Serpil Çevikcan
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın “Sincar için operasyon planımız var” açıklamasını dün bu köşe için kaleme aldıktan saatler sonra, TSK’nın Pars ve Korsan filolarındaki uçaklar aynı anda hem Irak’ın kuzeyindeki Sincar bölgesi hem de Suriye’nin kuzeydoğusundaki Karaçok Dağı bölgesindeki
39 hedefi vurdu.
Ünal’ın bu açıklaması, dünkü gazetemizde yer aldığında, operasyon gece 02.00’de başlamış ve 03.15 sıralarında tamamlanmıştı.
Tabii bir hava harekâtı gerçekleştirildi.
Bunun ilerleyen aşamalarda geniş çaplı bir kara harekâtına dönüşüp dönüşmeyeceğini göreceğiz.
Ancak Sincar meselesi Türkiye açısından çok kritik bir hal almış durumda.
Ankara, Sincar’ı, “ikinci Kandil” olarak nitelendiriyor.
2014’te, DAEŞ’in saldırısı sonrası peşmerge güçlerinin çekilmesi üzerine PKK’nın yerleştiği Sincar bölgesi, kısa sürede ABD’nin yoğun desteğiyle örgütün en önemli üs bölgelerinden biri halini aldı.
Örgütün yönetici kadrosundan isimlerin de Sincar’da bulunduğu biliniyor.
Ayrıca bu bölgeden nakledilen mühimmatın Türkiye’ye yönelik saldırılarda kullanıldığı tespit edilmiş durumda.
Sincar’ın tek önemi ayrı bir üs bölgesi haline gelmiş olması değil.
Bölge aynı zamanda PKK’nın ana üssü Kandil ile Suriye’deki Rojava bölgesi arasındaki geçiş noktası konumunda.
PKK’nın bölgeye yayılarak, Irak ile Suriye’deki güçlerini birleştiren bir koridor oluşturma amacı açısından büyük önem taşıyor.
PKK, bölgeye, DAEŞ’in saldırdığı Ezidilerden birlik oluşturarak yerleşti ve giderek gücünü artırdı.
Türkiye’nin uyarılarına rağmen de ABD ve Irak yönetimi, PKK’nın buradan çıkmasına yönelik adım atmadığı gibi, tersini yaptı.
İki sembolik mesaj
Dün sabah Anayasa Mahkemesi’nin 55. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törendeydik.
Törene katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, gece 02.00’de başlayan ve yaklaşık 1 saat sürdükten sonra 03.15 civarında sona eren harekâtı Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal ile birlikte bizzat yönetmişti.
Orgeneral Akar ve Orgeneral Ünal’ın, Genelkurmay Harekât Merkezi’ndeki görüntüleri de dün servis edildi.
Bu noktada üzerinde durulması gereken iki sembolik mesaj var.
Görüntülerde Akar ile birlikte kuvvet komutanlarından sadece Ünal ile Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ümit Dündar’ın bulunması dikkat çekiyor. Harekât merkezinde Kara Kuvvetleri Komutanı yok.
Böylece, bu aşamada sadece hava operasyonu yapıldığı mesajı veriliyor.
Askeri kaynaklara, harekâta bir isim verilip verilmediğini de sordum. “Şu aşamada sadece hava harekâtı olduğundan verilmedi” yanıtını aldım.
Bu da harekâta ve sonrasına ilişkin ikinci bir mesaj anlamı taşıyor.
‘Tehdit sürdükçe devam edecek’
Anayasa Mahkemesi töreni tamamlandıktan sonra bir grup meslektaşımla birlikte Orgeneral Akar ile ayaküstü sohbet imkânı buldum.
Genelkurmay Başkanı moralliydi.
Akar’a, “Sincar’a dönük operasyon bundan sonrası için bir ön uyarı anlamına mı geliyor?” sorusunu yönelttik.
Orgeneral Akar, “Önü arkası yok, vurmak durumundaydık, vurduk” yanıtını verdi.
“Kaç noktaya operasyon yapıldı, kaç sorti yapıldı?” sorularımızı ise, “Sincar var, Karaçok Dağı var ve çok sorti var” diye yanıtladı.
Orgeneral Akar, “Bu operasyonlar devam edecek mi?” sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
“Önemli olan ülkemizin güvenliği, milletimizin bütünlüğü. Milli güvenlik her şeyden önce gelir. Devlette önemli olan birlik, beraberlik ve uyumdur. Bunları size daha önce de söylemiştim. Bunun gereği yapılıyor.”
Akar, hava operasyonlarının ne sıklıkta devam edeceği, bu operasyonların genişleyerek devam edip etmeyeceği yolundaki sorularımıza karşılık ise, “Durum değerlendirmesi yapıyoruz. Duruma göre karar vereceğiz. Tehdit devam ettiği sürece operasyonlar da sürecek” dedi.
Askeri ve siyasi mesaj
Önceki günkü operasyonla vurulan Suriye’nin Karaçok dağları bölgesi, PYD-YPG’nin ana ikmal noktası.
Askeri kaynaklar, bu bölgenin aynı zamanda örgüte eleman temini açısından da çok ciddi bir üs bölgesi mahiyeti taşıdığını, burada önemli mühimmat noktaları bulunduğunu, bu anlamda operasyonla imha edilen noktaların YPG ile mücadelede stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydetti.
Kaynaklar, operasyonun iki mesajının bulunduğunu vurguluyor.
Bunlardan ilki kuşkusuz askeri mesaj.
Türkiye’nin PKK’nın Suriye kolu olarak nitelendirdiği PYD-YPG konusundaki kararlılığı gösterilmiş oldu.
Aynı zamanda PKK’nın üst düzey yöneticilerinin bulunduğu, Türkiye’deki saldırılarda kullanılan silah ve mühimmatın intikallerinin yapıldığı bir bölgedeki önemli stratejik noktaların vurulması, ülke güvenliği açısından büyük önem taşıyor.
Harekâtın siyasi mesajı da açık.
Bu çerçevede kaynaklar, başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri tarafından Sincar bölgesinde PKK’ya verilen silah ve mühimmat dahil her türlü desteğe dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da defalarca vurguladığı gibi Sincar’ın ikinci bir Kandil olmasına göz yumulamayacağı kaydediliyor.
Hem ABD’ye hem de Irak yönetimine siyasi kararlılık mesajı verilmiş olduğunun da altı çiziliyor.
ABD’ye bilgi: Ciddi tehdit var
Kaynaklardan aldığım bilgiye göre, Türkiye, operasyondan kısa süre önce ABD’yi de bilgilendirdi.
Dışişleri Bakanlığı kendi kanalından, Genelkurmay da ABD’nin Türkiye’de görev yapan askeri yetkilisine, “Türkiye’ye dönük ciddi tehdit var, hava operasyonu yapılacak” mesajını verdi.
İlk defa vurulan bölgelerde, çok sayıda uçakla gerçekleştirilen operasyonun 1 saat gibi kısa sürede başarıyla tamamlanması önemli.
Bundan sonra bu operasyonlar sürecek mi?
Dün askeri kaynaklara, “Hava harekâtları sürecek mi, kara harekâtı söz konusu mu?” sorularını yönelttiğimde şu yanıtı aldım:
“Durum değerlendirmeleri anlık olarak sürecek. Sürekli izleme halindeyiz. Durum değerlendirmelerine göre de operasyonlar devam edecek. Tehditlere göre değerlendirmeler yapılarak harekete geçilecek.”
Büyük gizlilikle gerçekleştirilen hava harekâtıyla bütün hedefler tam isabetle vuruldu.
Verilmesi amaçlanan siyasi ve askeri mesajlar yerlerine ulaştı.
Ankara’nın, PKK’nın Suriye ve Irak’taki uzantıları konusundaki kararlılığı bir kez daha dünyaya ilan edilmiş oldu.
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kritik Rusya ve ABD ziyaretleri öncesindeki en kapsamlı dosyalardan biri iyice ısındı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018