Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Halil Berktay’ın 1 Mayıs 1977 katliamı için söyledikleri, yeni bir tartışma başlattı.
Tartışılan ve gündemde olan herhangi bir konu hakkında yapılan haberlerin veriliş biçimini eleştirebiliriz, açıklamalara katılmayabiliriz, ama sırf bu yüzden, okur olarak gazeteyi boykot etmek veya yazar olarak gazeteye yazı yazmaya son vermek, Taraf’ın hak ettiği bir şey değil diye düşünüyorum.
Bu bakımdan, Sevgili Ümit Kıvanç’ın gazetedeki yazılarına son vermesi, gazetenin okurları ve hepimiz için bir kayıptır.
Hiç şüphesi olmasın, Ümit Kıvanç’ın okurları ve dostları, onu yenilgiye uğramış, güç yetirememiş biri olarak değil, tam tersine, yazdığı yazılarla insanı düşündüren, her yazısına yüreğini, samimiyetini katan bir yazar olarak hatırlayacaklardır.
Ama buna rağmen, istifa gerekçesinin onu haklı kılmadığını düşünüyorum.
Ümit’in veda yazısı, Halil Berktay’ın başlattığı yeni tartışmanın, sadece “bardağı taşıran son damla” olduğunu ima ediyor. Yani öncesi var galiba ve öncesinden bir sonuç çıkmayınca, gazete “düzelmeyince”, sevgili Ümit yenilgiye uğradığı hissine kapılmış, güç yediremediğine inanmış ve süreç istifayla sonuçlanmış.
Beş yıldır bu gazetede yazıyorum. Gazetenin sahipleriyle şimdiye kadar hiç karşılaşmadım, onları tanımıyorum, medyada da görünmedikleri için , yolda rastlasam selam dahi veremem..
Şimdiye kadar gazete yönetimi herhangi bir yazıma müdahale etmedi.
Taraf’ta fikirlerine katılmadığım, ve sadece arada bir okuduğum yazarlar var.
Sevgili Ahmet Altan’ı her gün okurum, ama son yazılarının pek azına katılmam mümkün olabilir.
Bu beş yıl içinde okurken üzüldüğüm manşetlerin sayısı da az değil.
Ama bu, Taraf’ın durduğu yere hiçbir şekilde halel getirmiyor; bütün bunlar fazlasıyla kişisel ve bizTaraf yazarlarını biraraya getiren asıl kuvvetli sebeplere göre birer ayrıntı, hepimizi kendine hayran bırakan bir fotoğrafın üstündeki belli belirsiz gölgeler gibi duruyor.
Taraf çok zor süreçlerden geçti.
Bazı çevrelerin, Kürtler, Aleviler ve solcular bu gazeteyi okumasın diye ne kadar çok çaba gösterdiğini,Taraf’ı ve yazarlarını itibarsızlaştırmak için ne yalanlar yaydığını herkes biliyor.
Kürt siyasetini ve sol siyaseti yönetenler, bu siyasetleri onaylamayan ve kendi içlerinden çıkmış aydınlarının ipini kolayca çekebiliyor, defterini dürebiliyor.
Birtakım komiserlerin aldıkları kararlarla ait olduğunuz toplum içinde ve bir anda itibarsızlaştırılıyor, imi timi belirsiz insanlar haline geliyorsunuz.
Taraf bu gibi aydınlar ve yazarlar hatta okurlar için dahi, sığınılacak bir liman oldu.
Kendi payıma, eğer Taraf olmasa, bu aykırı fikirlerimle çoktan benim de ipimi çekmişlerdi.
Ayakta kalma gücümü bu gazeteden, bu gazeteye yazdığım yazılardan aldım.
Arkamda hiçbir siyasi desteğim yokken, gemileri yaktım.
Bedelini ödedim, hâlâ da ödüyorum, ama hiç pişman değilim.
Sol gelenekten gelen Halil Berktay da benim gibi gemileri yakmış sayılır.
Ama bu gazeteye yazan solcu arkadaşlarımız galiba biraz daha farklı bir ortamın içindeler.
Özellikle Ümit için söylemiyorum, ama bir ayakları, yakılması gereken o gemilerde, bir ayakları gazetede olan yazar dostlarımız, bana kalırsa zor durumdalar.
Bazıları siyaset arayışını yine sol çevrelerde sürdürüyorlar. Taraf’ta yazı yazmak, sonra da sol siyasetle uğraşmak büyük bir çatışma yaratıyor. Bu arkadaşlarımız bu yüzden müthiş bir “mahalle baskısı” yaşıyorlar.
Kendimden biliyorum ki, bir ayağım Kürt siyasetinde, bir ayağım Taraf’ta olsaydı, bu kadar uzun zaman gazeteye yazı yazmayı sürdüremeyecektim.
Ümit’in istifasına üzüldüm. Ama aklıma şöyle bir muhakeme de gelmedi değil.
Mesela dedim içimden, eğer Taraf’ta ve Halil Berktay gibi artık “saflarda” olmayan biri değil de, “aflarda” sayılan biri, mesela Oğuzhan Müftüoğlu, olur ya geçmişle yüzleşmek adına ve Birgüngazetesine, aynı şeyleri söyleseydi ve Ümit dostumuz Taraf’ın değil, Birgün gazetesinin yazarı olsaydı, istifa eder miydi?
Pek sanmıyorum.
Durum tamamen mahalle baskısı ve mahallenin gizli kalması istenen hakikatinin, mahallenin dışında tartışılmasına katlanamamak gibi görünüyor.
Yani Taraf’a ve Halil Berktay’a..
Sol ve Kürt çevreler, Taraf’ı, işi gücü, geçmişi inkâr etmek olanların toplandığı bir gazete gibi görüyor.
Gazetenin çıktığı ilk yıl ve sonrasında da karşılaştığım Kürt dostlarımın önemli bir kısmı “Niçin bu gazeteye yazıyorsun,” diye soruyor ve “halkımız senin yazılarını Gündem’de, Özgür Politika’da okumak istiyor” diye de ilave ediyorlardı. Oysa tecrübelerim ve duyduklarım, bu her iki gazeteyi yönetenlerin, “halkımızın isteği” hilafına, hiçbir zaman bu gazetelere düzenli yazı yazmamı istemediklerini gösteriyordu.
İnsanın yazdığı yazılara, kitaplara daha iyi telif almasının, en doğal hakkı olduğunu düşünürüm ve doğrusunu isterseniz, Taraf’ta yazmaya, ancak daha iyi telif alabilmek için son verebilirim.
Bugün için başka bir sebebim olmaz.
Bulunduğumuz bu olağanüstü değişim sürecinde, Taraf’ın zayıflamasını ve güç kaybetmesini de hiç istemem.
Ve bugünkü konumunu koruduğu sürece, Taraf’a bir ömür boyu yazabilirim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012