Nuray MERT
Aslında bugünlerde ya çok şey yazmak lazım ya da hiçbir şey, zira her şey fazlasıyla birbirine karışmış vaziyette, nereden başlamalı, nerede bitirmeli? Maalesef, uzun, derinlikli muhasebelere yer yok, sabır yok, niyet yok ve nihayet biraz da vakit yok. İster istemez, “zor bir dönemden geçiyoruz, önce bu badireyi atlatalım” deyip, “şimdi”ye yoğunlaşmak durumundayız.
Bu nedenle aklı başında herkes, özetle, “bir felaketin ardından önce ortak çıkış yolu bulmaya kafa yoralım” diyor, “bu darboğazdan çıkış siyasi uzlaşma ve daha az değil, fazla demokrasi” diyor. İktidar partisi ve lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yönde umut vaat eden işaretler verdi, ama diğer yandan OHAL kararnameleri ve FETÖ ile mücadele çerçevesi şimdiden toplumsal barışı tehlikeye sürükleyecek bir hatta savruluyor. Halihazırda, Gülen grubuna gönül vermiş sıradan insanlar, onların gazetelerinde yazmış, savunmuş, desteklemiş olanlar ile “darbeci” olan arasındaki ayrım silinmiş vaziyette. Gülen grubuna yakınlık duyan gariban öğretmen ile karanlık işler çevirenler arasında hiç mi ayrım yapılmayacak, kamudan kovulanlar, toplumdan dışlananlar bu ülkede nasıl yaşayacak, düşünen yok gibi. Mesela, kamu görevlisi alım sınavlarında hile yapıldı ise, asıl sorumlusu o dönemde iktidar mevkiinde olanlar değil de, toptan o sınavlardan geçen herkes mi? Bedelini, bu dönemlerde o sınavlardan geçen herkes mi ödeyecek?
Mağdur oldukları kesin ama
Diğer taraftan, bir uçtan diğerine savrulup zamanında Ergenekon kumpasının mağduru olmuş insanların hakkı hukuku görmezden gelinirken, şimdi onları baş tacı yapmanın ne anlamı var? Bir haksızlığa uğradıkları kesin, ama dünya görüşleri demokratik bir Türkiye geleceğinin kurucuları olmaktan uzak insanları parlatıp öne çıkararak mı bu badireleri atlatacağız?
Bir diğer taraftan, bunca felaketin ardından, öfkeleri, intikam duygularını habire canlı tutup toplumsal barış adına köprü kurma imkânlarını mayınlamakla meşgul bazı iktidar yanlılarının yarattığı zehirli atmosferle nasıl baş edilecek? Olanlara “devrim”diyenler ile yol almak imkânsız, sol siyasetin yüklediği tüm olumlu anlamlara karşın, unutmayalım, devrimler yıkıcıdır, intikamcıdır, çoğu zaman onarılması imkânsız veya çok uzun zaman ve bedele mal olan altüst oluşlardır. Bu zor dönemden çıkışın yolu, olsa olsa, “müzakereli değişim” denilen toplumsal barışı ve demokratik uzlaşmayı merkeze alan süreçlerdir. Halihazırda ikisi arasında ilerleyen sürecin bu istikamete evrilmesi hayati önem taşıyor. Önümüzdeki süreçte, iktidar çevresi ya öfke ve intikam duygusunu “devrim” diye parlatanlardan, önünü görmeden acizken tarihin seyrini tayin etmek gibi hezeyanlara kapılanlardan uzak duracak, asıl tehlikenin burada olduğunu fark edecek ya da bu kafada olanların “ev ev, sokak sokak mücadele” diye kışkırttığı iç savaş senaryolarına yenik düşeceğiz.
Uzlaşma nedir, ne değildir
Böylesi zor zamanlardan, ne bu tür kışkırtıcılar ile ne kendi çıkarlarını öncelediği ölçüde iktidar partisine yaranmak dışında bir kaygısı olmayanlar ile ve dahi ne de“Erdoğan nefreti” ile ateşe körükle gidenler ile çıkmak mümkün değildir. Uzlaşma dediğimiz de, elbette, eleştiriyi, itirazı bir yana bırakıp Erdoğan ve iktidarı yanında hizalanmak değildir, olayı bu mecraya akıtmaya çalışanlar, bir başka çıkmaz sokağın taşlarını döşemiş olacaklar ve halihazırda böylesi bir havayı solumaya başladık. Koşulsuz destek, uzlaşma değildir, eleştirisiz, muhalefetsiz, itirazsız bir siyasi alan yaratmak hiç değildir.
Son olarak, “zehirli ortam” deyince, böylesi ortamlarda kimler, kimlerin böyle ortamlara, ne yollardan su taşıdığını görmek beni gerçekten irkiltiyor. Eski bir dostum olan bir kadın yazarın, fikri zikri ne olursa olsun, ileri yaşında cezaevine düşmüş bir diğer kadın yazar (Nazlı Ilıcak) üzerinde tepinme yazısı ruhumu bulandırdı. Kimse, zamanında başörtüsü, din ve vicdan özgürlüğü savunduğu için Ilıcak’a diyet ödesin demiyorum, siyasi tavır diyet ödeme üstüne kurulmamalı. Ama insanlık diye bir şey var ya da olmalı; savunmak, dayanışma göstermek zorunda değilsiniz, yeter ki mağdur insan üzerinde tepinmeyin. Hele hele, psikolojik analizlerle belden aşağı vurmaya hiç tevessül etmeyin, siyaset bir yana benim edepten anladığım budur. Dahası, psikolojik analizlere girersek, bu işten o analizlere girişenler zararlı çıkabilir, Allah’tan benim adabım buna müsaade etmiyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024
6.11.2023
14.10.2023
2.10.2023
24.09.2023