Taha Akyol
Putin’in toplantılara gecikme huyu vardı gibi bir bahane kabul edilemez. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan “İstanbul veya Ankara’da” görüşmek istediği halde, bunu kabul etmeyip, Kremlin’de 5 Mart saat 14.00’te görüşmeye kendisi karar vermişti. Üstelik görüşmeler başlarken öyle aceleyle bir yerden gelmiş gibi bir hali de yoktu.
Erdoğan’ın “Dostum Putin” sözünü yine duyar mıyız?.. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, yine “Stratejik ortağımız Rusya” der mi? Sanmıyorum.
PUTİN AYAĞA KALDIRDI
Yazar Steven Lee Myers, 2014’te yayımlanan kitabına “Yeni Çar” adını vermişti. “Putin’in Yükselişi ve Hükmetme Dönemi”ni anlatıyordu.
Batılı gazetecilerle bir toplantısında Putin’in şöyle konuştuğunu aktarıyor:
“Rus halkı geridir; sizin memleketlerinizdeki demokrasiye uyum sağlayamaz; bunun için zamana ihtiyaç var.”
Fakat Putin, demokratik kurumların ve demokratik kültürün gelişmesi için çalışmıyor. Rusya’nın tarihsel otokrat geleneğini, kendi otokrasisini inşa etmek için kullanıyor, şimdi bir kere daha sistem değiştirerek bir ‘konsey’ kurmak suretiyle bunu uzatmaya çalışıyor.
Evet, Putin’den önce Rusya çökmüştü, Putin ayağa kaldırdı.
Oligarkları ve onların medya hakimiyetini ezdi. Fakat özgür ve çoğulcu medya oluşması için değil, kendi medyasını kurmak için… Muhalifleri öldürtmekten çekinmediği bile oldu!
RUS EKONOMİSİ
Putin otokrasisi Rusya’yı petrol ve doğal gaz gelirleriyle ayağa kaldırdı.
Rusya Uzmanı Prof. Dr. Mitat Çelikpala’nın verdiği bilgilere göre, Putin’in iktidara geldiği günlerde dünya petrol fiyatları 10 dolar kardan düşmüş, Rusya da yere serilmişti. Fakat:
“Petrolün varil fiyatı Putin iktidarının erken döneminde 150 dolara kadar yükseldi. Putin’in iktidarının ilk iki döneminde, 1999’dan 2008’e, Rusya’nın GSMH’si yüzde 94 büyürken kişi başına milli gelir iki kat arttı. Rus ekonomisinin büyüklüğü 210 milyar dolardan 1.8 trilyon dolara çıktı…”
İşte Rusya’yı ayağa kaldıran; Putin’in otokrat yönetiminin bu fırsatı iyi değerlendirmesi oldu. İran ambargosu ve Irak savaşı da Rusya’yı petrol ve gaz kaynağı olarak öne çıkarmıştı:
“Rusya 1990’lı yıllarda IMF’den aldığı yaklaşık 15 milyarlık borcu bu sayede 2005’te kapattı...”
Arap otokrasileri gibi Rus ekonomisi de petrol ve gaza dayanıyor.
Haber Türk’te Murat Muratoğlu’na göre, petrol fiyatlarında Korona virüsü ve Suudi Arabistan’ın üretimi attırması yüzünden meydana gelen ani fiyat düşüşü en çok Rusya’ya zarar verecek.
İktisadi bir çöküş olmaz ama Rus ekonomisi böyle bir ekonomi.
‘SERT GÜÇ’
Putin, otokrat geleneğe uygun olarak daima “hard power” (sert güç) kullandı. İçeride muhaliflerini ezerek, dışarıda Ukrayna, Kırım, Karadeniz, Kafkasya ve Suriye’de “sert güç” kullanarak “güç” tutkusunu sergiledi.
2 Mart 2016 büyük bir tantanayla açıkladığı “icatların” hepsi askeri alandadır: Sınırsız menzilli, yani her yere ulaşan nükleer füze, “Kinzal” (Harçer) adlı, sesten on kat hızlı füze gibi tam 6 yeni silah sistemi…
Suriye’de Rus kuvvetlerinin operasyonları hakkında Putin’in söylediği sözlere bakın:
“Bu operasyonlar silahlı kuvvetler ve yeni silah sistemlerinin kullanılması için çok önemli bir tecrübe. Ancak Suriye yeni Rus silahları için bir poligon değildir.” (8 Haziran 2018)
Putin, “bu silahların dünyada bir benzeri yok” diyordu.
Rusya’nın sivil teknoloji alanında herhangi bir markasını biliyor musunuz?
VE TÜRKİYE
Türkiye Rusya ile çok iyi ilişkilere sahip olmalı; bol ticaret, bol turizm, mümkünse bol yatırım… Fakat bilmeliyiz ki, Türkiye’nin güçlü bir gelişmiş ülke seviyesine çıkması için gerekli olan teknoloji, sermaye ve hukuk ihtiyacını Rusya ile ilişkilerden temin edemeyiz.
Ne demek bu? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda birçok konuşması var. Şu sözlerinin altını çizmek gerekir:
“Türkiye’nin AB üyeliği sürecindeki en büyük kazanımlarından biri de reform paketlerini geliştirmiş olmasıdır.” (30 Mayıs 2019)
Kabaca 2010’a kadarki reform paketleriyle ülkemize AB standartlarına uygun Ceza Kanunu ve Ceza Usul kanunu geldi... Evrensel hukukun üstünlüğü anayasaya yazıldı… Bireysel Başvuru gibi fevkalade önemli bir hak arama yolu açıldı…
Ve yılda 20 milyar dolar yatırım sermayesi getirdi.
Batı’dan gelen demokrasi ve hukuk eleştirilerine kızıp Rusya’yı alternatif sanmak yanlıştı. Bu görülmeli; 2010’a kadarki politikaya yeniden dönmeliyiz.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025