Serdar ESEN
31 Mart Yerel Seçimleri sonrası ortaya çıkan sonuç için "muhalefet önemli bir başarı ve umut kazandı" demiş, özellikle de İstanbul'u kaybeden AKP'nin iç çalkantılar yaşayacağını söylemiştim. AKP bu çalkantıları yaşamayı erteleyerek, seçimleri iptal ettirmeyi, 23 Haziran'da yenilemeyi tercih etti. Kuşkusuz ki YSK de bu talebi tartışmalı da olsa kabul etti. YSK'nin 7 asil üyesinden 4'ü iptale karşı çıkarken, yedeklerin de desteği ile 7 üye AKP'nin itirazını kabul etti.
Öncek gün açıklanan YSK gerekçeli kararı ise kimseyi tatmin etmezken, verilen karara kılıf uydurma çabası görüntüsü verdi. Şimdi herkes 23 Haziranı bekliyor. CHP adayı Ekrem İmamoğlu, seçimlerin iptal kararının açıklandığı 6 Mayıs gecesi yaptığı bir etkinlikte söylediği "Herşey Çok Güzel Olacak" sözü ile gündeme damgasını vurdu. Ardından AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'dan daha etkin olan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Herşey Daha Güzel Olacak" sloganını kullanarak İmamoğlu'nun sloganını etkisizleştirme çabasına girişti. Binali Yıldırım da aynı sloganı çeşitli biçimlerde kullanarak propaganda çalışması yaptı.
Görünen o ki "Herşey Çok Güzel Olacak"sloganı halk arasında benimsendi, tuttu. Demek ki halk yaşanan olumsuzluklardan artık sıkıldı, biraz da güzellik istiyor. Peki gerçekten "Herşey Çok Güzel Olacak" mı?
Seçimlerin yenilenme kararı sonrasında SP, DSP ve VP dışında bağımsız ve sol adaylar seçimden CHP adayı lehine çekildiler. HDP ise 31 Mart seçimlerindeki politikalarının devam ettiğini, CHP adayı İmamoğlu'nun tüm mağdurların adayı olduğunu belirterek desteklerinin sürdüğünü ifade etti. AKP'nin Öcalan üzerinden Kürtlerin kafalarını karıştırma çabaları gündeme gelse de, bunun sonuç vermeyeceği yapılan açıklamalar ile ortaya çıktı.
Bugün gelinen noktada İmamoğlu'nun haksız biçimde belediye başkanlığının elinden alındığı ve açıkça mağdur konumunda olduğu geniş kesimlerce ifade edilmektedir. Bu durumda 31 Mart seçimlerinde AKP adayına oy vermiş inançlı ve vicdanlı bazı kişilerin de bu kez İmamoğlu'na oy verebileceği düşünülmektedir. Böyle bir durumda İmamoğlu'nun daha farklı bir sonuçla seçimi kazanması beklenmektedir. Ancak ben bundan çok emin değilim.
Öncelikle söylemek gerekir ki 31 Mart Seçimlerine yapılan tek müdahale İstanbul değildir. Pek çok yerde HDP'den seçilen belediye başkanlarının mazbataları KHK'li oldukları gerekçesiyle verilmemiş, Diyarbakır'ın bir ilçesinde yüzde 70 oy ile seçilen HDP adayı yerine mazbata ikinci sıradaki AKP adayına verilmiştir. Birkaç gün önce de Tatvan'da dokuz HDP belediye meclis üyesi görevden alınmış, mecliste çoğunluk AKP'ye bırakılmıştır. Seçimlerin ardından HDP'nin Muş başta olmak üzere pek çok yerde, İYİ Parti'nin de Bursa Mustafakemalpaşa'da yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını hatırlamakta yarar var.
AKP'nin İstanbul'da seçimi kaybetmeyi kolay kolay kabullenmeyeceği anlaşılmaktadır. "İstanbul'u kaybedersek Türkiye'de tökezleriz" ifadesi onlara aittir. İstanbul'u kaybetmemek için ellerinden geleni yapmışlardır ve yapmaya devam edeceklerdir. Seçimin iptali ile ilk hamleyi yaptılar, devamı da mutlaka gelecektir. 23 Haziran'da seçimi kazanmak için her şeyi yapacaklar ama buna rağmen kazanma şansları olmadığını gördüklerinde ise farklı seçeneklere yönelmeleri de mümkündür. 23 Haziran seçimleri bir gerekçe ile iptal edilirse kimse şaşırmasın, bu da ihtimal dahilindedir.
Ben, 31 Mart seçim sonucunun bu kadar hukuksuz biçimde iptal edilmesi sonrası tüm muhalefet partilerinin ortak aldıkları bir kararla tüm adaylarını geri çekerek AKP adayını tek başına bırakmalarının doğru olacağını düşünüyordum. Böyle bir durumda yapılacak olan seçim tüm dünyada geçersiz kabul edilecekti. Ancak karar verilmiş, seçime girilecekse o zaman tüm demokrat, sol, sosyalist kesimlere düşen görev Ekrem İmamoğlu'nu koşulsuz olarak desteklemektir. İmamoğlu kazanırsa o güzel günler için bir umut ışığı yanmış olacak. Ancak bunu tersine çevirmeye yönelik hamleler için de hep uyanık olmamız gerekiyor!
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2018
17.09.2016
13.03.2016
21.12.2015
9.02.2015
26.11.2015
11.11.2015
27.10.2015
11.10.2015
23.09.2015