Taha Akyol
Virüsle mücadele hayat mücadelesidir, ekmek mücadelesidir… Şeffaf ve hesap verebilir olmak kaydıyla ister devlet deyin, ister belediye deyin, bütün kamusal ve sivil kurumlar seferber olmalı, değil mi?
Bütün kurumlar ve kuruluşlar yardım toplayarak, yardım dağıtarak mağdur vatandaşların yardımına koşmalı, değil mi?
Aş evleri açmalı, ekmek dağıtmalı, gıda kolileri, maske ve kolonya dağıtmalı, değil mi?
Yardım etmek isteyen herkes istediği kanaldan yardımını ulaştırmalı, değil mi?
Milletçe nasıl elbirliği yapabileceğimizi göstermeliyiz, değil mi?
Ama iktidar partisi ve müttefiki “hayır” diyor, “sadece biz” diyor…
Yasaklarla kısıtlamak yetmedi, “devlet içinde devlet, paralel uygulama” hatta PKK ve FETÖ isnatlarıyla suçluyorlar belediyeleri.
YUNAN, PONTUS
Demokrat Parti kökenli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 1930’lardaki selefi Şükrü Kaya gibi konuşmasını ve davranmasını hala hayretle karşılarım. Demek ki parti ve ideolojiden ziyade “güç” sahibi olup olmamak belirleyici….
Güç sahibi olunca güç dile ve davranışa hükmediyor!
İBB Başkanı İmamoğlu seçimlerde nasıl suçlanmıştı? “Yunan, Pontus” suçlamalarını hatırlıyorsunuz, değil mi?
1930’larda da o zamanın “güç” sahipleri, muhalif Serbest Fırka’yı “Yunan, gavur” diye suçlamıştı. Serbest Fırka belediyeyi kazanırsa “gavurları geri getirecek”ti!
Çünkü Serbest Fırka birkaç Rum ve Ermeni vatandaşımızı aday yapmıştı!
Serbest Fırka ve o zamanki iktidar tarafından “Yunan, gavur, ayak takımı, komünist” diye suçlanması konusunda tarihçi Eyüp Öz’ün “Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Muhalif Ege” adlı kitabını tavsiye ederim. (İletişim Yay.)
FEVZİ ÇAKMAK KOMÜNİST Mİ?
29 Ocak 1946, Meclis’te İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer “gizli komünist faaliyetler”i ifşa ediyor… Metin Toker’in özetiyle, Bakan’ın söylediği şudur:
“Vatanın en büyük düşmanları komünistler muhalif Demokrat Parti’ye de Mareşal Çakmak’a da çengel atmışlardı…”
Solcuların yeni kurulan DP’yi ve Mareşal’in muhalif tavrını desteklemesinden kaynaklanıyordu bu haksız suçlama!
Ve, yine Metin Toker’in yazdığı gibi, sırf yeni kurulan DP’yi ve Mareşal’i gözden düşürmek için iktidar tarafından bir mizansen olarak tertip edilmişti!
Bu konuda Metin Toker’in “Tek Parti’den Çok Partiye” adlı kitabına bakabilirsiniz. (Bilgi Yay.)
Demokrat Parti de iktidar olunca CHP’yi “Moskova’nın desteklediği parti“ diye suçlayacaktı. Moskova’ya bağlı “Bizim Radyo” da DP’yi CHP gibi eleştiriyordu çünkü!
İnönü, Marksist solun önünü kesmek için “Ortanın Solundayız” dediğinde, iktidardaki Adalet Partili gazeteler, İsmet Paşa’nın 1932’de yaptığı resmi Moskova gezisinde Stalin’le çekilmiş fotoğrafını basarak “Stalin yolunda” diye manşetler atacaktı.
İktidarlar, ideolojiler değişiyor… Değişmeyen, muktedirlerin muhalifleri hain diye suçlaması!
21. YÜZYILDAYIZ
1930’lardaki devlet partisinin diliyle, 21. Yüzyıldaki iktidar partisinin dili arasındaki benzeşme siyasi kültürümüzdeki kronik sorunu gösteriyor.
Türkiye’nin yüz yıllık siyasi hayatı bu yüzden Takrir-i Sükun’larla, sıkıyönetimlerle, OHAL’lerle, hükümet krizleriyle, kutuplaşmalarla, siyasette yargının kullanılmasıyla doludur.
“Devrim” deyince bir tarafımızda, “dava” deyince diğer tarafımızda hukuk, müzakere, uzlaşma gibi yüksek değerler çiğneniyor.
Hiçbir dönemde Uzak Doğu ülkeleri kadar başarılı olamayışımızın bir sebebi de bu değil mi?
Toplumsal enerjimizin siyaset kavgalarında israf ediliyor.
Temeldeki sorun hukukun zihnimizde ve kamu kurumlarında kökleşmemiş, siyaseti sınırlayacak kadar güçlenmemiş olmasıdır. Siyaset her şeye hükmeden bir güç olunca, siyasi güç kavgası da çok haşin, çok sert oluyor. Kavgalar toplumsal enerjimizi tüketiyor.
Ama artık 21. Yüzyıldayız.
Hukuk, en sağlam zemindir. Anayasamız 126 ve 127. maddelerinde “Merkezi idare” ile “Mahalli idare”yi aynı “İdarenin kuruluşu” başlığı altında düzenlemiştir.
Belediyeler anayasal kuruluşlardır, “sosyal yardım” belediyelerin sadece yetkisi değil, kanunen görevidir.
Makul olmak, gerektiğinde el ele verebilmek ülkeye hizmetin en iyi yoludur. Vatanseverliğin de gereği budur; parti kavgalarıyla toplumsal enerjiyi israf etmek değil.
Virüs gibi bir felaket ve onu izleyecek ağır iktisadi sorunlar karsısında bile el ele verememek, particilik yapmak, aklım almıyor bunu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025