Vedat Bilgin
Yıllar boyunca sokaklarda, yürüyüşlerde anti-emperyalizm sloganları atıldı, ‘kahrolsun Amerikan emperyalizmi’ denildi. Bunlara dışardan bakanlar, ‘burada emperyalizme karşı nasıl bir duyarlılık var, helal olsun şu Türklere bayağı milliyetçiler ve ülkelerinin bağımsızlığına karşı çok hassasiyet gösteriyorlar’diyebilirdi. Oysa bu sloganları söyleyenlerin çoğunluğu ne doğru-dürüst emperyalizmin anlamını biliyordu ne de ülkenin bağımsızlığının, milletin egemenliğinin milliyetçilik ideolojisinin temelleri olduğunu farkındaydı; hatta onların çoğu kendisini ‘solcu’ kabul eden, bu meselelerle slogan düzeyinde ilgilenen, bazı örgütler etrafında hareket edenlerden meydana gelen kimselerdi.
Burada anti-emperyalizmin neden milliyetçilikle ilgili olduğunu, Lenin’in bile Buharin’den neredeyse hiçbir şey katmadan aldığı, Marksist teoriyle zorlama bağlar kurmaya çalıştığı, fakat bunda bir mesafe katedemeyip Marks’tan uzaklaşarak, bütünüyle ‘milliyetçilik’ ekseninde dönüp dolaşmakla eleştirildiği teorik tartışmaya girmeden, bir husus vurgulamak isterim: Kabul edelim ki bu sorunların farkında olsanız ya da olmasanız da ‘anti-emperyalist’ bir tutuma sahipsiniz, peki bugün nerede duruyorsunuz?
Mustafa Kemal nerede duruyor?
“Kendilerini ‘solcu’ diye tanımlayanları bir kenara koyalım, Mustafa Kemal Atatürk’ün peşinden gittiklerini, onun fikriyatını savunduğunu söyleyenler siz neredesiniz? Gazi’nin Türkiye’nin sömürgeleştirilmesine karşı Milli Mücadeleye önderlik yaptığı, bağımsızlık savaşının lideri olduğu bilindiğine göre, sonra da anti-emperyalist bir tutumla ülkenin milli kalkınmasını sağlayacak politikalar arayışına girdiği gerçeğinden kalkarak sizin de bu tavrı benimsemeniz beklenmez mi?”
Türkiye, konjonktürün getirdiği dalgalanmalar, Gazi’den sonra ortaya çıkan ‘Tek parti rejiminin’meydana getirdiği ‘devlet-halk’ çatışmasının tahribatları, Batılılaşma ideolojisiyle hesaplaşamayan bir aydın zümrenin hâkimiyeti, daha önemlisi Batıcı politikalar vasıtasıyla kolayca Batının etki alanına hatta kontrolüne girmiştir.
İkinci Savaş sonrası durumun daha da vahimdir. Türkiye’nin Batılı kurumlar ve mekanizmalar içinde bağımsızlığına müdahale edilen bir ilişkiler ağına girildiği açıktır; öyle ki, ordu NATO kapsamında bir yapılanmaya giderken, ekonomi doğrudan Batılı kurumların denetimine girmiş, siyaset Batılı merkezlere bağımlı kalmıştır. Batı sistemiyle ülke arasında açık bir ‘çıkar çelişkisi’yaşandığında dahi ya hareket edilememiş ya da harekete geçildiğinde siyasete müdahale edilerek, ‘bağımsız davranamayacağı’ hatırlatılmıştır.
Bağımsızlık ne demektir?
Bugünkü Türkiye, bütün bu bağımlılık ilişkilerini tasfiye eden bir ülkedir; dünya sisteminin patronu ABD’nin Ortadoğu planını reddetmesiyle başlayan gerilim ve çelişkiler, sistem tarafından ülkenin Suriye ve Kuzey Irak sınırlarından kuşatma siyasetine dönüştürülünce, hiç tereddüt etmeden buna cevap vermeye başlamıştır. Meselenin Türkiye’nin bütünüyle etrafının çevrilmesi, Ortadoğu’da etkisizleştirilmesi projesi olduğu açıktır.
“İşin daha öncesi var; bu ülke ekonomisini, savunmasını, uluslararası ilişkilerini tek boyutlu, Batı eksenli olmaktan, çok boyutlu bir anlayışla yeniden düzenlemeye koyulmuştur. Küresel sürecin dinamikleriyle dünyaya açılıp ‘Batı-bağımlı’ bir siyasetten, ‘karşılıklılık ekseninde bağımsız bir siyasete’ geçmiştir.” Bugün ülkeyi emperyalist ilişkiler ağından çıkaracak ‘bağımsızlıkçı siyasete’ karşı çıkanlar arasında dün sloganlar söyleyip, Amerikan emperyalizmini eleştirdiğini düşünenler, şimdi nerde durmaktadırlar? Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyduğunuz siyasi öfke sizi ABD emperyalizminin işbirlikçisi yapacak kadar mıdır?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019