Ufuk COŞKUN
Cumhuriyet Gazetesi’nin 3.11.1930 tarihli başyazısı şöyle başlıyordu; “Modern devlet tam sözü ile hâkim bir müessesedir. İçilen suya, oturulan yere, tavanın yüksekliğine, pencerenin genişliğine hulasa her şeye karışır.” CHP Mebusu Feridun Düşünsel ise; “Bütün Avrupa faşizmin cihana getirdiği emniyet ve neşe ile ona doğru atılırken faşizmin bu suretle sanki pek tehlikeli bir şeymiş gibi görülmesi beni derin düşüncelere, üzüntüye sevketti” diyordu.
Sonra düşmana karşı istiklal mücadelesi vermiş bu milletin hemen her şeyine karıştılar. İçilen suya, oturulan yere, ibadethanelerine, diline, dinine, tarihine, giyimine, müziğine hemen her şeyine…
Sonra Atatürk’e mevlit yazdılar. Sonra Türk Kur'an, milli iman, Türkçe ezan, Türkçe hutbe, Türkçe namaz, kısacası milli bir din ve milli ibadet…
Sonra “Atatürk Ekber Atatürk Ekber, Ey Büyük Ata! Ey Tanrının oğlu! Ey Yüceler yücesi! On yedi milyon yetiştirdiğin, yokken var ettiğin Türk gençliği hizmetinde…” türünden şiirler...
Sonra Yakup Kadri; “Tıpkı perseküsyon devirlerindeki ben-i İsrail gibiydik. Gökten inecek Mesih'i bekliyorduk ve iki asır hasretiyle yandığımız o milli kahraman hâlâ görünmüyordu…”diyerek Atatürk’ün Mesih olduğunu ifade etti.
Berna Moran da Yakup Kadri'nin Yaban adlı romanını değerlendirirken romanda Türkiye'de geçen durumla ilgili İncil'de anlatılanlar arasında bir paralellik kurulduğunu, Mustafa Kemal'in de İsa gibi kurtarıcılık vazifesini üstlendiğini söyledi.
Sonra CHP; “Kuvvetli Cumhuriyetçi, Atatürkçü, laik vatandaş yetiştirmek tahsilin her derecesi için mecburi ihtimam noktasıdır” diyerek milli eğitimin temellerini attı. Sonra çocuklara Atatürk’ün ölmediği inandırıldı…
Sonra 27 Mayıs 1960’da TSK; “Büyük Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” prensibi bayrağımızdır” diyerek darbe yaptı. Başbakanımızı astı!
Sonra 12 Mart 1972 günü TRT radyolarından;“Atatürk’ün bize hedef verdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş olduğumuzdan” denilerek muhtıra verildi.
Sonra 12 Eylül 1980’de “Atatürk ilkelerine ve devrimlerine yeniden güç ve işlerlik kazandırmak, Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesini hayata geçirmek gayesiyle” denilerek darbe yapıldı.
Sonra 28 Şubat 1997 yılında “Büyük Kurtarıcı Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar… Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık, aydın din adamları yetiştirmek…”gibi ifadelerle post modern darbe yapıldı.
Sonra başörtülü öğrenciler sırf Atatürk’e karşı saygısızlık yaptığı gerekçesiyle okullardan atıldı. İmam Hatip öğrencilerine katsayı engeli getirildi. Uğur Dündar namaz kılan öğrencilerin peşine muhabir timleri taktı.
Sonra başörtülü analar Atatürk düşmanı sayılarak çocuklarının yemin merasimlerine bilealınmadı. Hastanelerde tedavi edilmedi.
Sonra 27 Nisan 2007’de “Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, -Ne mutlu Türküm diyene- anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır” denilerek e-muhtıra verildi.
Sonra 15 Temmuz 2016’daki sözde darbe bildirisinde; “Yüce Atatürk'ün önderliğinde milletimizin olağanüstü fedakârlıklarla kurduğu ve bugünlere getirdiği cumhuriyetimizin koruyucusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri, "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesinden hareketle…” denilerek CIA- FETÖ darbesine kılıf oldu.
Peki, geçen onca yılda milletimizi mağdur eden darbeler, sefalete mahkûm bırakan ekonomik krizler, yasaklar, baskılar, zulümler hemen her hadiseAtatürk’ü sevdirmek için mi yapıldı? Elbette hayır. Onlarbu ülkede Atatürk’ü bahane ederek servetlerine servet, itibarlarına itibar katan büyük bir saltanat inşa ettiler. Atatürk onlar için hep pazar oldu. Bugün bu pazarın elden gitmesinden korkuluyor.
Bu ülkede bir savaş çıkarsa ben İran’ın yanında yer alırım diyen CHP’lilerin, Atatürk ile Apo posterlerini yan yana tutanların, bağımsızlıkmücadelesi verdiğimiz bir zamanda hainlerle, emperyalistlerle işbirliği yapanlarınAtatürkçü geçindiği bir ülkede Erdoğan’ın 10 Kasım’da yaptığı konuşma fevkaladeyerindedir.
Sıkıntı odur ki eğer mevzu Erdoğan’ın işaret ettiğinin aksine ilahlaştırarak, okul önlerinde Kuzey Kore’den kalma bir takımritüellerle ya da CHP’yi geride bırakacak türden bir takım abartılı, komik ifadelerle vs ele alınacak olursa vay halimize! Dolayısıyla bugün AK Parti’nin Atatürk’e yapacağı en büyük iyilik 5816 sayılı kanunu bir an evvelkaldırmak olmalıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019