Yasin AKTAY
Kürt sorununun da çözüm sürecinin de bundan sonraki geleceğinin Diyarbakır buluşmasının etkisi altında önemli bir şekil kazanacağı muhakkaktır. Bu buluşmayla birlikte hem bölgeyi hem de bütün ülkeyi etkisi altına alan iklimin, çözüm, Kürt sorunu, terör sorunu ve sair konularda şimdiye kadar yapılagelen bütün kelli felli analizleri boşa çıkarmış, hepsine yeni bir ufuk göstermiş olduğunu söylemiştik. Bu iklim değişikliği Balkanlardan veya Avrupa Birliği'nden gelen bir havayla oluşmadı üstelik.
Aslında bölgedeki şiddet rüzgârlarının geldiği yer olarak Kandil de bu iklimin oluşumunda bir katkıda bulunmadı. Aksine Kandil bu iklimin oluşmasına karşı en şiddetli basıncı uygulamaya çalıştı şimdiye kadar. Çözüm sürecine karşı şimdiye kadar bulabileceği her çeşit direniş yolunu ve söylemini denedi.
Açıktır ki, şimdiye kadar çözüm yolunda atılan adımların tamamı hükümetin ısrarı ve Kandil üzerinde İmralı'nın reddedilemeyen nüfuzu sayesinde devam etti. Kürtler için hayatı daha da iyileştiren, hak ve özgürlüklerini artıran adımları ise Kandil'in sabote etmekten başka bir katkısı olmadı.
Buna rağmen demokratikleşme yolunda atılan bütün adımları şiddete dayalı eylemlerinin bir kazanımı olarak göstermekten de geri durmuyor. Oysa özellikle 2005'ten beri Kürtlerin demokratik kazanımlarının önündeki en büyük engel Kandil olmuştur. Çünkü AK Parti hükümeti Kürtler için de Türkiye'nin diğer bütün vatandaşları için bütün siyasetini daha fazla demokratikleşme, hak ve özgürlükleri geliştirme üzerine kurmuştur. Bu durum aslında başından beri Kandil için bir varoluş sorununu ortaya çıkarmış bu sorunu aşmak için daha önceki hükümetleri düşürdüğü şiddet sarmalına AK Parti hükümetini de düşürmeye çalışmayı strateji olarak benimsedi. Bu sarmala yakalanmış hükümetler çırpındıkça daha fazla batar, battıkça da sorunla yüzleşmekten o kadar uzaklaşır.
Diyarbakır buluşması aslında Erdoğan'ın bu sorunu aşmak için başından beri inandığı bir siyasetin sadece bir aşaması. Hiç kuşkusuz liderliğinin ustalık maharetlerini sergilediği önemli bir aşaması... Ustalık, sürece dahil olan bütün aktörlerin kurgulayıp domine etmeye çalıştıkları oyunları bozabilmesinde. Ezberlenmiş devlet veya hükümet davranışlarının çok dışında bir hamleyle herkesi kendi pozisyonunu yeniden düşünmeye zorlamak.
Diyarbakır buluşması bütün simgesel ve söylemsel içeriğiyle bunu yapmıştır. Bu buluşma hem Kandil'i, hem BDP, CHP ve MHP gibi siyasi partileri hem de birçok ulusal ve uluslararası aktörü kendileriyle tutarlı bir pozisyon belirlemekte oldukça zorlandıkları bir noktaya itmiştir. Bu esnada Diyarbakır'a gelen iklim asıl muhataplar üzerinde bütün sıcaklığını hissettirmeye devam etmiştir.
Barzani'nin Türkiye'ye gelip başbakan Erdoğan'la birlikte verdiği görüntünün hiç kuşkusuz ayrı bir siyasal anlamı var. Yalçın Akdoğan ve Orhan Miroğlu günlerdir bu görüntünün anlamı üzerine çok açıklayıcı yazılar yazıyorlar. Bu görüntünün Türkiye'deki Kürt siyaseti üzerinde Kandil vesayetiyle kurgulanmış BDP tekelciliğine karşı işleyen, onu sarsan yanı çok açık. Bugünlerde çözüm sürecini neredeyse Rojawa sorununa endekslemeye çalışan BDP'nin Diyarbakır'da karşısına çıkan Barzani gerçeğiyle bir anda kendi dünyasının sınırlarını görmüş olması da kuvvetle muhtemeldir.
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır buluşmasında yaptığı manifesto gibi konuşma Kürt siyaseti üzerinde BDP'nin tek parti hevesini dile getirirken aynı modelin Suriye'de de PYD eliyle gerçekleştiğine dikkat çekiyordu. Oysa bir asra varan mücadele geleneğinin sembol ismi Mesut Barzani, halihazırda yönettiği bölgede uyguladığı siyasi modelin kendisi yeterince dersler içeriyor.
Irak Kürdistan Federe Bölgesinde Barzani tek başına değil, bir koalisyonla hükümeti yönetiyor. Yani iktidarı diğer Kürt unsurları, partileri veya eğilimleriyle paylaşmaktan hiç çekinmiyor. İstese belki de bölgedeki diğer diktatörler gibi bir tek parti sultası kurabilirdi oysa bunu tercih etmiyor ve aslında bu haliyle Kürt siyaseti içinde kendine özgü tarzını çiziyor.
Buna karşılık Suriye'de PKK'nın uzantısı olan PYD, Esad'dan aldığı silahlarla yapabildiği ilk şey diğer Kürt unsurları üzerinde bir hegemonya kurmak ve kendisine tabi olmayanları Rojawa'dan sürmek oluyor. Aslında Rojawa'da bir sorun varsa bu sorun her şeyden önce bizzat PYD'nin yol açtığı bir sorundur. Kürtlerin siyaseti üzerinde tek parti modeli faşizmini uygulamaya çalışmaktan mütevellit bir sorundur Rojawa sorunu. Bunu başarmakla ilgili karşılaşılan sorunları bir dram havasında sunmaya çalışmak sadece bu siyasetin pişkinliğini gösteriyor.
Aslında Rojawa'nın daha ibretlik ve haysiyet sahibi Kürtleri isyan ettirecek boyutu, Suriye Kürtlerine biçilen roldür. O rol hayatını, özgürlüğünü, haysiyetini kurtarma mücadelesi veren Suriye halkının karşısına zalim diktatörün silahını vererek, diktatörün fedailiğini yüklüyor. Bu rol Kürtlere yapılmış ve yapılabilecek en büyük zulümdür.
Şimdiye kadar kimliklerini inkâr ederek, asimile ederek, vatandaşlık haklarında ayırımcılık yaparak kendilerine yapılmış zulümlerin hepsini unutturacak daha büyük bir zulümdür bu. BDP'nin ısrarla gündeme getirdiği Rojawa aslında utanılmaktan başka bir duygu uyandırmayacak bir cani Esad ve PYD işbirliğinden başka bir şey değil. Sadece Kürtler değil hiçbir haysiyet sahibi millet bu zulmü hak etmiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019