Nuray MERT
Öncelikle, son seçimde muhalefetin aldığı yüzde 48 oy, son derece hızlı bir şekilde bozuk para gibi harcanıyor. Seçimi kaybetmemiş tarafın ciddi bir muhasebeye girmesinde yadırganacak bir şey yok. Ancak, bu muhasebeyi yaparken kazançları da dikkAte almak gerekiyordu. Öncelikle, aslında ‘sağ, muhafazakâr seçmen katiyen CHP’ye oy vermez’ iddiasının doğru olmadığı yüzde 48 oy ile ortaya çıkmış oldu, ikincisi ‘Alevi bir Cumhurbaşkanı adayı Türkiye sosyolojisine ters’ iddiası da, aslında yıkılmış oldu. Ve aslında bu iki noktada kırılma Türkiye açısından umut vadedici bir gelişmeydi. Nitekim, seçimlerden önce, CHP ve milliyetçi ve muhafazakâr ittifakı, tarihsel bir uzlaşma olarak takdim ediliyordu.
Ancak, şimdi muhalefetin sağ kanadı başarısızlıklarının üstünü tekrar bu iki hurafeye sarılarak örtmeye çalışıyor. Böylece, uzlaşmaya aklı yatanlar değil, yatmayanlar esas alınıyor, gelecek açısından da tarihi bir uzlaşma fikri gözden çıkarılmış oluyor. Çünkü, böyle düşünülürse, başarısızlığın nedeni muhalefet partileri ve liderlerinin performansı değil, ‘Türkiye’nin politik sosyolojisi’ olmuş oluyor. Çünkü başarısızlığı soyut bir kavrama yıkmak, çok kolay ve siyasetçiler açısından çok kazançlı. Özetle, her zaman olduğu gibi kimse sorumluluk yüklenmek, kendini, partisini sorgulamak istemiyor.
Sanırsınız ki, bu ittifak içinde olmasaydı başta İYİ Parti olmak üzere muhafazakâr partiler oy patlaması yaşayacaktı. ‘Kendine güvenen borazancıbaşı’ derler, öyle bir ihtimal olsaydı, kuşkusuz CHP ile ittifak yapmazlardı, değil mi? Ama bazen zorunluluklar iyidir, nitekim bu zorunluluktan da ciddiye alınması gereken bir siyasi uzlaşma çıkmış oldu. Aslında, bu kazancı dikkate alarak da muhasebe yapmak mümkündü, olamadı.
Kazancı dikkate almaktan neyi kastettiğimi biraz daha açayım. Aslında bir yandan CHP’ye, diğer yandan Alevi bir adaya karşı muhafazakâr önyargılar, iktidara karşı biriken tepkilerin etkisi ile büyük ölçüde kırılmışken, bu kazancın altını çizmek, kimseye bir şey kaybettirmezdi. Çünkü, ‘sosyoloji, tarih’ falan deyip, sorunu topluma yıkmanın alemi yok belli ki, bu önyargılar kırılabiliyor. Çünkü asıl sorun, CHP’nin markasından ziyade bugünkü yetersizliği, sorun Alevilikten ziyade Kılıçdaroğlu’nun bir lider olarak zaafları.
Çünkü aslında, İYİ Parti’nin performans düşüklüğünün suçlusu CHP ile ittifak değil, Cumhur İttifakından farkının tam olarak ne olduğunun belli olmaması, yani siyasi ufuksuzluğu. DEVA, Gelecek ve Saadet Partisinin oy tabanının zaten çok küçük olduğu aşikâr. Asıl sorun bunlar, ama bunları sorgulamak da kimsenin işine gelmiyor. CHP içinde değişim isteyenler de sorgulama yapıyor gibi, ama Genel başkanın şahsı dışında neyin değişmesini istediklerini anlayan beri gelsin.
Dahası, seçimin galibi olan Cumhurbaşkanı, karşısındaki yüzde 48 oyu hesaba katmış ve muhalefetten daha fazla sorgulama yapmış gibi. En başta kabine değişikliği, seçim öncesi antipati toplayan siyasetçilerin kızağa çekilmesi ve ekonomik politika değişikliği, böyle bir muhasebenin sonucu gibi. Kendini revize etmiş bir iktidar karşısında, pek de farklı bir vizyonu olmayan İYİ Parti’nin CHP’ye yüklenerek gidecek fazla yolu olmayacak. DEVA Partisi’nin temsiline soyunduğu ekonomik modeli iktidar uygulamaya başladığı için hükmü kalmadı denebilir. Tüm bunlar, muhalefet ittifakının sorunun, tarihsel, sosyolojik falan değil, düpedüz alternatif bir vizyon eksikliği olduğunu gösteriyor.
Son olarak, muhalefetin en büyük numarası gibi görünen ‘yüzünü Batı’ya dönmek’ politikasının mevcut uluslararası koşullarda hiçbir karşılığı olmadığının bile farkına varamadılar. Adamlar, ‘aslında muhalefet AB üyeliği hedefi ile bizi sıkıştıracaklardı, böylesi daha iyi oldu’ diye açıkça söylediler. AB Türkiye’yi, Erdoğan AB’yi istemiyor ve taraflar aralarında gayet iyi anlaşıyorlar. Olayı kavramakta zorlanan taraf, dünyadan haberi olmayan, Batı’ya platonik aşkla bağlı muhalefet çevreleri. Ayrıca, Erdoğan’ın Batı’ya doğru manevra yapmakta zorlanmayacağını gayet iyi biliyorlar, nitekim ABD ile yakınlaşma bunu doğrulamış oldu.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024