Serdar KAYA
Mervan‘ın babası Hakem bin Ebi As, 630 yılında, Mekke’nin fethinden hemen sonra (muhtemelen gönülsüzce) müslüman olur. [1] Mervan, o sırada henüz çocuk yaştadır. Fethin ardından Medine’ye taşınırlar. Ancak babası Hakem, Medine’de iken Hz. Muhammed’e olan düşmanlığının sürmekte olduğunu ima eden bir dizi şüpheli davranış sergiler. Hz. Muhammed’in kapısını dinler, yürüyüşünü taklit etmek suretiyle onunla alay eder ve müslümanların bazı sırlarını Mekkeli putperestlere aktarır. Bunun üzerine, Hz. Muhammed, Hakem ve ailesini Taif‘e sürer.
632 yılında Hz. Muhammed’in ölümünden sonra, ilk iki halife, bizzat peygamber tarafından sürülmüş olan birini Medine’ye geri kabul edemeyeceklerini söyleyerek Hakem ve ailesini Taif’te tutarlar. Ancak, 644 yılında halife olan Hz. Osman, Emevi ailesinin diğer mensupları ile birlikte Hakem’in konumunu da güçlendirir ve aile üzerindeki sürgün kararını kaldırır. Artık yirmili yaşlarına gelmiş olan Mervan, bu dönemde babası ile birlikte Medine’ye gelir. Halife ile birlikte çalışmaya başlar. Kuran hakkında bilgilidir. Bu sayede, Kuran’ı kitaplaştırması esnasında Hz. Osman’a yardımcı olur. Yine Hz. Osman döneminde katıldığı seferler sonrasında aldığı ganimetlerle hatırı sayılır bir servet edinir ve Medine’nin sayılı zenginlerinden biri olur. [2]
656 yılında, Hz. Osman öldürülünce, Mervan, onun kanının hesabını soran (kendisinin de mensubu olduğu) Emevi ailesi birlikte hareket eder. [3] Hz. Ali’ye biat etmez. Hatta, Cemel’de ona karşı savaşır. Yine Cemel’de, (aşere-i mübeşşereden) Talha bin Ubeydullah‘ı bizzat öldürür. [4] Ancak, Cemel Savaşı’ndaki yenilginin ardından Hz. Ali’ye biat eder.
661 yılında Muaviye’nin iktidarı ele geçirmesinin ardından, Mervan siyaseten de güçlenir. Muaviye onu önce Bahreyn, 662 yılından itibaren de Haremeyn valiliği ile görevlendirir. [5] 680 yılında Muaviye’nin ölümünün ardından, Mervan bu kez de Hüseyin’e karşı Yezid’in yanındadır. [6] 683′te Yezid’in ölümü ise, hem Emeviler hem de Mervan için yeni bir dönemin başlangıcı olur.
Mervan’ın halifeliği
Otuzlu yaşlarında ölen Yezid’in ardından, Şam’da ciddi bir yönetim krizi yaşanır. Şöyle ki, Yezid’in oğulları, genç ve tecrübesizdir. Dolayısıyla da, bu zor dönemde Abdullah bin Zübeyr ile mücadele edebilmeleri zordur. Neredeyse bütün eyaletlerde Abdullah bin Zübeyr’e olan desteğin güçlü olmasının da etkisiyle, Emevi hâkimiyeti yok olma noktasına gelir.
Bu şartlar altında, pek çok diğerleri gibi Mervan da, artık müslümanların yeni lideri olarak öne çıkan Abdullah bin Zübeyr’e biat etmeye karar verir ve yola çıkar. Ancak, yol üzerinde, Suriye’ye gitmekte olan Ubeydullah bin Ziyad ile karşılaşır. Ubeydullah, onu Suriye’ye dönüp halifelik mücadelesi vermeye ikna eder. Ubeydullah’ın argümanları ikna edicidir: Mervan artık 60 yaşına gelmiştir. İdari tecrübesi, bilgisi ve yeteneği itibariyle Kureyş’in en muteber kişisi durumundadır. İnsanlar çok genç yaştaki bir veliahta biat etmekte tereddüt edecek olsalar da, bu durum kendisi için geçerli olmayacaktır. Dolayısıyla da, Ebu Süfyan’ın oğullarından alınıp ona verilecek bir liderliğinin Emevilere bir çıkış yolu sunabilmesi muhtemeldir.
Bu düşünce, Şam’ın takriben 80 kilometre güneybatısındaki Cabiye şehrinde bir araya gelen Suriye ileri gelenlerince de kabul görür ve 684 yılının Haziran ayında, Mervan’ın halifeliği üzerinde uzlaşma sağlanır. Yezid’in küçük oğlu (ve Şubat ayında ölen halife II. Muaviye’nin kardeşi) Halid bin Yezid ise, Mervan’a veliaht tayin edilir. [7]
Halife olarak biat alan Mervan, konumunu öncelikle Şam’da sağlamlaştırmak ister. Bu amaçla da, yıllarca Emevilerle birlikte hareket etmiş olmasına rağmen artık Abdullah bin Zübeyr’i destekleyen (ve bu nedenle Cabiye’deki toplantıya katılmayan) Dahhak bin Kays üzerine yürür. Şam yakınlarındaki Merc-i Rahit‘te yaşanan savaş, birkaç hafta sürer ve Ağustos ayının ortalarında, Mervan’ın zaferi ile sonuçlanır.
Mervan, bu zaferin ardından, Abdullah bin Zübeyr’e bağlı olan Mısır eyaleti üzerine yürür. İkinci bir zafer kazandıktan sonra, oğlu Abdülaziz’i Mısır’a vali atayıp Şam’a geri döner. [8]
Mervan’ın ölümü
Mervan, bir yandan da, hilafeti kendi çocuklarına devretmenin yollarını aramış, bu amaçla, halifeliği devraldıktan kısa bir süre sonra Yezid’in dul kalan karısı Fahite ile evlenmiştir. Bu, siyasi bir evliliktir. Zira, Mervan, yaşı küçük olduğu için Cabiye toplantısında şimdilik halife değil veliaht olması daha doğru bulunan Halid’in annesi ile evlenmek suretiyle, onu kendisine göre daha ikincil bir konuma düşürmüş olur. Ardından da, kendi oğulları Abdülmelik ve Abdülaziz’i veliaht atar.
Mervan, bununla da yetinmeyip, Halid hakkında olumsuz bir intiba uyarmaya çalışır. Halid hakkında ileri geri konuşmayı ve onu Şam eşrafı önünde küçük düşürmeyi ve alay konusu etmeyi alışkanlık edinir. Halid’in bu duruma içerleyen annesi Fahite, bir gece, uyumakta olan Mervan’ı yastık ile boğar. (Nisan/Mayıs 685)
Mervan, takriben 10 ay süren halifeliğinin ardından, bu şekilde hayatını kaybeder. Veliaht tayin ettiği oğlu Abdülmelik ise, 20 sene iktidarda kalacak ve iktidarının yedinci senesinde, Abdullah bin Zübeyr’i yenerek Emevi iktidarını zafere taşıyacaktır.
–––––-
[SONRAKİ YAZI: Tevvabin]
–––––-
[1] Hakem bin Ebi As, üçüncü halife Hz. Osman’ın amcasıdır. Bir başka deyişle, Mervan ile Osman, amca çocuklarıdır.
[2] Mervan’ın etnik aidiyeti hakkındaki ilginç bir detay ise, babaannesi Mariye’nin Ermeni bir esirin kızı olmasıdır. Bu noktada, enteresan bir anekdottan da söz edilebilir. Yezid’in ölümünün ardından Vali Velid bin Utbe, Hüseyin’i makamına çağırıp ondan yeni halifeye biat etmesini istediğinde, Mervan da oradadır. Hüseyin, kendi konumundaki bir insanın gece vakti tek başına vereceği biatın çok anlamlı olmayacağını, ertesi gün halkın içinde biat edeceğini söylediğinde, Mervan onun bu tavrını şüpheli bulur. Bunun üzerine, Vali Velid’e, Hüseyin’i Yezid’e biat etmeden salıvermemesi, hatta biat etmemesi durumunda onu öldürmesini söyler. Mervan’ın bu tavrına öfkelenen Hüseyin, ona “Ey mavi gözlü kadının oğlu!” diye hitap eder. Bu hitap, Mervan’ın Ermeni kimliğine bir atıf olarak yorumlanmaya da müsaittir ve dönemin Araplarının Ermenilere olumsuz bakışları dikkate alınacak olursa, bir tür dışlayıcılık ya da ayrımcılık olarak da yorumlanmaya müsaittir.
[3] Mervan, 656 yılında Hz. Osman’ın evi muhaliflerce kuşatma altına alındığında, onu savunanlar arasında yer alır ve bu süreçte yaralanır.
[4] Mervan, Talha’yı, Hz. Osman’ın katilleri (ya da en azından ölümünün sorumluları) arasında sayar.
[5] Mervan’ın Harameyn valiliği, önce 662 ila 669, daha sonra da 674 ila 676 yılları arasında olur.
[6] Mervan, Yezid’e, Medine ve Mekke’deki muhaliflerine karşı da şiddet kullanmasını önerir. Dolayısıyla, Harre Savaşı ve Mekke Kuşatması’na yol açan süreçte de etkilidir. (Bütün bunlar yaşanırken, Mervan’ın Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin ile ilişkisinin hep iyi kalmış olması ayrıca dikkate değerdir.)
[7] İkinci veliaht ise, Amr bin Said’dir.
[8] Mervan, Irak ve Medine üzerine de birer ordu gönderse de, başarı elde edemez.
–––––-
Fotoğraf: Emevi Camii, Şam (Wikimedia)
Yazı arşivi: İslam’ın İlk Asrı konulu diğer yazılar
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014