Vedat Bilgin
Haydi devlet kuralım’ demekle devlet kurulur mu? Bu topraklarda devlet kurmanın ve onu yaşatmanın ne kadar maliyetli olduğunu anlamak için tarihe bakmak yetmez, daha ilerisine gitmek gerekir. Arkeolojik verilere bakıldığında bu topraklarda kurulan devlet sayıları hakkında bir fikre sahip olmak mümkündür, fakat onların yerinde bugün sadece adı üzerinde arkeolojik buluntular vardır yani devlet kurmak kadar onu yaşatmak da zordur ve önemlidir.
Biz Türklerin yeryüzünde 16 devlet kurduğumuz söylenir ve bunun sembolik ifadesinin de Cumhurbaşkanlığı Forsunda 16 Yıldız şeklinde temsil edildiği bilinmektedir. “Gerçekten Türkler 16 devlet mi kurmuşlardır? Bu konuda kesin bir sayı söylemenin mümkün olmadığını tarihçiler zaten tartışmışlardır. Türk tarihi hakkında engin bilgisi ve çalışmaları olan Atsız Beyin bu konudaki görüşleri çok açıktır. Nihal Atsız, haklı olarak devlet kavramının tarihsel, sosyolojik ve hukuki nitelikleri üzerinden kalkarak meseleye bakılması gerektiğinin üzerinde durmuştur.”
Hangi devlet
Meseleye böyle bakınca, siyasi liderlere göre devlet kurulamayacağı açıktır. Öncelikle siyaset ilmi ve anayasa hukukunun temel bilgileri arasında yer alan husus devletin unsurlarıyla ilgilidir. Devletin dayandığı unsurların halk, toprak ve orada bağımsız yaşama iradesi olarak egemenlik şeklinde sıralarsak Türklerin Anadolu topraklarında yaklaşık bin yıllık bir devlet geleneğine sahip olduğu görülecektir.
O halde mesele teorik açıdan ele alınınca hanedan adları, siyasi rejimlerin değişimi devlet kurmak olarak nitelendirilemez. Osmanlı İmparatorluğunun kurulması bir anlamada Selçuklu hanedanının tarihi ömrünü tamamlamasının sonunda ortaya çıkmış bir yeni durumdur. Eklemli toplumsallıklardan oluşan Selçuklu sultanlığının sona erişi ve evrensel merkeziyetçi imparatorluğun başlangıcıdır. İktidar Osmanoğulları’na geçtiği için İmparatorluğun adı hanedan adıyla anılmıştır. Cumhuriyetin kuruluşu bu anlamda bir rejim değişimidir, İmparatorluktan Cumhuriyete geçilmiştir. “Meseleye siyasi rejim açısından bakıldığında bir rejim değişimi söz konusu iken, adı üzerinde ulus öncesi bir İmparatorluktan ‘ulus devlete’ geçildiği için de Gazi aynı zamanda milli devletin kurucusu sıfatını almıştır.”
Bugün ‘yeni bir devlet kuruluyor’ iddiası tarihsel olarak yanlış olduğu gibi, siyaset ilmi açısından da doğru değildir; bazılarının iddia ettiği gibi bir rejim değişimi de mevzubahis değildir. Türkiye’de yaşanan olay doğrudan doğruya adı üzerinde bir hükümet sistemi değişimidir ki siyasi sistem değişimi denilirken de kast edilen bundan ibarettir. Türkiye parlamenter sistem içindeyken de cumhuriyettir, başkanlık sistemi uygulanırken de elbette Cumhuriyet rejimi içinde yaşamaya devam edecektir. Cumhuriyettin zıddının monarşik rejim olduğunu tekrar etmeye gerek var mı?
Devleti kuran irade
Netice itibariyle ‘hadi yeni bir devlet kuralım’ demekle devlet kurulamaz, devletin kuruluşu, onun rejiminin karakteri, siyasal sistemi bütün bunlar tarihsel olayların akışı içinde millet iradesiyle şekillenen süreçlerdir. Milli şairimiz Akif ‘Allah bir daha bize istiklal marşı yazmayı nasip etmesin’ demişti; biz bu arzuyu, bu duayı bu topraklarda bin yıldır yaşayan devletimiz binlerce yıl yaşamaya devam etsin şeklinde tekrar edebiliriz.
“Devletin tarihsel, siyasi şartları kadar sosyolojisi de önemlidir. Bu anlamda modern devlet, bir halkın bağımsızlık iradesini temsil eder, bu bağımsız yaşama hukukuna sahip halklar ise millet olma bilinciyle yaşarlar. Bu sebeple denilebilir ki millet, etnik kimliklere indirgenerek anlaşılabilecek bir olay olmadığı gibi yapay bir şekilde icat edilecek bir toplumsal durum da değildir.” Devlet aynı zamanda milletleşme sürecinin inşasında rol alan bir kurumdur. O bakımdan kimse keyfine göre devlet kurulamaz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019