan, şehir halkını değil, Ankara'yı memnun etmeyi esas almak zorunda olan bir bürokratın, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, vizyonu da hayali de Ankara’da bulunan bakanlık koridorlarının vizyonu ve hayaliyle sınırlı değil midir? “
Sahi, siz hangi bürokrat tipini kendinize daha yakın hissedersiniz?
Ceberut olanı mı?
Sevimli olanı mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
22.12.2025
20.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
7.12.2025
5.12.2025
4.12.2025