Serdar ESEN
Aralarında HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu beş HDP milletvekilinin dokunulmazlık fezlekelerinin Meclis'e gönderilmesi son günlerde en çok konuşulan konular arasında.
Kimileri tüm HDP’li vekillerin dokunulmazlığının hemen kaldırılmasını isterken, kimi kesimler ise bunun barış ve demokrasiye daha çok zarar vereceğini ileri sürerek bu isteme karşı çıkıyorlar.
Aslında hakkında fezleke düzenlenenler sadece bu beş HDP milletvekili değil. Şu anda Meclis'te toplam 452 adet fezleke bulunuyor. Bunların 40’ı AKP’li, 137’si CHP’li, 261’i HDP’li ve 14’ü ise MHP’li vekillere ait. HDP’li vekillere ilişkin fezlekeler “terör örgütü üyeliği”, “teröre yardım ve yataklık”, “özyönetim istemek”, “C. Başkanına hakaret” gibi suçlamaları içeriyor.
CHP milletvekillerinin fezlekelerinin bir bölümü “Cumhurbaşkanına hakaret” suçu vb siyasi suçlar içerirken, bir bölümü ise “adi suçlara” ilişkin. AKP ve MHP’li vekillerin fezlekelerinin konusu ise çoğunlukla “adi suçlar”. Bunlar arasında “hırsızlık”, “yolsuzluk”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırma”, “iş takibi” gibi suçlamalar da var.
AKP ve MHP yöneticileri bazı HDP’li vekillerin davranışlarının “toplumda infial” yarattığını ve en kısa sürede bu vekillere ilişkin dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunuyorlar. Hatta tüm HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması ve HDP’lilerin TBMM’den atılmaları gerektiğini ifade edenler var. Buna karşılık CHP ve HDP dokunulmazlığın tüm milletvekilleri için kaldırılmasını savunuyor.
HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasını hararetle savunan AKP ve MHP’liler nedense yolsuzluk, rüşvet vb konularda aynı duyarlılığı göstermiyorlar. HDP’liler için “toplumda infial” yaratan davranışları öne sürenler, yolsuzlukların toplumda normal karşılandığını, infial yaratmadığını mı söylemek istiyorlar?
Hiçbir vekile dokunmadan sadece HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasının, HDP’ye oy veren 5 milyondan fazla yurttaşın “infiali”ne neden olmayacağı mı düşünülüyor? Acaba HDP seçmenleri ve Kürt yurttaşlar “toplum” içinde sayılmıyorlar mı?
AKP’liler ve yandaşları aylardır “başkanlık” reklamı yaparken, tek adam yönetiminin faziletlerini sayarken kimse rahatsız olmuyor. Ama HDP’li milletvekilleri “özyönetim” istedikleri için “vatan haini” ilan edilerek, dokunulmazlıklarının kaldırılması talep ediliyor. “Özyönetim”, “yerinden yönetim”, “demokratik özerklik” adları ile anılan yönetim biçimi dünyanın pek çok ülkesinde görülen, parlamenter sistem içinde kalan bir doğrudan demokrasi uygulamasıdır. AKP tarafından savunulan “başkanlık” ise, parlamenter sistemin dışına çıkan ve tek adam diktatörlüğüne kadar gidebilecek bir yönetim şeklidir.
Böyle bir başkanlığı savunmak vatanseverlik, özyönetimi savunmak vatan hainliği kabul edilerek HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması “toplumda infial” yaratmayacak mı? Geçtiğimiz günlerde Ankara’da binlerce kişi Cumhuriyeti kaldırmayı, rejimi değiştirerek hilafeti getirmeyi savunacak ve kimseden ses çıkmayacak ama özyönetim isteyenlerin dokunulmazlığı kaldırılacak öyle mi?
Ahmet Kaya şarkısında olduğu gibi “nerden baksan tutarsızlık”! Evet, kimse yasaların üzerinde olamaz ve suç işleyen kişi, kim olursa olsun yargılanmalıdır. Bu nedenle dokunulmazlık tüm vekiller için (kürsü dokunulmazlığı dışında) kaldırılmalıdır. Dokunulmazlığın sadece bazı “suçlamalar” ve bazı siyasi partiler için uygulanıp, diğerleri için uygulanmaması ayrımcılıktır ve toplumun bir kesiminde “infial” yaratacaktır.
Son aylarda Kürt illerinde yaşananlar Kürt halkında büyük bir duygusal kopuş yaratmıştır. Harabeye dönmüş enkazlarda çocuklarının kemiklerini, küllerini toplamaya çalışan anaların öfkesi ve hüznü Kürt halkında bir arada yaşam umudunu ve demokratik siyasete olan inancı büyük ölçüde zayıflatmıştır. Bunun üzerine bir de HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması barış umudunu tümüyle yok edecektir.
Yolsuzluk, rüşvet suçlamalarının üzerini örtüp, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarını tartışmalı gerekçelerle kaldırmak bu ülkeye, demokratik siyaseti, barışı, bir arada eşit yaşamı savunanlara verilecek en büyük zarardır. Aylardır Güneydoğu'da süren yangını söndürmek yerine ona odun taşımanın kimseye yararı olmaz!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2018
17.09.2016
13.03.2016
21.12.2015
9.02.2015
26.11.2015
11.11.2015
27.10.2015
11.10.2015
23.09.2015