Ufuk COŞKUN
Gezi, 17 ve 25 Aralık darbe operasyonları, Okmeydanı, Diyarbakır’da düzenlenen Çözüm Süreci Çalıştay’ının hemen ardından patlak veren Lice ve belki de daha niceleri… Siyaseti işlemez hale getirerek yıllar sonra yakaladığımız barış ortamını zayi edip ülkeyi bir savaş alanına çevirme planları hız kesmeden devam ediyor. Bu ülkede barışı, huzuru, demokrasiyi ve özgürlükleri istemeyen sürekli millet aleyhine iş tutan, gücünü kandan, silahtan ve kaos ortamından alan profesyonel bir cunta yapılanması var. Bugünlerde Kürtleri kışkırtarak barış sürecine ağır bir darbe indirmek niyetindeler. Çok şükür ki yeni Türkiye’de provokasyonlara gelmeyen inadına, barıştan, haktan, hukuktan, adaletten, özgürlükten ve demokratikleşmeden yana tavır koyan ahlak ve vicdan sahibi cesur insanlar da var.
Daha yeni 150 milyon yolcu kapasitesine sahip dünyanın en büyük havalimanının temelini atan, ekonomiyi canlandıran, askeri vesayeti bitiren, kararlılıkla barış sürecini yürüten, yeni bir anayasa yazacağını söyleyen, projeleriyle ülkenin şehirlerini dünya kenti haline getiren ve köklü sorunların çözümü için samimi adımlar atanAK Parti, bugüne kadar ülkeye en ufak katkıları olmayan aksine sürekli gerileten cuntacıların korkulu rüyası haline gelmiştir. Kanın durmasından rahatsız olmaları bu yüzdendir. Çünkü kandan besleniyorlar. Tayyip Erdoğan’ı diktatör ilan etmeleri bu yüzdendir. Çünkü özgürlük ve toplum düşmanıdırlar. Gazetelerini, TV’lerini, sanatçılarını, yazar- çizer bozuntularını devreye sokmaları hep bu yüzdendir. Ancak ne yapsalar çaresi yok, çatlasalar da patlasalar da bu sorun çözülecek, ülkeye barış ve huzur gelecek. Çünkü Türklerle Kürtlerin birlikte yürüdüğü bu yolda huzur var, bereket var, özgürlük var, insanlık var. Bu yoldan geri dönüş yok! Bu vakitten sonra barışı ne PKK ne Kürt siyasetçileri ne paralel uzantıları ne de devri kapanmış şovenistler kesintiye uğratabilir.
Bu ülke tüm farklılıklarıyla birlikte üretecekleri yeni ve özgün projelerle dünyanın en refah, en özgürlükçü en zengin ülkelerinden biri olacaktır. Ortadoğu barışının anahtarı da Kürt sorunun çözümünde saklıdır. Bu anlamda Kürt hareketinin ve örgütün bu vakitten sonra barış karşıtı atacağı her adım aleyhlerine işleyecektir. Çünkü “barış” artık bu ülkenin bir onur ve insanlık meselesi haline gelmiştir. Bakınız Lice’de yüzü maskeli kişiler tarafından Türk bayrağının indirilmesi karşısında hemen ellerini ovuşturan barış karşıtlarına en güzel cevap Genelkurmay Başkanlığı’ndan geldi. Genelkurmay; “Çocuklar ve kadınlar kullanılarak provakatif maksatlı yapıldığı, sivil ölümlerin amaçlandığı ve böylelikle kitlesel eylemlere zemin hazırlanması istendiği değerlendirilen ve tahammül sınırlarını zorlayan bu tür eylemlere karşı serinkanlı davranılmaya gayret sarf edilmektedir” diyerek savaş yanlılarına fırsat tanımamıştır. Keza Öcalan’da “Son dönemde yaşanan olaylar süreci zorlamaktadır. Ve büyük sıkıntı yaratmaktadır. Bu sıkıntıları aşma konusunda hep birlikte büyük bir kararlılık ve sağlam bir barış iradesini göstermek durumundayız” mesajıyla barış karşıtlarına gerekli olan cevabı vermiştir..
Hatırlayalım. 12 Haziran seçim sonuçların belli olmasının hemen ardından Sayın Başbakan tarihe geçecek bir konuşma yapmıştı. Başbakan, yeni anayasa ile ilgili olarak;”Yeni anayasa milletin her bir ferdini birinci sınıf olarak görecek. Her kimlik, her değer, herkesin özgürlük demokrasi barış ve adalet talebine bu anayasa karşılık verecek. Bu anayasa Türk’ün, Kürt’ün, Zaza’nın, Arap’ın Çerkez’in, Roman’ın, Alevi’nin Sünni’nin, azınlıkların yani 74 milyonun anayasası olacak” demişti. Bu düşünceden zerre sapma olmadığını düşünüyorum. Bu yüzdendir ki Başbakan bu konuda ısrarcı oldukça ve adımlar attıkça ülkede kaos ortamı oluşturmaya kalkışıyorlar.
Ben umutluyum. Bu ülkeyi barışın ve kültürel farklılıkların anayurdu yapma şansımız var. Elbette bu, insani değerlere, barışa ve özgürlüğe vereceğimiz öneme ve bu uğurda göstereceğimiz gayretlere bağlı. Bilhassa bu dönemde yapılan saldırı hepimize karşı, insanlığımıza karşı. İnsanlaşma, özgürleşme ve demokratikleşmeye karşı bu operasyonlar. Kısacası Yeni Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar.Nerede bir ölüm varsa oraya akbabalar gibi üşüşen bu karaktersiz insanlara inat, inadına demokratikleşmeyi, barışı, yeni anayasayı ve özgürlükleri savunmamız gerekir. Kim ne derse desin bu ülkede Kürt sorunu çözecek tek parti AK Parti’dir. Bu bakımdan özellikle bu hassas dönemde Başbakan’a sahip çıkmak zorundayız.
Değerli dostlar; Halkın arzusuna yanıt veren her türlü düşünce değerlidir. Bu düşünceleri hiçe sayan, değer kıymet vermeyen bu ülkede yaşayan insanların tercihlerine rağmen operasyon yapanlar bu toprağa ruh veren her türlü değere ihanet ediyor demektir. Oysa halk çocuklarının dağlarda savaşmasını istemiyor. Kan aksın, ülkede kaos ortamı olsun istemiyor. Anaların haykırışı bu yüzden. Türk’üyle, Kürd’üyle, Ermeni’siyle, tüm farklılıklarıyla birlikte bu ülkenin şerefli ve özgür vatandaşları olmak istiyoruz. Yıllardır darbelerle, fıtrata yönelik baskılarla, ideolojik dayatmalarla, hukuksuz, antidemokratik uygulamalarla herkesimin özgürleşmesi, insanlaşması kesintiye uğratıldı. Bu devir artık kapanmak üzere. Bunun da yolu Kürt sorununu çözmekten geçmektedir. Bu ülkede Kürtler kendilerini özgür hissetmeden yani bu sorun çözülmeden kimse özgür olamayacaktır. Bu bakımdan biz vicdanlı Türklere büyük işler düşmektedir.
twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019