Sezin ÖNEY
“Böyle buyurdu İdris Naim Şahin”...
Filozof Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında, Zerdüşt, elbette bilgelik, “iyilik ve kötülüğün” savaşının sembolü bir kişilik.
Zerdüştlük, bu coğrafyada Türkiye’nin çok ötesinde, Azerbaycan halkının kökenlerini dayandırdığı bir tarihî miras.
Bir ay kadar önce, Bakü’de bir toplantıya katıldıktan sonra, şöyle yazmıştım;
“Katılımcılar arasında, ülkenin en duayen siyaset bilimcilerinden Zerdüşt Alizade de vardı. Adını duyunca aklıma, Başbakan Erdoğan’ın ‘Kürtler, Zerdüşt değil İslam’dır’ sözleri geldi. Zerdüştlüğe dudak büken bu sözler, kökenini bu inançta, gelenekte, tarihte görenler için ne ifade edecek, düşünmeden edemedim.
Milliyetçi yaklaşımlarla, tek dinin, tek mezhebin inancıyla ‘büyük devlet’, ‘model ülke’ lideri olunmaz; eğer amaç oysa...”
Eksik yazmışım açıkçası; “Nefret söylemlerinin devlet eliyle ve ağzıyla yayılması ayrımcılıkların en tehlikelisi, en yıkıcısı” demeliymişim.
Model ülke, buraya kadar işte. Kaba saba, yontulmamış taş zihniyetiyle buraya kadar... “İnsanları oynatan”, insan olana yabancı, tek tapındığı, güç olan haris bir zihniyet bu.
Şahin’i, bir istisna, “bu da böyle işte” gibi hoş görülüp, katlanılacak bir vaka olarak görüp geçmek mümkün değil.
Ayrımcılık, ırkçılık, dünyada daha dün keşfedilen kavramlar değil. Uluslararası alanda, insanların eşitliği nasıl teminat altına alınır diye bayağı bir kafa yorulmuş.
Ama Türkiye’de, zaten ayrımcılık gibi bir sorun hiç yaşanmadığı, “Anadolu, engin bir hoşgörü ve sevgi cenneti” olduğu için, böyle kavramların üzerine düşünmeye gerek yok.
Biz, bir “tarz-ı hayat” olarak İdris Naim Şahin’i yaşıyoruz zaten. O sadece, bir nevi teatral performans gerçekleştirir gibi, konuşup duruyor. Avrupa Birliği İlerleme Raporları’nda, herhalde kendi adı altında bir hak ihlalleri başlığı açtırıp tarihe geçmek istiyor.
Ayrımcılık alanında, Avrupa ve Amerika’da, farklı gruplar ve örgütler arasında “Nefret söyleminde kabul edilemez olarak kabul edilecek kırmızıçizgi nedir” sorusu üzerinde hararetli tartışmalar yaşanıyor.
Ancak, kabul edilen bir gerçek var ki, “kamuda çalışan, kamudan maaş alan hiç kimse ayrımcılığın kıyısından bile geçen hiçbir söylem, eylem gerçekleştiremez, ayrımcılığa yakın duramaz”.
Türkiye’de giderek ayrımcılıktan uzak olmak bir istisna haline geliyor; işte “Şahin sorunu” bu.
Devletin eli ve diliyle yapılan ayrımcılık, medya, akademi dünyası gibi kamuoyunun kanaatlerini şekillendirme gücüne sahip taraflarca sahiplenilince ve bu taraflar da, benzer söylemleri üretir hale geldiğinde, “şeytan üçgeninin” üçayağından ikisi tamamlanıyor.
Bundan sonra, toplumda da ayrımcılık alanında olayların patlak vermeye başlaması “olağan hale” geliyor.
İşte, 14 Mart 2012 tarihli bir haber; başlık şu, “Emet’te Kürt işçiler gitti”.
Haberin alt başlığı şu; “Kütahya’da okul inşaatındaki gerginlik işçilerin güvenli bir şekilde Kütahya’ya gönderilmesiyle bitti. Belediye Başkanı Koca: “Bu tür olayların tekrarlanmayacağını biliyoruz”.
Haberin detaylarını okuyunca, “gönderilenlerin” aslında (zaten mantık icabı Kütahya’dan Kütahya’ya ‘yollanamayacakları’ için), Van’a “postalandıklarını” anlıyoruz.
Haber diyor ki; “Emet İlçesi’nde semt pazarında dün akşam omuz atma yüzünden çıkan tartışmanın ardından, ‘PKK bayrağı açıldı’ söylentisi üzerine toplanan bini aşkın kişinin saldırmak istediği 16 inşaat işçisi, memleketleri Van’a gönderildi”.
Erciş’ten, depremin ana üssünden gelen 16 kişiye karşı bin kızgın kişi...
Bu durum, “terörün yarattığı hassasiyet” diye nitelenip geçiştirilemez.
Bu gibi hallerin vahametini, anlamını konuşacağımıza, Şahin’in “seçme saçma” halinde olduğunu düşünüyor, ona odaklanıyoruz. Oysa Şahin, bu konuda Türkiye’de olmayan hassasiyetin, devletin toplumdaki önyargıları kurumsallaştırıp, meşrulaştırmasıyla, bir anlamda zaten var olan sorunları “endüstriyel boyuta” çıkarmasının bir örneği, sonucu.
“Ayrımcılık Karşıtı Yasa” (Anti-discrimination Law), Avrupa’nın Türkiye ve Portekiz dışında tüm ülkelerinde mevcut olan ve “eşitlik hakkını” koruma altına alan kanunlar.
Portekiz, ayrımcılıkla, anayasası ve diğer bazı yasaların kapsamında mücadele etmeyi tercih etmiş.
Konuya, uzak duran, konuyu anlayamayan sadece Türkiye...
Hadi ben de bir ayrımcılık yapayım; Kosova’nın (bile), ayrımcılık karşıtı bir yasası var. Bile çünkü, Kosova yeni kurulmuş bir devlet. Daha da, resmen tanınmadan, fiilen bir “devlet” haline gelmeden, 2003’te bu yasayı hazırladı, 2004’te de Kosova Parlamentosu bu yasayı onayladı.
İnsan hakları tarihinde en önemli isimlerden, ABD’de ayrımcılığa karşı “savaşan” Martin Luther King Jr, “Yasalar, insanlara beni zorla sevdiremez ama, kanunlar, benim linç edilmemi engeller... Bu da bence son derece önemli bir kazanım olur” diye yazmıştı 13 Kasım 1962 tarihli Wall Street Journal’da.
Ve Türkiye’de, “ayrımcılık” nedir, ne anlama gelir, gerçekten bilinemiyor, tartışılamıyor... Hadi bir ayrımcılık daha, “konuya Fransız kalınıyor...”
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.10.2025
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024