Yıldıray OĞUR
Partisinin 10. yılının kutlandığı bir iftar sofrasından kalkıp önceden planlandığı anlaşılan “Bıçak kemiğe dayandı” mesajını veren Başbakan Erdoğan bugüne kadar daha çok PKK’dan ve Öcalan’dan alıştığımız çok ilginç bir şey yaptı. Bu tehdit gibi sözlerinin gereğini yerine getirmek için tarih verdi.
Başbakan her ne yapmayı düşünüyorsa bunu Ramazan Bayramı’ndan sonra yapacak. Yani önümüzde 17 gün var.
Peki, “bıçak kemiğe dayandıysa” Başbakan o gereği niye şimdi yerine getirmiyor?
Şöyle açıkladı bunu: “Şu mübarek ramazan ayında, maalesef yavrularımız şehit ediliyor ve yavrularımızı şehit eden bu bölücü terör örgütüne karşı, bizler şu anda bu mübarek ay vesilesiyle sabırla devam ediyoruz. Ama unutmayın, bizim medeniyetimizin geçmişinde, o cehalet döneminde bile kimse kimseye kurşun atmaz, kan dökmezdi.”
Başbakan’ın kastettiği İslam öncesi Arap Yarımadası’ndaki Cahiliye Dönemi’nde kimsenin kimseye kurşun atmadığı, kan dökmediği, savaşların durduğu Haram Aylar (Eşhuru’l-Hurum). Bu aylarda cahiliye döneminin en ilkel kabileleri bile savaşı kesiyordu. Bu gelenek İslamiyet’le de sürdürüldü.
Ama tam burada bir kafa karışıklığı var. Haram Aylar; Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Receb. Ramazan bu Haram Aylar içinde değil. İmam-hatip lisesi mezunu Başbakan’ın bunu bilmemesi herhalde mümkün değil. Yani eğergerekçe dinîyse Ramazan’da savaşa engel yok.
O halde Başbakan’ın verdiği bu 17 günlük sürenin başka bir anlamı var...
O neyse, bunun iki şeyle ilgisi olduğu kesin.
Birincisi, küçük bir esinti için herkesin duacı olduğu bu sıcak yaz günlerinde “hava muhalefeti” yüzünden üç haftadır avukatlarının Öcalan’la görüştürülmemesiyle.
Herhalde bu gerekçe dün havadan yine muhalefet gelince “personelin faaliyette olmaması”na dönüştürüldü. “Aradan çekildim” demesi üzerinden geçen üç haftada Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesine PKK ve BDP çevresinden bu kez ciddi bir isyan yükselmemesi dikkat çekici. Bunun sebebi Öcalan’ın adada artık onların da malumu olan meşguliyetleri olabilir. Öcalan avukatlarıyla, devletle görüşmeleri sürdüğü ve bu görüşmelerin henüz Öcalan’dan beklenen açıklamayla neticelenmemiş olduğu için görüştürülmemiş olabilir.
Öcalan için avukatlarıyla görüşmediği bu üç hafta gayet olumlu geçti aslında. Hem hükümete hem de örgüte ciddi eleştirilerle aradan çekilmesi sonrası örgütün tüm kanatlarından peş peşe özeleştiri ve Öcalan’a bağlılık açıklamaları geldi. Böylece PKK üzerindeki hâkimiyeti Başbakan tarafından bile sorgulanan Öcalan’ın eli üç hafta öncesine göre daha güçlendi.
PKK’nın sokak ortası provokatif infazlar ve kaçırma eylemleriyle yükselttiği devrimci halk savaşı için sahaya çekmeye çalıştığı hükümetin Başbakan’ın dünkü sert mesajlarıyla bu resti görmesi öncesi verdiği 17 günlük süre içinde denklemi değiştirecek tek isim Öcalan.
Muhtemelen çarşamba günün avukatlarıyla görüşmesine izin verilirse bu 17 günlük “bir şey yapın” süresi içinde en azından silahları yeniden susturacak, belki de PKK’lıları pasif bir konuma çekecek radikal bir adım gelebilir Öcalan’dan.
Başbakan’ın bu açıklamayı partisinin 10. yıl kutlamalarında, bir iftar sonrası yapmasıyla mutlaka ilgisi olan ikinci gelişme ise aynı güne denk gelen İran’ın Karayılan’ı yakaladığı iddiaları.
“Karayılan Hikâyesi” diye yalanlandığı söylenen yakalanma hakkında şu âna kadar ne İran ne de Türkiye resmî bir açıklama yapmış değil. Hâlâ net açıklamalar değil, “Bakana sordum bilgisi yokmuş” düzeyinde açıklamalar var elimizde.
Önceki gün Roj Tv’nin gün boyu “Karayılan’ın yakalanmadı, işte delili” iddiasıyla duyurduğu röportaj 15 Ağustos kutlamaları için önceden çekilmiş, yakalanma haberlerinden tek satır bahsedilmeyen ve herhalde bunu kimsenin anlamaması için de Kürtçe bir röportajdı.
Karayılan şu âna kadar görüntüsü, fotoğrafı, sesiyle henüz “Yakalanmadım” demedi.
Bir iddiaya göre Karayılan, ateşkesi görüşmek üzere gittiği bir yerde İranlı yetkililer tarafından gözaltına alındı ve pazarlıklar çerçevesinde gözaltında tutulmakta.
Pazarlıklara göre, Karayılan’ın ya da Türkiye’nin İran’ın taleplerine verecekleri cevaplara göre yakalanacak ya da yakalanmayacak.
Karayılan yakalanmadıysa bile Kandil’i gören tepelere yerleşen İran tarafından köşeye sıkıştırılmış durumda.
Başbakan’ın Kandil’de devrimci halk savaşının önündeki engel olan, Öcalan’ın dağdaki sesi Karayılan’ı rehin alan İran’ın istihbarat oyunlarına ve savaşı yükseltecek yeni PKK’ya rest çekmek için de bu açıklamayı yapmış olması muhtemel.
Sonuç olarak karşımızda savaş için çok müsait bir zemin, karşılıklı tehditler arasında hâlâ 17 gün var. Savaş mı barış mı karar verilecek bu 17 gün içinde. Bu 17 günden biri bin aydan daha hayırlı kabul edilen Kadir Gecesi. Eğer barış isteyenler seslerini yükseltirse, bu 17 gün de savaşla geçen son 30 yıldan daha hayırlı hale gelebilir. Ramazan’dan sonra Şevval. Ardından yine haram aylardan Zilkade...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025