Oktay Cansın EMİRAL
Toplumu oluşturan bireyler ile devlet arasında gerçekleşen ilişkiler siyasal sistemin özellikleri tarafından etkilenir ve son kertede toplumun demokratik gücü ile şekillenir.
Uluslararası sistemde var olan birçok devlet ile kendisini oluşturan toplum arasındaki ilişkiler çok çeşitli olsa da, sosyologların konunun kavramsallaşması ve sadeleşmesiyle ilgili yaptığı çalışmalar neticesinde iki grup ilişki modeli temelinde uzlaşılmıştır. Bunlardan ilki sosyal demokrasinin ve temel insan haklarının içselleştirilmediği toplumlarda politika seçme ve uygulama konularında toplum iradesinin önemsenmediği; yani karar alma mekanizmalarında toplumun etkisinin çok az hattâ hiç olmadığı ilişki türüdür.
İkincisiyse toplumun kendisini direkt veya dolaylı olarak ilgilendiren tüm siyasi konularda devlet tarafından görüşünün ve önerisinin araştırılıp dikkate alındığı ilişki modelidir.
21.yüzyılın tüm gelişmiş ülkeleri toplum ve devlet ilişkilerini vatandaşlarının iradesi ve tercihi üzerine gerçekleştirmeye çabalarken Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler grubunda bu durum gittikçe katılaşan hâlde toplumun tercihlerinin hiçe sayıldığı duruma evrilmektedir.
Ülkemizde uygulanan politikalara göz atacak olursak; eğitimden ekonomiye, sağlıktan ulusal güvenliğe, dış politikadan çevre politikalarına hemen hemen tüm alanlarda toplumun istek ve ihtiyaçları dikkate alınmıyor, muhalefet partilerinin görüşleri hattâ iktidar partisini oluşturan çoğu parlamenterin bile görüş, düşünce ve tercihleri dikkate alınmıyor. Günümüzde ekonomik kaynakların dağıtılması ve kamuyu ilgilendiren sorunların çözümünde kullanılan tercihler tek bir kişinin inisiyatifine bırakılmış durumda.
Halk olarak içerisinde bulunduğumuz siyasal iklimin felsefesi, tarihte büyük uygarlıklar oluşturmuş olan Türk felsefesi ile ve hâlen daha en büyük dinler arasında olan İslam dininin felsefesi ile kesinlikle uyuşmamaktadır.
Tarihte tek bir bireyin yaptıklarının ve ortaya koyduğu eserlerin bir toplum veya birçok kişiden oluşan grup tarafından yapılan eserlerden daha güzel ve mükemmel olduğunu savunan felsefe Descartes’in savunusudur. Bana öyle geliyor ki cumhurbaşkanımız içten içe Descartes’in felsefesine büyük hayranlık duymakta ve 17. yüzyıl saçmalıklarına bel bağlamaktadır; fakat unutmamak gerekir ki 21. yüzyıldayız ve günümüzde modern felsefe psikoloji bilimi tarafından yenilerek tarihin bilim mezarlığına gömülmüştür.
Günümüzde siyasal iktidarın uluslararası ilişkiler alanında aldığı kararlar irdelendiğinde İsrail ve Rusya ile olan sorunların çözülmesinin toplumsal iradenin tercihinden çok, ülkemizde son zamanlarda türeyen “iktidar eliti” sınıfının iradesinin bir yansıması olduğu anlaşılıyor.
Altı yıl önce Mavi Marmara gemisine yapılan baskın sonucu bozulan İsrail-Türkiye ilişkileri ve Rus jetinin düşürülmesi sonucu bozulan Rusya-Türkiye ilişkileri hızla onarılmak isteniyor.
“Mavi Marmara” baskını ve Rus jetinin düşürülmesi olayları siyasal iktidarın yurt içerisinde ve uluslararası ortamda uygulanan başarısız politikaların sonuçları olmasına rağmen, değerli yalnızlık olarak tabir edilen durumun sebebi olduğu vurgulanarak sonuçlar sebepleştiriliyor ve toplum siyasi demagojiler ile karar mekanizmalarından dışarıya itiliyor.
Siyasal iktidar politik alanlardaki başarısızlıklarından ders çıkarıp toplumun refahı ve mutluluğu için yeni başarılara yönelmek yerine, takınmış olduğu; en iyisini bilen ve en iyisini yapan iktidar imajını zedelememek için her başarısız sonucu bir sonraki başarısızlığın sebebi olarak sahiplenmektedir. Bu durum halk arasında sıkça ifade edilen bir deyim olan “saldım çayıra, mevlam kayıra” mantığı ile bire bir örtüşmektedir.
Bu durum böyle daha ne kadar devam eder sorusu özellikle AKP iktidarına akılcı bir şüphe ile yaklaşan bireylerin kafasında önceliğini korumaktadır.
Türkiye’nin siyaset sosyolojisini ortaya koyarsak ve gelişmelerin getireceği sonuçları tahmin etmeye çalışırsak İsrail ve Rusya ile yapılacak barış görüşmeleri sonucu AKP iktidarının daha da merkezîleşeceğini öngörmek aşkın bir zekâ sahibi olmayı gerektirmez.
Teorik olarak Realizm’den Plüralizm’e dönüşen AKP dış politikasının amacı ; demokratik kanallar ile istemeyerek de olsa paylaşılan siyasal iktidarın ekonomik ve bürokratik elitlerden geri alınarak AKP ve yandaş elitlerin elinde yoğunlaşan merkezîleşmiş siyasal iktidara dönüştürülmesi ve bu olguya destek verecek uluslararası aktörlerin tekrardan kazanılmasıdır; fakat bu amaç öyle kolay kolay başarılacak bir şey değil. Ülkemizde çok sağlam şekilde kurumsallaşmış olan seçim sisteminin var oluşu ve yinelenen demokratik seçimler, siyasi iktidarın toplumun aleyhine bir şekilde merkezîleşmesinin önündeki en güçlü engeli oluşturuyor.
İngiltere gibi kemikleşmiş demokrasi sahibi ülkede bir referandum ile siyasi iktidarın nasıl yerle bir olduğunu hepimiz gördük…
21.yüzyılda sütliman olan siyasi ortamlar bir anda şiddetli kasırgaların yarattığı dev dalgalar ile yıkılıyor ve bundan sonra da bu yıkımları sık sık göreceğiz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.07.2022
19.04.2022
8.04.2022
22.05.2021
16.03.2017
18.01.2017
8.02.2016
27.09.2016
2.02.2016