Uğur Gürses
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu 29 Nisan Perşembe günü rutin Enflasyon Raporu’nun bu yılki ikincisini sunmak ve soruları yanıtlamak için Zoom toplantısında ekonomist ve gazetecilerin karşısına çıktı.
Rapor şurada: Enflasyon Raporu.
Banka, Ocak sonunda yüzde 9.4 olarak öngördüğü 2021 sonu enflasyon tahminini yüzde 12.2’ye yükseltti. Bu 2.8 puanlık yukarı yönlü revizyonda en önemli payın da 1.8 puanlık “Türk Lirası cinsinden ithalat fiyatları” kaynaklı güncelleme olduğunu anlattı. Sıkı duruşu da koruyacaklarını ifade etti. Yani Naci Ağbal’ın görevden alınması ve kendisinin atanmasıyla gelen kur artışının etkisi.
Hatırlayalım; bu iki dönemde hem başkan hem de tahmin değişti.
Kavcıoğlu, Ağbal ayrılmadan önceki Mart 2021’deki Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerin 2 puanlık artışına gerekçe olarak, 2020’deki güçlü kredi büyümesinin etkilerinin devam etmesi, Ocak 2021’den sonra da kredilerde yeniden bir büyüme eğiliminin başlamasını ve de 1 Mart sonrasında kısıtlamaların kaldırılması sonrası ekonomik aktivitenin canlanmasını gösterdi.
Sonra da, bununla da “Mart ayında yapılan ilave sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki sınırlayıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği, net kredi kullanımı ve iktisadi faaliyetteki yavaşlamayla birlikte enflasyon üzerindeki talep yönlü baskıların hafiflemeye başlayacağını” öngördüklerini anlattı.
Tam da burada, tüm bunlar atama krizi öncesini anlatıyor. Ya sonrasındaki yüzde 10’luk kur artışının ne getireceği yok mu varsayılıyordu?
Toplantının en başında el kaldırarak söz istedim. Ancak ne yazık ki sıranın başında olmama karşın buna fırsat verilmedi. Diğer ekonomist ve gazetecilerin sorularına da önceden hazırlık yapıldığı belli olan önündeki yazılı metinlerden yanıtladı.
Belli idi ki, hazırlık yapılmamış sorulardan kaçınmak istendi. (Madem öyle, önceden kaydedilmiş biçimde banttan yayın yapılsaydı ya?)
Sorum şu olacaktı;
Sizden önce Naci Ağbal başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) bahsettiğiniz kredi genişlemesi ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla gelişen koşullarda 2 puanlık faiz artışına gitti. Bu faiz artışını yapma nedeni, hedef olan yılsonu enflasyon tahmini olan yüzde 9.4’ü korumak idi.
Bu faiz artışından sonra Naci Ağbal görevden alınıp siz başkanlığa atandıktan sonra döviz kuru yüzde 10 yükseldi. Buradan gelen 2.8 puanlık “görevden alma-atama etkisi” ile enflasyon tahmininiz de şimdi yüzde 12.2 olarak güncellendiğine göre, nasıl sıkı duruşu korumuş oluyorsunuz? İlave enflasyon artışına rağmen aynı duruşu korumak sıkı duruş oluyor mu? Fiilen gevşetmiş olmuyor musunuz? Ayrıca yüzde 9.4’lük enflasyon tahminini hedefleme duruşu çöpe atılmış olmuyor mu?
Bu, 2.8 puanlık “görevden alma-atama” etkisini, bedelini topluma ödetmek değil mi?
Not: Kavcıoğlu konuşmasında, döviz kurundan enflasyona geçişkenliğin yüzde 20’nin üzerine çıktığını vurguladı.
Buna karşın PPK metninden “gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır” ve “sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir” ifadelerinin çıkarılmasına analistlerden gelen tepkilere şaşırdığını söylemesi bile şaşırtıcı. Başkan Kavcıoğlu, bankanın iletişiminin ana omurgası olan PPK toplantı özetinin sıradan bir açıklama olduğunu mu sanıyor?
Ama, “sıkı duruşu koruduğumuzu daha fazla öne çıkarırsanız memnun olurum” diyerek de başka bir boyuta taşıyor. Metinden bu vurguyu çıkarıp, sonra da “siz öyle yazın” demek paha biçilmez!
Madem Kavcıoğlu söz verip soru sorma fırsatı vermedi; burada diğer soruları da ilave edeyim.
- 23 Nisan akşamı üç TV kanalının ortak yayınında teknik düzeyde bile olsa soru soranları “algı operasyonu” yaptıklarını söylemiştiniz. Bugünkü toplantıda şeffaflık vurgusu yaparken, 23 Nisan’daki ortak yayında teknik sorularla gelenleri siyasetçi alışkanlığı ile “algı operasyon” ve benzeri sözlerle karşılamanız normal mi?
- Siyasetçi demişken, partinizle üyelik ilişkiniz devam ediyor mu? Etmiyorsa hangi tarihte ayrılma dilekçenizi yolladınız?
- Teknik sorulara teknik yanıt vermeyi düşünüyor musunuz?
– Mesela, Merkez Bankası’nın 32 yıllık bir döviz müdahale, döviz alım-satım, deneyimi varken, neden ve hangi ihtiyaçtan bankanın dövizleri bir protokolle Hazine’ye oradan da kamu da olsa ticari bir bankaya aktarılarak, merkez bankacılığı deneyimi olmayan, döviz müdahale deneyimi olmayan bu kurumlarca satılma gereği ortaya çıkmıştır? Hangi ihtiyaçtan?
– Merkez Bankası yasasında sayılan görevlerin başka kurumlara devredilmesine dair hüküm var mıdır? Mesela Açık piyasa işlemlerini yapma yetkisi kamu bankalarına devredilebiliyor mu?
– Ne kadar dövizin hangi kur seviyesinden hangi aralıklarla satılacağına kim karar vermiştir?
– Merkez Bankası’nı tüm döviz alım-satım ihaleleri, döviz müdahale miktarları şeffaf biçimde yayımlanırken, hangi ihtiyaçtan bunlar örtülenmiş kamuoyundan saklanmıştır?
– Teknik bir soru yine: Merkez Bankası’nın Analitik Bilançosu’nda her şeyin açıkça yer aldığını söylediniz. Bu doğru değil. 128 milyar dolar hesabı, ağırlıkla Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi” tablosundan teyit edilebildi. O da perdelenmesi unutulduğu için.
Bankanın swap işlemleri 22Mart 2019-31 Aralık 2020 arası dönemde örtülendi. Bu yüzden bu tarih aralığı için günlük olarak döviz pozisyon hesabı yapmak imkânsız hale geldi. Bunun örtüleme olduğunu, verilerin yeniden yayımlanması için talimat vermeyi düşünüyor musunuz? - Bu tür teknik soruları soran, sorgulayan eski merkez bankası mensuplarının, orada yetişmiş merkez bankacıların bu soruları sormasının sizi üzdüğünü ifade etmiştiniz. Merkez Bankası’nın tarihinde hiçbir döneminde 2 yılda 130 milyar doları aşan bir rezerv satışı, böyle bir yöntemle, şeffaf olmayan biçimde olmamıştır. Özellikle bu rezervlerin her bir centi için gecesini gündüzüne katan, özel yaşamından feragat eden eski mensupların, özellikle de çekirdekten yetişme mensupların gelinen bu duruma, Merkez Bankası’nın bu haline üzülmeye, bu durumu sorgulamaya hakkı olduğunu düşünmüyor musunuz?
Son bir not:
Merkez bankacılar, merkez bankasının kâr yaratmasıyla, bunun büyüklüğü ile övünmezler.
Bir merkez bankasının bankalardan farkı “para basma” imtiyazının olmasıdır. Para basma imtiyazını kime verseniz kâr yaratacağı da malum. Kârı katlanan MB varsa hane halkı ve reel kesim kaybediyordur. Kârı ile övünen merkez bankacı olmaz.
Merkez bankasının eski ya da mevcut çalışanlarının, ülkenin her bir yurttaşının cebinde taşıdığı ulusal paranın değerinin, itibarının korunmasının ne olduğu bilinmeyen arka kapılı döviz satışlarıyla değil, enflasyonun kalıcı olarak düşürülüp fiyat istikarının tesis edilmesiyle mümkün olacağının bilincinde olduğunu hatırlatmak isterim. Türkiye’de iki kurumun unvanında “Türkiye Cumhuriyet” ibaresi yer alır; biri hepimizin ortak hukukunu, kamu hukukunu gözeten cumhuriyet savcılarının, diğeri ise hepimizin parasını basan Merkez Bankası’nın. Bu da parayı basan kurumun siyasi duruştan uzak durmasını, bağımsız duruş göstermeyi gerektiriyor.
Uğur Gürses
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.12.2022
18.07.2022
18.02.2022
13.02.2022
29.01.2022
24.01.2022
17.01.2022
10.01.2022
4.01.2022
2.01.2022