Sezin ÖNEY

Sezin ÖNEY
Sezin ÖNEY
Tüm Yazıları
‘Hükümet gibi adam’
20.12.2014
2136

 Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, artık isimlerinin önüne bir “makam” tanımı gelmesi gerekmeyen siyasi kişilikler.

Ülkelerinin kaderleri onların elinde. Ve ülkelerinin onların avucunun içinde olmasından, hiç de rahatsızlık duyuyor gibi değiller. Tersine, hiçbir şekilde gücü ellerinden bırakmaya niyetleri yok.

Birbirlerine benzemelerinin ötesinde; –ki iki liderin karşılaştırmasını yazılarımda 2009’dan beri yapıyorum;– giderek de birbirleriyle daha da iyi anlaşan iki karakter Putin ve Erdoğan. O kadar ki, Putin’in, Erdoğan’a, “крепкий мужчина”, yani “Sert Adam” diye hitap etmesiyle bu iki liderin birbirini ne denli takdir ettiği ortaya çıktı. Maço ve kimseye pabuç bırakmayan, “kapı gibi adam”, “erkek adam” imajını vermek Putin için çok önemli; bu nedenle de, kendince daha da büyük iltifat edemezdi Erdoğan’a…

İki liderin de, gücünün temel kaynağı –bence, medya…

Mesela…

Putin, önceki gün, gelenekselleştirdiği Moskova’da yıl sonu değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Saatler süren bu toplantılar aslında, bir nevi “medya tiyatroları”. Türkiye’de Erdoğan’dan da alışık olduğumuz biçimde, “karizmatik liderin” kalabalığı coşturup, duygulandırdığı; kalabalığı adeta bir orkestrayı yönetir gibi yönettiği “performanslar” bunlar.

Geçmişin “propaganda” anlayışı, karizmatik liderin hareketini simgeleyen sembollerin, “tek tiplik” görüntüsünün kitlelere pompalanmasına yönelikken, günümüzdeki “propaganda” anlayışı, “tek tipliği” özenle gizleyen bir “çok seslilik” yanılsamasına dayanıyor.

Putin’e “her sorunun yöneltilebildiği”, Rusya liderinin, “aşk” anlayışından, ülkenin Gürcistan politikasına her konudaki sorularla, “yasaksız” konuştuğu toplantılar bunlar. Hatta Putin, kendisine muhalif gazetecilerin de, soru sormasına da “izin veriyor”; ama bu soruları yanıtlar gibi yapıp aslında cevapsız bırakıyor.

Asıl “şovu” ise, Batı’ya posta koymak. Bu sefer de;

Bazen, onlar [Batı], Ayı’nın ormanda meyveler ve bal yemesine izin verecek diye düşünüyorum, belki onu huzur içinde bırakırlar. Ama bunu yapmayacaklar, onu her zaman zincirlemeye kalkacaklar ve zincirleyebilince de, dişlerini ve pençelerini yırtacaklar. Bir kez de, dişsiz ve pençesiz kalan Ayı, bir işe yaramaz. Doldurulmuş bir hayvana döner. Mesele Kırım değil; biz, egemenliğimizi ve yaşam hakkımızı koruyoruz” dedi Putin.

Bahsedilen “Ayı”, Rusya’nın meşhur ulusal sembolü; Batı tarafından özgürce, barışçı yaşaması engellenen “Ayı”, kızgınlıkla etrafa çatmasın da ne yapsın?

Batı’nın”, Rusya’ya ambargo uygulamaya başlaması, yıllardır sokak köşelerinde insan hakları savunucularının vurulması, Çeçenistan’daki korkun hak ihlalleri sonucu değil; Ukrayna Krizi’nde Rusya’nın rolü nedeniyle oldu. Kırım’ı ve Harkiv, Donetsk ve Lugansk’ı savaş bölgesine döndüren Rusya’nın örgütlediği milisler, kamyon kamyon Rusya’dan giden silahlar sebebiyle…

Gene de “Ayı”, haklı; kötü Batı ise, “komplolar planlıyor”; sırf Rusya’yı güçsüz kılmak için. Ne tanıdık…

15 yıl önce iktidara geldiğinden beri Putin, Rusya’nın yeniden “dünya gücü” olması ve “yaşam standardını yükseltmesi” ile övüldü, desteklendi. Bugünse, Rusya’dan bir espri şöyle; “Bir adam ruble hesabı olduğu için kendini pencereden atmış, ama ruble, adamdan daha hızlı çakılıyormuş”.

Gene de, henüz, Putin’e desteğin yüzde 80’lerde olduğu söyleniyor. Nasılsa, sorumluluğun atılacağı “iç ve dış mihraklar” var.

Avrupa kamuoyu ve siyaseti, aylardır Putin ve Ukrayna ile meşgul; Erdoğan’ın da “ürkütücü” olarak nitelenen tavırları, Avrupa genelinde zihinlerde, Erdoğan ve Putin’i özdeşleştirdi.

Bu arada, son açıklanan Eurobarometer’a göre, Türkiye’de kamuoyunun yüzde 66’sı, Avrupa Birliği’ne güvenmiyor. Bu durumda, seçim dönemi yaklaştıkça, AB karşıtı bir Erdoğan ve hükümet olacak karşımızda diyebilir miyiz?

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar