Vedat Bilgin
ABD, İsrail için Ortadoğu’yu gözden çıkarabilir mi? ABD’nin bugüne kadar sürdürdüğü temel yanlış Ortadoğu’da barış içinde yaşayacak bir İsrail politikasını yani Siyonist anlayışa, ırkçılığa rağmen savunmakta başarısız olmasıdır. ABD’de hatta Batılı diğer ülkelerde etkin bir Yahudi varlığının; özellikle finansal sermaye ve medya gücünün, siyasal ve entelektüel elitlerinin bulunduğu ve etkin oldukları bilinen bir husustur.
Bu durumun, Batı sisteminin Ortadoğu’da barış içinde bir arada yaşayacak İsrail politikasının oluşmasının önünü tıkadığı söylenebilir. Bu konunun uzun süre sorun olarak algılanmaması, Batı sisteminin hegemonik üstünlüğünün geçerli olmasına bağlıdır. Bir anlamda İsrail’in kuruluşundan bu yana Batı dünyasından bulduğu desteği, 67 Arap-İsrail savaşından sonra işgalci ve yayılmacı bir siyasete dönüştürmesi ve bunu kalıcı hale getirmesini, o konjonktürün sunduğu imkânlarla ilişkilidir.
ABD-İSRAİL-ORTADOĞU
“Bugün aynı siyasetin sürdürülmesinin şartlarının hızlı bir şekilde ortadan kalktığı bir süreç yaşanmaktadır. Günümüzde Batı sisteminin hegemonik üstünlüğünü kaybettiği bir tarihsel dönemden geçildiğini gösteren birçok gelişme söz konusudur. Zaman zaman ele aldığımız ekonomiden, teknolojiye, ticaret ilişkilerinin yön değiştirdiği yeni eğilimlerden bölgelerin politik dengelerine kadar her şeyin değiştiği bir dönemde eski ilişki biçimini sürdürmenin sınırına gelinmiştir.” Burada meydana gelen yeni konjonktür dalgalarının ortaya koyduğu, ABD tarafından cevaplandırılmasının hayati bakımdan önem kazandığı yeni sorular bulunmaktadır.
Bu soruların cevapları bir boyutuyla doğrudan dünya sisteminin değişim hızıyla yani ABD yüzyılının ömrünün ne kadar süreceğiyle ilgiliyken diğer boyutu da Ortadoğu’nun geleceğinde İsrail’in yeriyle ilgilidir. Bu sorulardan birincisi şudur: ABD, İsrail’in uluslararası hukuku, insan haklarını yok sayan yayılmacı siyasetine destek vererek, kendisinin Ortadoğu’daki varlığını tehdit eden politikaları sürdürebilir mi?
İkinci soru, dünya sistemi değişirken ABD’nin bu yanlışta ısrar etmesi Ortadoğu halklarıyla ABD arasındaki çelişkilerin artmasına yol açmaya devam edecektir ki bu çelişkilerin büyüme sürecinde ABD’nin bölgedeki konumunu, ‘vesayet altına aldığı rejim ve yöneticiler’ vasıtasıyla devam ettirmesi ne kadar sürecektir? Üçüncü soru ise doğrudan doğruya İsrail merkezli ya da İsrail’in geleceğini önceleyen bir politika için ABD’nin bölgenin haritasını değiştirmeye kalkmasının, ABD’nin bölgeden dışlanması gibi bir netice vermesi ihtimali göz önünde bulundurulmuş mudur?
ÇANLAR ÇALIYOR?
Soruları uzatmak dünya sisteminin patronaj koltuğunda oturan ABD’nin bütün bu çabalarının ‘maliyetini kendi halkına nasıl yansıtacağını’ hesaba katıp katmayacağından, terör örgütü PKK/PYD’ye verdiği desteğin meydana getireceği terör kültürünün, bu ortamda büyüyen çocukların, gelişen terör örgütlerinin Avrupa’ya yansımalarının ne olacağına kadar, birçok hususu daha sorgulamak mümkündür fakat bunların bir dünya devleti için söz konusu edilmesi dahi başlı başına sorunun büyüklüğünü ortaya koymaya yetmez mi?
“Kısaca, şurası açıktır ki ABD artık hegemonik üstünlüğünü kaybetmektedir ve İsrail’i normalleşmeye yani işgal ettiği toprakları terk ederek, uluslararası hukuka saygılı bir biçimde barış içinde bir arada yaşamaya razı olmaya ‘ikna’ edememenin bedelini ödemek durumunda kalacaktır.” Bunlardan ilki, Ortadoğu’da meydana getirdiği istikrarsızlaşma, sınırları yeniden çizme siyasetinin ABD’yi bölgeden tasfiye etmesidir; diğeri ise, İsrail’in geleceğini tehlikeye atarak var olmasının meşruiyetini ortadan kaldırmasıdır. Problemin cevabı bu sorudadır: ABD, Türkiye’ye rağmen neden PKK/PYD ile müttefiktir?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019