Uğur Gürses
Meclis’e getirilen bir torba yasa teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki gün kabul edildi. Teklifin birinci maddesi Merkez Bankası ile ilgili idi ve görüşmelerde öyle bir fotoğraf ortaya çıktı ki; teklifi getiren milletvekilleri bile somut olarak niye getirildiğini bilmiyor.
Merkez Bankası yasasına konulacak bir ek bentle, Merkez Bankası nezdinde tutulan yabancı merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıkların haczedilemeyeceği, ihtiyati tedbir ve haciz konulamayacağı teklif ediliyordu.
Bu teklife ait gerekçede ise “merkez bankaları arasında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülmesini teminen” deniliyordu.
Doğrusu ilk akla gelen şuydu; Kore Merkez Bankası ile ağustos ayında yapılan bir swap protokolü vardı ve bu bugüne kadar işlem olarak hayata geçememişti. Birkaç ay önce bunu sorduğum bir Merkez Bankası yetkilisi “teknik pürüzlerin olduğunu, yetkililerin üzerinde çalıştığını” anlatmıştı. Yasal değişikliği Kore mi talep etmişti acaba?
Komisyon’da bunun Libya ile ilgili olabileceğini söyleyen üyeler vardı.
Teklifi getiren bilmiyor
Komisyon görüşmelere başladığında İyi Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz şunu söylüyordu: “Teklif sahibi arkadaşımız evvelki gün akşam gruplarla bir toplantı yaptı. O toplantıda Merkez Bankasıyla ilgili düzenlemenin tam içeriğini bize açıklamadı, açıklayamadı. Bugün bunun açıklanmasını bekliyoruz”.
Görüşmenin ilerleyen saatlerinde de durup dururken neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğuna dair “başka ülkelerde de var” sözlerinden öteye bir neden ortaya konmadı.
Başka bir ülke merkez bankası ülkenizde mali varlık tutuyor ya da tutmak istiyor, ama aynı zamanda da üçüncü taraflar bu mali varlığı haczetmesin diye yasal güvence istiyor. Sahi hangi ülke merkez bankası bunu talep etmiş olabilirdi ki?
Yasa teklifini Meclis’e getiren Cemal Öztürk Komisyon’da özetle, Merkez Bankası Başkanı ile konuştuğunu ve daha önemli konuların olduğunu, bu maddenin acil değilse sonraki tekliflere bırakılmasını talep ettiğini iletiyor.
Öztürk’ün anlatımına göre, Başkan “haklı gerekçeler” söylemiş. İktidar milletvekili olan Öztürk, kendisine bir açıklama gönderilmesini istiyor Kavcıoğlu’ndan. Hem de yetkilileri komisyona göndermesini.
Öztürk notu Komisyon’da okuyor. Notta Merkez Bankası, diğer merkez bankaları ile ikili ilişkiler kurduğunu, bu merkez bankalarından hesap açma talepleri geldiğini anlattıktan sonra şöyle devam ediyor: “Yabancı merkez bankaları ülkemizin diplomatik ve stratejik bir güç? olmasıyla bankacılık uygulamalarının gelişmiş? bulunmasına teveccüh göstererek Merkez Bankamız nezdinde hesap açmak istemektedirler. Böylelikle, teknolojik altyapısı güçlü, ödemeler ve bankacılık alanında gelişmiş?, tecrübesi yüksek bir merkez bankasından muhabirlik hizmetleri almayı amaçlamaktadırlar.”
İcra takibi hiç olmamış
Teklifi Meclis’e getiren Öztürk, ancak bazı tereddütlerin olduğunu ve diğer kamu kurum ve kuruluşları hakkında çeşitli nedenlerle başlatılan icra takiplerinde merkez bankaları takip borçlusu olmamasına rağmen ve haberleri dahi olmadan tüm bankalara haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bu hesaplara bankalarca haciz uygulandığını, paraların uzun süre blokede tutulduğunu, itiraz ve şikâyetlerin dikkate alınmayarak hesaptaki paraların icra dosyalarına gönderildiğini vurguluyor.
Komisyon üyesi milletvekilleri, teklif görüşülürken hazır bulunan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mustafa Duman’a soruyorlar, hiç böyle bir şeyle karşılaşılmış mıydı? Yanıt “Hayır” oluyor; “Merkez Bankamıza yönelik böyle bir haciz talebi olmamıştır. Ancak ülkelerin diğer ülkelerde yaşadıkları tecrübeler bunu getiriyor olabilir, başka ticari bankalarda yaşadıkları tecrübeler bunu getiriyor olabilir ama bizim Merkez Bankamıza yönelik bir şey yok”.
Sahi durup dururken neden buna ihtiyaç duyulup ısrarla bu maddenin geçmesi isteniyor? Kimse anlayamıyor.
Başkan Yardımcısı Duman, bankanın hesap açma talepleri, swap talepleri, depo taleplerinin son dönemde arttığını söylüyor. “Ülkemizin diplomatik ve stratejik bir güç? olmasıyla bankacılık uygulamalarının gelişmiş? bulunmasına teveccüh göstererek” hesap açmak istiyorlar, ama hukukuna ve kurumlarına güvenmiyorlar mıydı?
Muhabirlik dediğiniz nedir?
Bir merkez bankasında neden hesap açılır? Daha doğrusu ne hesabı açılır?
Merkez bankalarının birbirlerinde açılmasını talep ettikleri hesap o ülkenin parası cinsinden hesaplardır. Merkez Bankası’ndan hesap açılmasını isteyen bir başka merkez bankası TL cinsi hesap açılmasını ister. Muhabirlik ilişkisi de böyledir; örneğin Kenya Merkez Bankası bizim Merkez Bankamıza gelip muhabir hesap açılmasını talep ediyorsa TL hesaptır söz konusu olan. Dolar hesabı açmak için bir Amerikan bankası ya da Fed’e gitmesi beklenir. Zira Merkez Bankamızın da dolar hesabı söz konusu olduğunda; hem ABD’deki büyük ticari bankalarda (AAA kredi notu şartını sağlıyorsa) hem de Fed’de dolar hesabı vardır.
Durmuş Yılmaz da bunu vurgulayarak itiraz ediyor; “söylediğiniz muhabirlikle ilgili hiçbir ilişkisi yok bu işin” diyor.
Duman şöyle devam ediyor: “Afrika, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu, Uzak Doğu, bütün ülkelerle aktif olarak ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi ve bu kapsamda da is? birliği çalışmaları sürdürüyoruz. Yani biz bütün ülkelerle birebir yapmasak da bize bu ülkelerden bazen talep geliyor, bazen biz bu ülkelerle is? birliği yapma amacıyla faaliyetler yürütüyoruz”.
Duman, “Bu bizim ülkemizin finans merkezi olarak güçlendiğinin, daha çok itibar gördüğünün ve de popülaritesinin arttığının açıkçası bir göstergesi ve bu altyapıyla da bunu destekliyoruz, diye özetleyebilirim sayın vekillerim” diyerek bitiriyor.
Sahi bazı az gelişmiş ülkeler hem bir yandan Türkiye’ye hayranlıkla gelip Merkez Bankası’nda hesap açmak istiyorlar, ama bir taraftan da güvenmeyip böyle bir yasal şemsiye mi talep ediyorlar? Teklifin gerekçesinde sayılan “işin gerektirdiği ekonomik güvenin” temeli hiç bu olabilir mi?
Komisyon’un bence en etkili üyesi Garo Paylan, çok yerinde soruları ile teklifi getirenleri sıkıştırırken, bu değişikliğin Libya için getirildiği düşüncesinde.
Paylan, “Şimdi, bizim Libya'dan müteahhitlerimizin milyarlarca dolar alacağı var. Öyle değil mi? Ben göreceksiniz, bakın, kuvvetle muhtemel Libya'yla ilgili olduğunu düşünüyorum veya başka o tip ülkelerle ilgili olduğunu düşünüyorum.”
Paylan Libya’dan alacaklı müteahhitlerin, Merkez Bankası’nda olası bir Libya Merkez Bankası mevduatına haciz koyamaması için bunun getirilmiş olabileceğini vurguluyor; “Bir yandan bizim Türkiye’nin müteahhitlerinin alacağı olacak, Libya parasını buraya kaçıracak, Merkez Bankamız da para duracak ama bizim müteahhitlerimiz o parayı alamayacaklar. Ya, bundan daha büyük bir yaman çelişki düşünebiliyor musunuz?” diyor.
Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da komisyon salonunda; tartışmalarda teklife destek çıkmak için şu sözleri söylüyor, ancak sözleri destek değil, eleştirileri haklı çıkaran cinsten: “Bu konuda değerli arkadaşlarımızın üzerinde durması gereken nokta “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bir itibar kaybettirmek” unsuru değil, aslında başka ülkelerin merkez bankalarına güvenmeyen az gelişmiş? Orta Afrika ülkelerinin, tuzu kuruların üzerine çöktüğü, çökebileceği ülkelerin paralarının güvenli bir liman olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına saptanmasına imkân verecek bir düzenlemedir.”
Güvenli liman ise neden bu yasal değişiklikle güvenceye ihtiyaç duyuluyor? Yok başka ülkeler, kurumlar bu merkez bankalarınca açılan hesaplara hukuki takip yapmaya kalkacaksa bu hesapların “temizliği” hakkında kim ne biliyor o zaman?
Bu acayip yasa teklifinde hikâyenin devamını sayılardan kovalayacağımız çok açık. Bakalım ne çıkacak?
Uğur Gürses
Görüşmeler için kaynak: 7 Ocak 2022 Plan ve Bütçe Komisyonu tutanağı
Not: 3 Ocak tarihli yazımın konusu olan, Merkez Bankası’nın 31 Aralık günü bir kalemde 130 milyar kâr yazarak, kâr-zarar hesabını 70 milyar TL zarardan 60 milyar TL kâra geçirmesi, komisyonda Başkan Yardımcısı Mustafa Duman’a soruldu.
Duman yanıt olarak, şunları söylüyor: “Kâr zararla ilgili, son günündeki değişimle ilgili... Şimdi, swap işlemlerinin muhasebe yönteminde yapılan bir muhasebe politika değişikliği sonucu yıl sonu işlemleri kapsamında rakam oluşmuştur.” Duman, ayrıntılı açıklamanın yıllık rapor ve bağımsız denetim raporunda yer alacağını söylüyor.
“Muhasebe politika değişikliği” kâr hesabındaki “takla” için ilginç bir tanımlama olmuş. Zararda olan bir yılda akla gelip yapılması da.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.12.2022
18.07.2022
18.02.2022
13.02.2022
29.01.2022
24.01.2022
17.01.2022
10.01.2022
4.01.2022
2.01.2022