Oktay Cansın EMİRAL
Gazprom’un ülkemiz ile gerçekleştirdiği Güney Akım Projesi’nin durdurulmasına karşın Akkuyu Nükleer Santrali yapımı hakkında herhangi bir yaptırım olmaması proje ile ilgili kuşkular doğurmakta ve Türk halkının ciddiyetle üzerinde düşünmesini gerektirmektedir.
Rus uçağının düşürülmesinden sonra gerginleşen diplomatik ilişkiler sonucunda olay ile ilgili özür talebinde ısrarını korumaya yönelik direncini kanıtlamak için Rusya’nın aldığı ekonomik yaptırım kararları kamuoyu tarafından çok tartışıldı ve tartışılmaya devam edecektir. Gündeme gelen konu ile beraber küreselleşme olgusuna bağlı olarak gelişen ulus-devletlerin karşılıklı bağımlılığının ne kadar önem kazandığı ve ABD merkezli tek kutuplu dünya düzeninde yaşanan karmaşaların ne denli arttığı ve sonuçlarının çok ciddi boyutlara ulaşabileceği anlaşılmıştır.
Putin ısrarla kendilerinin ihanete uğradığını ülkemize yönelik dostane tavırlarının suiistimal edildiğini ve sırtlarından vurulduklarını her fırsatta dile getirmektedir.
Rusya’nın olay sonrası aldığı yaptırım kararları ülkemizin maliye ve para politikalarının etkinliğini azaltacak uygulamalar olması dikkat çekmektedir.
Putin’in başlıca yaptırımları arasında bulunan turizm gelirlerinin, bavul ticaretinin, gıda ihracatının azaltılması sonucunda yıllık 35 milyar dolar olan dış ticaret hacmimizin 25 milyar dolara gerileyeceği tahmin edilmektedir. Rusya’nın ülkemize en büyük doğalgaz ve petrol ihracatçısı olması sebebi ile kamuoyunda yaşanan başlıca endişe karakışın ortasında doğalgaz akışının kesilerek milletin soğuğa mahkûm bırakılmasıdır.
Putin’in her fırsatta uğramış oldukları ihanetin bedelini ödeteceğiz açıklamaları Türk halkı üzerinde psikolojik baskı oluşturmak amacı ile yapılmakta ve iki ülke arasında yapılan işbirliği anlaşmalarının ve projelerinin güvenilirliğinin tekrar düşünülmesine zemin yaratmaktadır. Özellikle Akkuyu Nükleer Santrali yapımı projesi yüksek risk derecesi ile her iki ülke için hayati önemdedir. Rusya’nın küresel piyasalarda tek ulus ötesi şirketi olan Gazprom ülkemiz ile gerçekleştirdiği Güney Akım Projesi’nin durdurulmasına karşın santral yapımı hakkında herhangi bir yaptırım olmaması proje ile ilgili kuşkular doğurmakta ve Türk halkının ciddiyetle üzerinde düşünmesini gerektirmektedir.
Küreselleşme olgusunun güç kazanması ile ülkelerin enerji ihtiyacı hızla artmıştır. Enerji ülkelerin politikalarına yön vermeye başlayarak verimli enerji kaynaklarının kullanımını zorunluluk hâline getirmiştir. Enerji verimliliğinin en fazla doğaya zararı ise fosil yakıtlara göre az olan nükleer enerji 21. yüzyılda gelişmekte olan ülkelerin vazgeçilmez enerji kaynağı durumundadır. Fakat son yıllarda yaşanan 1986’da “Çernobil” ve 2011 yılında “Fukuşima” reaktör kazaları sonucunda nükleer enerjiye yönelim hızla azalmaktadır.
Diplomatik ilişkileri gergin olan iki ülkenin ortaklaşa yapacağı nükleer santralin yapı ve teknik aksam güvenliği, çalışacak personelin deneyimi, enerji kazanım yönteminin fisyon mu füzyon mu olacağı üzerinde titizlikle durulması ve düşünülmesi gerekmektedir. Son yıllarda nükleer santrallerde füzyon reaktörlerine yönelim hızla artmaktadır. Füzyon atom çekirdeğine elektron ekleyerek yeni bir elementin elde edilmesidir. Elektron bağlanması sırasında ortaya çıkan enerjiye ulaşmak temel amaçtır. Fisyon ise atom çekirdeğini elektron bombardımanına tutarak atomun parçalanması sonucu ortaya enerji çıkarılmasıdır. Füzyon tekniği daha deneme aşamasında olsa da umut vermektedir. Füzyon fisyon tekniğinden daha güvenli ve çevreci olarak kabul edilmektedir, ayrıca nükleer atık problemi yoktur.
Rusya krizinin bir başka yansıması ise iki ülkenin de silahlanma hızının artacağıdır. Her diplomatik krizden nemalanan dünya silah baronlarının uçağın düşürülmesinde herhangi bir etkisinin olup olmadığı akıllarda sorgulanmalıdır.
Dış politikasında çifte standartlı uygulamalar ile küresel güç olma hedefini gerçekleştirmeye çabalayan Rusya’nın Türkiye üzerinden sıcak denizlere inme hevesinden 21. yüzyılda da vazgeçmediği anlaşılmaktadır.
Bunca diplomatik yoğunluk arasında rasyonel düşünme ile şu sonuçlara ulaşabiliriz. Akkuyu Nükleer Santrali anlaşması dolayısı ile Rusya ile aramızda 20 milyar dolarlık elektrik alım anlaşması var. Nükleer santralin ise Rusya’ya maliyetinin 2 milyar dolar olacağı hükümet yetkililerince söylenmektedir. Türkiye bir an önce atom mühendisliği, fizik, kimya vb. pozitif anabilim dallarında kaliteli bilim insanı yetiştirmek üzere kapsamlı eğitim yatırımları yapmalı füzyon tekniği ile çalışacak nükleer santralini kendisi inşa edip enerji üretecek kapasiteye erişmelidir. İhracatın önemli bölümünü oluşturan tarım ürünlerinin yanında yüksek katma değerli mikro teknoloji malları üreterek ihracatını bu mallara dayandırmalıdır. Turizm konusunda başarılı olabilmek için bir an evvel terörizmin sonlandırılması için eylem planları hazırlamalıdır. Sağlık turizmi ve spor turizmine daha fazla önem vermeli ülkenin tanıtımına daha fazla kaynak ayırmalıdır. Gelecekte yapacağı uluslararası projelerde Batı ülkeleri ile birlikte çalışmaya öncelik vermeli ulusal egemenlik haklarımıza saygılı demokratik ülkeler ile işbirliğine gitmeye özen göstermelidir.
6 Aralık HerTaraf
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.07.2022
19.04.2022
8.04.2022
22.05.2021
16.03.2017
18.01.2017
8.02.2016
27.09.2016
2.02.2016