Taha Akyol
Suriye’de Rusya’nın varlığına itiraz eden hiç kimse yok; hem üsler dahil askeri gücünden dolayı hem de Şam’ın kadim müttefiki olduğu için… Öyle ki Esat 2012’de “düştü düşecek” durumdaydı, Ankara Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında buluşmaktan bahsediyordu…
Mısır’da İhvan’ın iktidara gelmesi gibi Suriye’de de “dost” bir rejim kurulursa Türkiye’nin hem bölücü teröre karşı güvenliği pekişecek, hem Ortadoğu’da büyük prestij kazanacaktı.
Arap Baharı’nın o civcivli döneminde böyle bir düşünce anlaşılabilir niteliktedir.
Fakat Rusya’nın ve bir ölçüde de İran’ın askeri müdahalesi ile Suriye’de güç dengesi, çok kanlı ve acılı bir süreçte, Esat’ın lehine döndü.
Böyle olacağını tahmin etmek, 2015’ten itibaren mümkündü çünkü Güvenlik Konseyi, aralık 2015’te muhalifleri Esat’la masaya oturmaya davet etmiş, böylece Esat’ı meşrulaştırmıştı; bunu sağlayan Rusya’nın askeri gücüydü.
RUSYA, ESAT, PYD
Rusya, bugün PYD-YPG’yi Esat’la anlaştırdı. Rus Dışişleri Sözcüsü Zaharova “Türkiye-Suriye sınırının kontrolünü Şam ele almalı” diye bir açıklama yaptı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da BBC’deki konuşmasında “Rusya, Suriye ordusu ile YPG’yi bölgeden çıkarırsa karşı çıkmayız” diyerek buna yeşil ışık yaktı.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Menbiç ve Kobani’ye girmeyeceğimizi açıklamıştı. PYD için önemli olan üçüncü yöre Haseki zaten söz konusu değil. Demek ki “Irak sınırına kadar Kuzey Suriye”nin tamamı, Barış Pınarı harekatının kapsamında olmayacak. Bu durum, uzlaşmayı kolaylaştırıyor.
Sorun, Esat güçleri Membiç, Kobani ve Haseke’ye girdiğinde YPG’nin durumunun ne olacağıdır. Masada bu konu çok konuşulacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD’nin tesislerini sökerek, silahlarını bırakarak güneye çekilmesini istiyor haklı olarak.
PKK’nın KCK modelinde kurmuş olduğu “üç kantonlu özerklik”, buralara Esat’ın hakim olmasıyla, sona erecek. Bu PKK-PYD için bir kayıptır. Fakat Esat’ın da PYD’nin de Türkiye’ye nefret dolu olduklarını belirtmeye gerek var mı?! Boş mu duracaklar?!
Daha güneye çekildiğinde PYD ne yapacak, nasıl bir konumda olacak?
Baba Esat, Öcal’ı ve örgütünü yıllarda barındırarak Türkiye’yi tehdit etmemiş miydi?
Bunlar önümüzdeki çok kritik sorular.
Ankara bu sorunu Moskova vasıtasıyla kontrol altında tutmaya çalışacak, ama madalyonun öbür tarafında Moskova’nın inisiyatifi artacaktır.
Rusya, zafer borazanları çalmadan, zafer mitingleri yapmadan “sıcak sular”a inmiş, Doğu Akdeniz’e Suriye üzerinden yerleşmiştir.
İran da kazançlıdır; sadık müttefiki Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’le irtibatını güçlendirmektedir.
ABD VE AVRUPA
Rusya ve İran lehine olan bu güç dengesi değişikliği Batı’nın lehine değildir. Türkiye’nin de ehine değildir. Olumsuz etkileri uzun vadede daha bir görülecektir.
Türkiye’nin eskiden Batı’da güçlü olan “müttefik” imajını son yıllarda zayıflatmış olması Batı ile sorunlarımızın tırmanmasına yol açtı. Batı’da popülist aşırı sağın ve İslamofobinin yükselmesi de Batı’nın Türkiye ile olan ilişkilerini olumsuz etkiledi.
İktidarın hepimizin bildiği söylemlerle ve davranışlarla “Batı’dan uzaklaşıyor” imajını vermesi Türkiye’ye Orta Doğu’da da dostlar kazandırmadı, aksine sorunları büyüttü.
Bugün Ortadoğu’da dostlarımız kim?!
Destek aramak üzere Rusya ve Çin’e yaklaşmak Türkiye’ye bir yarar sağladı ama bu Batı’dan uzaklaşma görüntüsünü güçlendirdi. Bunun ekonomide ve diplomaside yarattığı ağır sorunlar gözler önünde: Türkiye dış yatırım alamıyor; diplomaside etki alanı daraldı…
Fakat Avrupa ve ABD’nin Türkiye’den vazgeçemediği de ortada. Bunun sebebi sadece jeopolitik değildir; Batı ile olan kuvvetli ekonomik, siyasi ve kültürel bağlardır.
DOSTLARI ARTTIRMAK
Dün bu satırlar yazılırken Erdoğan-Pence görüşmesinin açıklaması yapılmamıştı ama görüşmenin uzaması, iplerin kopmadığı, aksine, müzakerelerin devam ettiğini gösteriyordu.
Geçen salı günü Karar TV’de “Ortak Akıl” programında, krizin yumuşama sürecine gireceğini, karamsarlığa gerek olmadığını söylemiştim. Çünkü Ankara’da ve Batı başkentlerinde politikacılar seçmenler için popülist hamasetler yaparak atmosferi fazla ısıtsalar bile, nihayet maddi gerçekler kendini kabul ettirirdi: Krizleri bir noktadan itibaren körüklemek değil, yumuşatarak çözüm için çalışmak herkesin lehine olurdu.
Siyasi tarihten çıkardığım bu mantıkla geçen Salı günü krizin çözüm yoluna gireceğini söylemiştim.
Okuduğunuz bu yazının, dün saat 20.30 yazdığım bölümü şudur: İşte ABD ve Ankara ateşkeste anlatılar; Rusya’yı da katmak lazım!
Halbuki “Irak sınırına kadar…” diye neler söylemiştik?! Hem seçmen için hem pazarlıkta elimizi güçlendirmek için.
Yine de uzlaşma iyi oldu. Ama Suriye’de Türkiye’nin önünde artık hamaseti bırakıp rasyonel diplomasiyle “dostlarını artırarak” çözmesi gerekecek çok ciddi sorunlar vardır; hem de uzun vadeli.
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.08.2025
10.08.2025
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025