Ufuk COŞKUN
Anadolu insanının irfanı, feraseti, basireti, idraki, vicdanı, ahlakı ve erdemi üzerine matematik hesabı yapılamaz. Görüldüğü gibi Anadolu insanının hesabı daha kuvvetlidir. Memleket meselesi, kalıplaşmış ideolojik önyargıların üstünde bir meseledir. Bu yüzdendir ki anket şirketleri çuvalladı. Terör örgütlerinin, muhalefet liderlerinin ve medya organlarının hesapları tutmadı. Derin Anadolu insanı 7 Haziran’dan sonra yaşanan gelişmeleri, yapılan planları, kurulan tezgâhları, ince detay hesapları, oy uğruna katledilen insanları, algı operasyonlarını kısacası olan biten her şeyi sessizce izledi ve 1 Kasım günü gereğini yaptı. AK Parti tek başına iktidar olursa ülkede iç savaş çıkar tehditleri savuran sözüm ona aydın bozuntularına inat, ülke kutuplaşıyor, gelin uzlaşalım diyen özgüvensiz, cesaretsiz çer çöplere inat tercihini, güçlü, istikrarlı, özgür ve bağımsız yeni bir Türkiye’den yana yaptı.
1 Kasım seçimlerinden çıkarılacak çok büyük dersler var. Şüphesiz bu seçimin galibi, feraset sahibi olan millettir. Kaybedenleri ise son on yıldır yeni sosyolojiyi ve dünyanın geldiği noktayı bir türlü kavrayamayan muhalefet liderleri ile ülkeyi sürekli gerileten, yıpratan, uluslararası güçlere şikâyet eden ve hedeflerinden saptıran, gelmiş geçmiş en sinsi yapılardan biri olan FETÖ oldu. Çatışmalı ortamı oluşturarak Kürt bölgelerini harabeye döndüren taşeron örgüt PKK ve bunları destekleyen irili ufaklı medya organları ile aydınlanmacı, ilerici, çağdaş, laik aydın, yazar ve sanatçı kesimi de seçimin kaybedenleri arasında. Buna Kraliçenin uzlaşmacı, orta yolcu ancak her halükarda ülkenin ana hedeflerine karşı olan belli başlı siyasetçileri de eklemek icap eder. Kısacası yeni Türkiye’nin engellenmesi için dış destekli operasyonlara imza atan, plan yapan, ülkenin kendi politikalarını üretmesini arzu etmeyen, halkı hakir gören ve buraya ait yerli, özgün siyasetçilerin varlığından rahatsız olan tüm kesimler bu seçimde millete yenik düştü.
Millet, tüm bu kesimlere son on yıldır olduğu gibi bu seçimlerde de net, sade ve anlaşılır bir dille artık eski Türkiye dönemimin geride kaldığı mesajını yineledi. Bu seçimlerde yeni Türkiye’de Kürt milliyetçiliğinin, Atatürk milliyetçiliğinin ve Türk milliyetçiliğinin artık yeri olmadığı, katı milliyetçiliğin prim elde etmediği mesajı da kuvvetli bir biçimde verildi. Umarım bu mesaj yerine ulaşmıştır. Millet, FETÖ ve PKK başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle yapılan mücadeleyi meşru ve haklı görmektedir. Dolasıyla ülke bu kirli yapılardan temizlenene kadar hükümetin terörle mücadelede etkin olmasını istemektedir. Bilindiği gibi AK Parti hükümeti iktidar olduğu günden beri ülke insanını, tarihinden, kültüründen ve İslam medeniyetinden kasıtlı olarak kopartan eski Türkiye rejimine karşı amansız bir mücadele yürütüyor. Erdoğan bir taraftan içeride ve dışarıda medeniyet, insan ve İslam düşmanı bu kesimlerle mücadele ederken diğer taraftan küresel güçlerin pazar kavgasında ezilen, katledilen, yurtlarından edilen, çocuklarına varana kadar kıyımdan geçirilen İslam ülkelerinin de sahici anlamda umudu olma yolunda emin adımlarla ilerledi. Batı nezdinde bir Selahaddin Eyyübi olarak görülmesi ve durdurulmak istenmesinin bir nedeni de budur.
Türkiye’de yaşayan insanlar son on yıldır Erdoğan liderliğinde ciddi bir özgüven kazandı. Bu yabana atılacak bir gelişme değildir. 1Kasım’da tüm ülke karşıtlarının kimyasını bozan, planlarını tersyüz eden işte bu özgüven sahibi millettir. Erdoğan, siyaset sahnesine adım atığı günden itibaren iyi bir satranç ustası olduğunu her fırsatta göstermiştir. Yıllardır hakkı hukuku gasp edilen insanların çözülmeyecekmiş gibi görülen sorunlarını, mağduriyetlerini izlediği ince siyasetle herkesin gözü önünde çözmüş, çözüm süreciyle birlikte Kürt sorununu da bitirme aşamasına gelmiştir. Bu süreçte ülke düşmanlarının maskelerini de düşürmeyi ihmal etmemiştir. Örneğin HDP’nin gerçekte barış ortamını istemediğini, çözüm sürecine karşı olduğunu Kürtlerin huzur ve emniyetiyle ilgili ciddi kaygı taşımadıklarını bilhassa 7 Haziran seçimlerinden sonra tüm Türkiye gördü. 80 tane milletvekiliyle Kürtler lehine birçok önemli işler çıkartabilecek güce erişen HDP bu gücü Kürt illerini harabeye döndürmek ve Erdoğan’ı devirmek üzere kullandı ve kaybetti. Keza MHP’nin de sahici anlamda milliyetçi bir parti olmadığı Bahçeli’nin tüm olan bitenlere kayıtsız kalmasıyla ortaya çıkmış oldu. Bahçeli, ülkeyi ateşe atan kesimlerle birlikte aynı argümanlarla siyaset yaparken gelen onca şehit haberleri karşısında elini taşın altına koymamış ve o da kaybetmiştir.
Erdoğan, siyasetin Kasparov’u derken elbette muhalefetin basiretsizliğini kastetmiyorum. Küresel güçlerin hamlelerini önceden kestiren ve buna dönük keskin çözümler üreten bir yerli siyasetçiden bahsediyorum. Bugün ülke karşıtlarının tüm planları altüst olmuş ve çaresizlikten kimyaları bozulmuşsa bunda on yıllık verilen bir siyasi emeğin ve halkla kurulan sıcak temasın büyük katkısı vardır. Düşünebiliyor musunuz? Bugüne kadar halka rağmen Erdoğan’a karşı ne dedilerse tersi oldu. Muhtar bile olamaz denilen günlerden, başkan yaptırmayacağız denilen günlere kadar geçen sürede kazanan hep millet ve o milleti yarı yolda bırakmayan Erdoğan olmuştur..
1 Kasım seçimleri gerçekten büyük bir başarıdır. AK Parti 1 Kasım’da 2002 ayarlarına döndü diyenler ise yanılıyor. Çünkü AK Parti’nin 2002’den 2015 yılına kadar ayarları hiç değişmedi. Ana hedeflerinden milim sapma göstermedi. Lakin şu da unutulmasın ki en güçlü olduğumuz taraf aynı zamanda en zayıf olduğumuz taraftır. Bu seçimler iktidara büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumlulukla yükümüz daha da ağırlaştı. Sivil Anayasa başta olmak üzere adil ve özgür bir ülke tesis etmenin çalışmalarına hemen başlamalıyız. İslam ülkelerinin gözü üzerimizde... Bugün Türkiye de artık küresel bir güç olmuştur. Hem içeride hem de dünyada etkili bir aktör konumuna gelmiştir. Bu sorumluluk duygusuyla kadim medeniyeti yeniden inşa etmenin, yeni bir ilim dilini tesis etmenin gayreti içerisinde olmalıyız. Gayret bizden, takdir Allah’tan..
@sivildemokrat
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019