Yıldıray OĞUR
5 Aralık 1934’te yapılan bir yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıl dönümü yine törenlerle kutlandı.
Yine ondan tam 11 yıl önce 1923’te daha henüz Cumhuriyet Halk Partisi dahi kurulmadan önce arkadaşlarıyla Kadınlar Halk Fırkası kurmaya kalkışınca engellenen ve 1930’lara kadar kadınların seçme ve seçilme hakkı için mücadele verirken başına gelmeyen kalmamış, bir akıl hastanesinde hayatını kaybetmiş Nezihe Muhiddin’den pek bahsedilmedi.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/578883.aspx
1934’ün son ayında seçme ve seçilme haklarını alan kadınlardan 18’i iki ay sonra 8 Şubat 1935 günü yapılan seçimlerle Meclis’e girdi.
Mebrure Gönenç (Afyonkarahisar), Türkan Örs Baştuğ (Antalya), Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir), Şekibe İnsel (Bursa), Hatice Özgener (Çankırı), Huriye Öniz Baha (Diyarbakır), Fatma Memik (Edirne), Nakiye Elgün (Erzurum), Fakihe Öymen (İstanbul), Ferruh Güpgüp (Kayseri<http://www.aydinlikgazete.com/haberleri/kayseri>), Bahire Bediş Morova Aydilek (Konya), Mihri Bektaş (Malatya), Meliha Ulaş (Samsun), Esma Nayman (Seyhan), Sabiha Görkey (Sivas), Seniha Hızal (Trabzon), Benal Nevzad İstar Arıman (İzmir) ve Hatı Çırpan (Ankara)
Hatı Çırpan denince ilk başta tanımamız normal.


Hikâyenin başını Nezihe Araz’dan okuyalım:
“Türk kadınına siyasi hakların tanındığı günlerde, Atatürk otomobille İstanbul'a gitmektedir. Halkavun nahiyesi, yola, bu mutlu hadiseyi kutlamak için güzel bir tak yapıyor. Kazan Köyü'nden Satı Kadın, en leziz yoğurdundan ayran eziyor, sandığından bindallı elbisesini çıkarıyor ve ayran bakracı elinde, Ata'yı karşılıyor. Kimsede bir bardak ayranı Ata'ya sunmak cesareti yok. Satı Kadın, köylülerin "Seni astırır, kestirir, hiç korkun yok mu?" sözlerine aldırmadan "Ondan insana fenalık mı gelir?" diye ayran bardağını uzatıyor.
Atatürk, o esnada, elbette Satı Kadın'ın gerçeğini görmüştür. Mahsulden soruyor, ahvalden soruyor, ne sorduysa cevabını alıyor ve yaver hepsini, ayrıca Satı Kadın'ın künyesini kaydediyor...”
Satı Kadın’ın hikâyesi bu satırlardaki “bindallı, ayran ikram eden köylü kadın” oryantalizminden ibaret değildir.
45 yaşında üç çocuk annesi, babasının yerine 1933’de köyüne muhtar seçilmiş, Satı Ağa olarak ün salmış varlıklı bir kadındır Satı Kadın.
Atatürk, Meclis’e girecek ilk kadınlardan birinin o olmasına karar vermiştir. Henüz Satı Kadın’ın ise bundan haberi yoktur.
Seçimlere doğru Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın gönderdiği jandarmalar onu almaya gelir. Başı açık fotoğrafı çekilir. Bu fotoğrafın niye çekildiğini ise gazetelerden öğrenir.
Satı Kadın seçimlerde Ankara’dan Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte namzet adayıdır. 8 Şubat 1935 günü yapılan seçimlerde ikinci seçmenlerden 1273’ünün oyunu alarak Ankara mebusu seçilmiştir artık.
Bir mebusa yakışır şekilde Kazan’dan Ankara’ya gitmeye karar verir. 12 atlının eşliğinde yola çıkar. İsmet Paşa’yla görüşür. Sonrasını 1961 yılında Türk Kadınlar Birliği’nin bir toplantısında anlatılan tanıklıktan okuyalım:
“1934 yılının 26 Şubat günü. Ankara’nın yegane kız okullarından birindeyiz. İçeriye okulun müdiresi ve bazı tanımadığımız yabancılarla birlikte başında yemeni, üzerinde dizi dizi altınlar bulunan genç sıkılgan üzerinde kırmızı pazenden yapılmış bir şalvar belinde şal kuşak, ayağında da eski pabuçlar bulunan elleri nasırlı yüzü yer yer yanmış, çatlamış orta boylu bir kadın girdi.
Biz sınıfta yedi kız talebeydik. Müdiremiz, Satı Kadın'ın ilk kadın milletvekili seçildiğini, 1 Mart günü açılacak olan Meclis’e Ata’nın isteğiyle yepyeni bir kıyafetle girmesi için lüzumlu elbiselerin dikileceğini bildirdi. Biz üç gün üç gece durmadan uyumadan çalıştık. Kazan köyünün Satı Kadınına örnek bir Türk kadını kılığı hazırlamıştık. Evvela saçları kısa kesildi. Üzerindekiler tamamen değiştirildi. Başına siyah bir şapka vücuduna göre de gri bir tayyör diktik. Bir de beyaz blüz giydirdiğimiz Satı Kadın ayağındaki kısa kalın ökçeli ayakkabılarıyla ile TBMM’ye girecek ilk kadın milletvekilimiz olarak hazırlanmış oluyordu...”
Fakat bu kadar değişim yeterli değildi. Satı Kadın’ın adını Atatürk, Orta Asya’da bir Türk kadın kahramanının adı olan 'Hatı' ile değiştirmiştir.
Artık adı Hatı Çırpan’dır.
Zar zor yetiştirildiği 1 Mart’taki Meclis açılışında da gözler onun ve diğer 17 kadının üzerindedir.
Ertesi günkü gazeteler şapkalı, ceketli, kravatlı bu köylü kadından bahsetmektedir.
“Kadın saylavlar her nedense kendilerine verilen bu saylavlık hakkının karşısında hâlâ çekingen görünüyorlar ve salonun en arka sıralarında oturmayı tercih ederek yüksek tevazu gösteriyorlardı. Kadın saylavlar arasında ne çok nazarı dikkati celbeden Ankara saylavı Satı Kadın lacivert bir tayyör giymiş, beyaz yakalı bir gömlek üzerine siyah bir kravat takmış yanındakilerle köyü hakkında konuşuyordu.” (2 Mart 1935-Cumhuriyet)
“Kadın saylavlar salonun muhtelif köşelerinde yer almışlardı. Sade ve zarif giyiniş tarzları göze çarpıyordu. Ekseri siyah kumaştan kostüm tayyör, beyaz ipekten bluz giymiş ve siyah ipekli papyon takmıştı. Ankara saylavı Bayan Hatı Çırpan koyu mavi memleket kumaşından bir elbise giyiyordu. Şehirli arkadaşları arasında hâkim ve olgun tavırları onu onlardan hiç ayırmıyordu...'' (2 Mart 1935 Milliyet)
Satı Kadın, “Tabiat Mektebi’nde Yetişen Bir Türk Kadını: Bayan Hatı” başlığıyla verdiği röportajda Meclis’te en çok çocuklar için çok kötü olan boşanmaya karşı çalışacağını söylemiştir.
1939’a kadar bulunduğu Meclis’te Ziraat Komisyonu’nda çalışır. Meclis dışında günlük hayatında eski kıyafetlerini giymeye, başörtüsünü takmaya devam eder, hatta bu yüzden Atatürk’e şikayet edildiği iddia edilir.
“Burnu büyümüş” demesinler diye mütevazı bir evde oturmuş, 1939’da yeniden aday gösterilmeyince de köyüne geri dönmüştür.
19 Mart 1956 tarihinde vefat haberini ise gazeteler şöyle verirler:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi ilk kadın mebusu Satı Kadın ölmüştür. Ankara’nın Halkavun nahiyesine bağlı Kazan köyünde çiftçilik yapmakta olan Satı Çırpan’ın cenazesi nahiye halkı ile civar köylerden gelen komşu ve akrabalarının iştirakiyle kaldırılmıştır.”
Ölümünden kısa bir süre önce köyün imamını çağırmıştır yanına. İmam, Satı Kadın’ın ölümden korktuğunu düşünüp onu teselli etmeye kalkınca şöyle dediğini anlatır kız kardeşi: “Allahımın kurbanıyım. Ölümden korkmam, çok yaşadım, çok gördüm. Allah imandan ayırmasın” (http://www.zaman.com.tr/yazarlar/mustafa-armagan/ataturk-un-basortulu-milletvekili_786581.html)
Ezik, acıklı, travmatik bir Cumhuriyet’in Kül Kedisi hikâyesi bu. Ama hikâye yine de mutlu sonla bitmiştir. Bu kez Sindirella, eski kıyafetleri içinde, kendi kalarak mutluluğu ve huzuru yakalamıştır...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları














































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025