Yıldıray OĞUR
Aslında her şeyi hakkında savcının tutuklanma istediği Genelkurmay’ın Adlî Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu iddianamede söylemiş.
Savcının “Peki bu psikolojik harekât siteleri Taraf’ın 4 Şubat 2009’daki manşetinden sonra niye toplu halde kapatıldı” sorusuna şöyle cevap vermiş Çubuklu: Bir hukukçu olarak yorumum bir şeyden çekinildiğinden dolayı alelacele bu sitelerin kapatılmış olabileceği.
Çubuklu’nun anladığını Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları tam olarak anlayamamış.
Yoksa mahkemenin kabul ettiği İnternet Andıcı İddianamesi’nin bardağı taşırması sonucu değil, uluslararası boyutları da olan bu skandal nedeniyle istifa etmeleri gerekirdi.
İstifalar arasında güme gitse de Ege Ordu Komutanı, Kuzey Deniz Saha Komutanı ve Adlî Müşaviri başta Genelkurmay Karargâhı’nın tepe yöneticilerinin de aralarında olduğu 22 isim hakkında savcının tutuklama istediği İnternet Andıcı İddianamesi son zamanlarda karşı karşıya olduğumuz en büyük skandallardan biri.
Savcı iddianamesinde Genelkurmay’ın psikolojik harekât sitelerinin Taraf’ın 4 Şubat 2009’daki manşeti üzerine deşifre edildiğini söylüyor.
O tarihten bu yana diğer askerî skandalların gölgesinde kalan psikolojik harekât siteleri üzerine epeyce şey yazdım.
Ama kabul etmeyelim ki hiçbiri iddianamede yer alan Genelkurmay Başkanlığı’nın 26 Ekim 2010 tarihinde savcılığa gönderdiği yazısı kadar ayrıntılı değildi.
Genelkurmay, en başta tüm siteleri gocunmadan itiraf ediyor. Ama bunun Başbakanlık talimatıyla yapıldığını, bir suç varsa da bunun en fazla personelin yetki aşımı olarak nitelendirilebileceğini anlatıyor.
Genelkurmay’ın bu savunmasını, hem “Bizim böyle bir emrimiz yoktur” diye savcılığa bir yazı gönderen Başbakanlık hem de başta Dursun Çiçek olmak üzere, sitelerin içeriğinin nasıl hiyerarşik olarak belirlendiğini anlatan diğer sanık ifadeleri net biçimde yalanlıyor.
Genelkurmay işlediği suçu bir kamu göreviymiş gibi o kadar rahat anlatıyor ki:
“Türkiye’nin milli sorunları ve hedefleri ile TSK’yı yıpratmayı amaçlayan girişimlere karşı, TSK personeli başta olmak üzere seçilen hedef kitlelerin bilgilendirilmesi maksadıyla Kıbrıs, Ermeni iddiaları, Türklere yönelik baskı ve katliamlar gibi konularda, her biri farklı hedef kitlesine sahip 10 ayrı internet sitesinde yapılan yayınlarla okuyucuların bilgilendirildiği” diye başlayan itiraf 10 site ve onlara yönlendirilen 31 sitenin tanıtımı ile sürüyor.
Üç site hakkında Genelkurmay’ın cevabı yazısında ne dediğine bakalım:
turkatak.gen.tr: Türkiye Cumhuriyeti ve TSK hakkında bilgilendirme yapmak üzere 24 Mart 1999 tarihinde kuruldu.
www.geocities.com / fethullahgercegi: Fethullah Gülen’in yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla 24 Kasım 2000 tarihinde yayına başlayan site 01 Nisan 2006 tarihinden itibaren irtica.org ismi ile yayın yapmaya devam etti.
greekmurderers.net: Yunanlıların yaptığı katliamlarla ilgili özellikle dış kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yayın yapmaktadır.
(Şu anda kapalı olan bu sitelerin eski içerikleri archive.org adresinden görülebilir.)
İlk site bu faaliyetin mazisinin 1999 yılına kadar gittiğini göstermesi açısından önemli.
İkinci siteyle ilgili itiraf ise tam anlamıyla bir skandal. Genelkurmay 2000 yılından beri Fethullah Gülen ve cemaati hakkında internet üzerinden kara propaganda faaliyeti yaptığını itiraf ediyor. Peki, hangi yetkiye, hangi mahkeme kararına, hangi kanuna dayanarak?
Üçüncü sitede öylece yazılmış itiraf ise bir diplomatik kriz çıkarabilir. Genelkurmay bağlı olduğu NATO’nun üyesi Yunanistan aleyhinde de internet üzerinden kara propaganda yapmış. İyi ki Yunanlılar bunlarla ilgilenmeyecek kadar kendileriyle meşgul.
İddianamede sanıklar birbirini suçluyor, “Benim dönemimde öyle yayınlar yapılmazdı” diyerek sıcak kestaneleri başkalarının üzerine atıyor.
Siteler 1999’dan beri faaliyette. Şubat 2009’da Taraf’ın haberiyle eski siteler deşifre olunca Nisan 2009’da bu psikolojik harbe bir çekidüzen vermek lazım denerek ihbarcı subayın savcılığa gönderdiği internet andıcı hazırlanıyor.
Esas soru şu: Peki 2009’daki bu internet andıcının emrini kim verdi?
İddianamedeki en rütbeli isim dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız görünüyor.
Ama iddianamedeki ifadeler böyle demiyor.
O tarihte Genelkurmay Harekât Başkanlığı yapan Korgeneral Mehmet Eröz “İnternet Andıcı’nın emrini Genelkurmay Başkanı’ndan aldıklarını” söylüyor.
Genelkurmay’ın adlî müşaviri Hıfzı Çubuklu da “Bu belgenin 1 Nisan 2009’da İkinci Başkan parafıyla Genelkurmay Başkanı’na arz olduğunu” söyleyerek bu bilgiyi doğruluyor.
En ilginç ifade ise iddianamenin bir numaralı sanığı dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı olan Hasan Iğsız’dan. Iğsız, “Andıç emrinin kimden geldiği” sorusuna şu cevabı vermiş: “Genelkurmay Başkanlığı’nın yasalar çerçevesinde yapmış olduğu faaliyetlerle alakalı sorunun Genelkurmay Başkanlığı’na sorulması gerekir...”
Dönemin Genelkurmay Başkanı’nın kim olduğunu bulmak da size kalmış.
“Daha karpuz kesecektik” başlığının anlamını şimdi çözdünüz mü?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025