Yıldıray OĞUR
Tabii ki bu konuda ciddi bir soruşturma yürütülecek, sorumlular tespit edilecek.
Peki, dört saat önce ya da sonra darbe olacağını öğrenmek sonucu ne kadar değiştirecekti? Ya darbe ordudaki bir azınlığın işi değilse, bu hakimiyet son 10 yıldan ya da askerî davalardan çok daha önce elde edilmişse ve bu kadrolar 40 yıldır bu an için yetiştirildiyse?
Örnek üzerinden anlatmak daha açıklayıcı olacak.
15-16 Temmuz darbe girişimini düzenleyenlerin bir atama listesi var. Polis ele geçirdiği bu atama listesine göre gözaltılar yapıyor. Merkez Bankası’ndan TRT’ye siyasi olmayan bütün sivil kurumlar ve ordudaki bütün pozisyonlar için atamalar yapılmış. Listede 400’ün üstünde orgeneral/oramiralden binbaşıya kadar isimler var.
İsimler bir üst pozisyona terfi ettirilenler, yanında ‘devam’ notuyla pozisyonunda korunacaklar ve çeşitli kuvvet komutanlıklarının ‘emrine’ verilecekler olarak tasnif edilmiş.
Üçüncü kategorinin bir tasfiye olduğu, diğerlerinin darbenim içinde yer aldığı düşünülebilir.
Örneğin Hava Kuvvetleri komutanı Abidin Ünal “Hava Kuvvetleri Komutanlığı Emrine” atanmış. Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu’nun ise yanında böyle bir ibare yok.
En ilginci darbenin lideri olduğu söylenen Orgeneral Akın Öztürk’ün Genelkurmay 2. Başkanlığı’na atanması. Yani darbecilerin Genelkurmay Başkanı olarak düşündükleri başka bir isim var.
Bu listede darbecilerle birlikte hareket ettiği düşünülen tuğgeneral/tuğamiral sayısı 80’in üstü. Ürkütücü bir rakam bu.
Bu Tuğgeneral ve Tuğamirallerden büyük bir kısmının gözaltına alındığını haberlerden okuduk. Elimizde tam bir lise olmadığı için hepsinin durumunu bilmiyoruz.
Bu isimlerin adlarını geçmişte taradığınızda ise karşınıza çok ilginç bir tablo çıkıyor.
Son sekiz Genelkurmay Başkanı’nın Özel Kalem Müdürleri yani en yakınlarında, gölgeleri gibi olan çalışma arkadaşları FETÖ’cü ve 15 Temmuz darbe girişimi içinde yer almış.
Hulusi Akar’ın Özel Kalem Müdürü Tuğgeneral Ramazan Güzel’i biliyoruz ifadelerden. Güzel, darbe sırasında karargahta tutuklama talimatları yağdıran kişiydi.
Bir önceki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in en yakın çalışma arkadaşı Özel Kalem Müdürü Tuğgeneral O.K. ismi de yine darbecilerin atama listesinde yer almakta. Gözaltına alınıp alınmadığını bilmiyoruz.
2010-2011 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yapıp, Balyoz davasında tepki göstererek istifa eden Işık Koşaner’in Özel Kalem Müdürü kimdi peki? Darbe gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı teslim almak için Silopi’den gelip, içeri girdiğinde Astsubay Ömer Halisdemir’in durdurduğu Tuğgeneral Semih Terzi.
Biraz daha geriye gidiyoruz. 2008-2010 arası. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ. Özel Kalem Müdürü Albay Bülent İlhan. Onun ismi darbeciler listesinde yok. Zaten bu pozisyondan sonra teamüller gereği atanması gereken general kadrosuna da atanmamış. Bir Genelkurmay Başkanı’nın bile buna gücü yetmemiş anlaşılan.
Ama bu Başbuğ’un yalnız bırakıldığı anlamına gelmiyor. Onun Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki, şimdi çok kritik bir yurtdışı görevde olan Özel Kalem Müdürü Ş.T.’nin adı da aynı grupla anılıyor.
Ama daha da geriye gidebiliriz. Henüz ortada Ergenekon ya da Balyoz davalarının olmadığı zamanlara. 2006-2008 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’tı. Belki de 27 Nisan Muhtırası’nı yazarken yanında olan Özel Kalem Müdürü, şu anda Genelkurmay Kuvvet Geliştirme ve Kaynak Yönetim Daire Başkanı olan ve darbeden gözaltına alınan Tümgeneral Oğuz Serhat Habiboğlu’ydu.
Geriye gitmeye devam ediyoruz. 2002-2006 yılları arasındaki Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün Özel Kalem Müdürü Tümgeneral T.S.’nin adı da darbecilerin atama listelerinde yer alıyor.
AK Parti iktidarından önceki yıllara geldik. Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu. 28 Şubat 1000 yıl sürer diyen Genelkurmay Başkanı. 1998-2002 yıllar arası. Özel Kalem Müdürü Albay Erdal Öztürk. 15 Temmuz gecesi televizyonlara bağlanıp askerlere “kışlalarınıza dönün” diyen ama sabahında darbecilikten gözaltına alınan İstanbul 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk’tü.
Eğer Özel Kalem Müdürü’nün ismini bilseydik belki 28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ya kadar da uzatmak mümkün olacaktı bu kronolojiyi. O yıllarla ilgili bildiğimiz Akın Öztürk’ün 1996-98 yılları arasında 28 Şubatçıların sık sık gittiği, askerî anlaşmalar imzaladığı İsrail’de askerî ataşe olarak bulunduğu.
Baktıklarımız sadece Özel Kalem Müdürleri. Genelkurmay başkanlarının en yakın çalışma arkadaşları. Yaverler, personel, istihbarat dairesi başkanları için de benzer listeler yapılabilir. Çok benzer sonuçlar çıkacağı kesin.
Yani cemaat dün, üç yıl önce ya da AK Parti iktidarında değil çok uzun yıllardır Genelkurmay karargahına hakim pozisyonlarda. Genelkurmay Başkanlarını an be an takip eden Özel Kalem Müdürleri neredeyse cemaat içi bir görev teslimle el değiştirmiş 18 yıl boyunca. Belki de çok daha uzun süre.
Peki bu tuğgeneraller ne zaman askerî okula girdiler? Şu anda TSK’da 1987-1991 yılları arasındaki Harp Okulu Mezunları tuğgeneral olarak görev yapıyor. Yani bu tuğgeneraller 1979-83 arasında askerî liselere girmiş olmalı.
Yani en az 40 yıllık bir projeden bahsediyoruz. Ama çok daha eski de olabilir.
Yıl 1960...
“1960 ihtilali olduğu zaman hiç hazmedemedim. O gün kaçtık bir köye dönüp geldik. Ona dedim ki; Sen bir silah tedarik et. Birer de bomba. Bu meclisi bu adamların başına uçurmazsam bana da bilmem ne demesinler... Hatta 7-8 ay sonra asker oldum. O zaman üsteğmen olan Mehmet Özmutlu -ki yarbaylıktan emekli oldu- beni koruyup kollardı. Özmutlu’ya “Beni Genelkurmay’a versinler" diyordum. Kafamda sabotaj yapmak vardı. Genelkurmay’ı havaya uçurmak, bu adamlardan ne pahasına olursa olsun intikam almak istiyordum... Anlattığım planları hazırlarken Yaşar Hoca’ya (Tunagör) bir sorayım dedim... Bana; ‘Oğlum! Ben sana bir şey sorayım. Sen bunları öldürürsen bunların yerine sağlam olarak kimi koyacaksın?’ O zamana kadar bunu düşünmemiştim. Çamurun biri gidecek diğeri gelecek bu fikrin bana faydası oldu...”
(Alıntı, Latif Erdoğan’ın Fethullah Gülen’in hatıratı olan Küçük Dünyam’ı kaleme alırken yer vermediği Gülen’le yaptığı görüşmelerin yer aldığı son kitabı Şeytan’ın Gülen Yüzü, s.170-171)
22 yaşında 27 Mayıs darbesinin bu kadar öfkelendirdiği genç vaiz Fethullah Gülen’in ordu içinde örgütlenme fikrine darbeden sonra mı karar verdiğini bilmiyoruz.
Ama ilk darbe girişimi 15 Temmuz 2016 değildi.
11 Kasım 1961...
O gün, Ankara’da askerliğe başlayan Gülen’in bulunduğu Mamak’taki birlik 22 Şubat 1962’de Talat Aydemir’in yanında darbede yer almıştı:
“Son gece hepimiz pür heyecandık. Radyo Evini bir onlar, bir bizim taraf teslim alıyordu. Önce ihtilâl ilan ediliyor, ardından 'asiler bastırıldı' deniyordu....Üzerimizde uçaklar uçmaya başladı. Niyetleri Mamak'ı ortadan kaldırmakmış. Bizim taraf teslim oldu...”
1962...
İskenderun’a telsizci olarak gönderilen Gülen, orada camilerde vaazlar vermeye devam ederken bir gün kürsüde çok sert bir konuşma yaptıktan sonra gözaltına alındı. Ama bu tutukluluk da çok kısa sürdü:
“Arif Teker (Başçavuş) Genelkurmay’a direkt gidiyor. O zaman Necdet Bey’in kahramanlığını hiç unutmayacağım. Binbaşıymış. Ben onu yarbay zannediyordum. Göz doktoruydu. Benimle görüşmek yasak olmasına rağmen tel örgüleri atlayarak resmî urbasıyla içeri girdi. Boynuma sarıldı. Bu zat denizci olduğu için askerler rütbesini de karıştırıp 'Bu nasıl asker. Albaylar, paşalar onunla görüşüyorlar' deyip epey korkmuşlar... Daha sonra görüştüğümüzde anlatmıştı: 'Sen nasıl olur gider bir erin yanına da ona sarılırsın' demişler. O da 'O bir er değil. O başka bir adam. Ben onun ayaklarını bile öperim' demiş...” (Erdoğan, S.62)
Ve 1969...
Devletin, "Vaiz Fethullah Gülen"le ilgili açık kaynaklarda yer alan ilk istihbari belgesinin tarihi bu. İzmir’de görev yapmakta olan Gülen’i bir vatandaş Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ne şikâyet etmişti. Bu şikâyet üzerine İzmir Emniyet Müdürlüğü Gülen hakkında bir soruşturma yürüterek "gizli" koduyla İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Raporda Gülen için söyle denmekteydi:
“Muhitinde çok dürüst, namuslu iyi ahlaklı ve tam bir Müslüman olarak kabul edilir.”
1971...
Muhtıra’dan sonra tutuklandı. Afla serbest kaldı. Bu sırada İzmir’de ilk dershane ve öğrenci yurtları açılmaya başlanmıştı
1980...
Darbeden sonra arananlar listesindeydi. 12 Eylül 1980 darbesini ise öğlen saatlerinde duymuştu:
“Onlara yakınlardan (üst düzey askerlerden) bir ikisi ihtilalden bir gün önce, öğlene doğru bana geldi, bir alarm olarak askeriyede bir hareketlilik olabilir dedi. Yani ben ihtilalin olabileceğini daha öğlen vaktinde biliyordum. Öğlen sonuydu, akşam yine onlardan (Askeri öğrencilerden) küçük iki arkadaş gelmişti, şimdi birisini ayırdılar, birisi mensup olarak duruyor. Gece ben onları kaldırdım, 'evden gidin, sizinkiler bugün kazan kaldıracaklar' dedim. Onları kaldırdık evden gittiler...” (Erdoğan, S. 119)
1983-1986 yılları atasında Kuleli Askeri Lisesi Komutanı olan Yaşar Büyükanıt, okuldaki cemaat yapılanmasına karşı mücadele vermişti. Sabri Uzun, İN kitabında Büyükanıt’la ilgili cemaatin elindeki arşivin 1985 yılından beridir tutulduğunu yazdı.
1986 yılında Nokta Dergisi’nde Ruşen Çakır ve Can San imzalı haberin başlığı: “Orduya sızan dinci grup: Fethullahçılar”dı. Haberde Kuleli Askeri Lisesi’nde başlatılıp diğer askerî okullarda da süren bir soruşturmanın detaylarına yer verilmişti. Soruşturmada Fethullahçıların askeri sınav sorularını önceden ele geçirdiği iddia edilmişti. Soruşturmalar sonucunda Kuleli Askeri Lisesi’nden 33, Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nden 16, İzmir Maltepe Askeri Lisesi’nden de 17 öğrenci Fethullahçılarla ilişkisi olduğu için okullardan atıldı.
1996 yılında ise artık cemaat Yüksek Askerî Şûra hazırlık toplantılarından bile haberdar olan bir güce dönüşmüştü.
Zaman gazetesinin eski sahibi Alaattin Kaya’nın 2012 yılında TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadeden okuyalım:
https://www.tbmm.gov.tr/arastirma_komisyonlari/darbe_muhtira/docs/tutanak_son/28_subat_alt_komisyonu/28_subat_alt_komisyonu/15.10.2012/Alaatttin%20Kaya-15.10.2012.pdf
“ALAATTİN KAYA: "Şimdi, Sayın Milletvekilim lütfen söyleyeceklerimi şey yapmasın, rahmetli Erbakan Hocam ile ilgili çok enteresan bir şey söylemek istiyorum, o da şu: Yine o günlerde, yine bu günlerde olduğu gibi memleket sever insanların bize gönderdikleri belgeler, bilgiler oluyordu, kasetler oluyordu. Yani, bugün var da o gün yoktu diye bir şey yok, o gün gün yüzü göremiyordu, hepsi o kadar. Yani o gün de yine ordunun içinde veyahut çeşitli mihraklarda yaşananlar belgelenerek bize gönderiliyordu. Bir kısmı kapalı kapılar ardında birkaç kişiyle paylaşılıyor, bir kısmı yetkililerle paylaşılıyor... Sayın Hocam, rahmetli Hocam ilk şûraya girecek, askerî şûraya girecek, buna askerî kanat çok ehemmiyet veriyor. Benim elimde bulunan ses kaydında geçenler şunlar, diyor ki: 'Ya bu adam bize sorarsa, bir vatandaşın atılması için kaç imzaya ihtiyaç var?' orada kararlaştırıyorlar, birisi 5 diyor birisi 10 diyor 46'da karar kılıyorlar, 46 imza deniyor, o başlığı atlıyorlar. İkinci sordukları sual, kendi aralarında tartışıyorlar, 'İyileştirme adı altında bir kısım askerleri geri aldık diyelim...' diyorlar. Bunun üzerine onda da adet tartışması oluyor ve 6'da karar kılıyorlar. Benzeri 3-5 tane madde ve ciddi korkuları var. Arkasından da 'Bu yaptığımız anayasal suçtur, bizi bulsalar yakarlar' diyorlar, bu ifadeler de var. Bir üçüncüsü ise, daha önemlisi, daha şûra olmamış, atılacakların sayısının 76 olduğu geçiyor konuşmalarda, daha şûra yok."
BAŞKAN -Kasetlerde.
ALAATTİN KAYA -Kasetlerde...
BAŞKAN -Bu kasetler bu o esnada Erbakan'ın elinde mi?
MEHMET ŞEKER (Gaziantep) -Kim dinliyor bunları?
ALAATİN KAYA -Vallahi bugün ele geçen belgeleri kim dinlemişse o gün de onlar dinlemişler, ben bilemem...”
21 Mart 1999 günü Ege Ordu Komutanlığı ve İzmir Emniyet Müdürlüğü'nce yürütülen operasyonda, Yenişehir Zeytinlik mahallesindeki 2 cemaat evinde bulunan Uludağ ve Marmara Üniversitesi öğrencileri N.C. ve S.C. ile Maltepe Askeri Lisesi öğrencisi "Numan" kod adlı M.Y, "İsmail" kod adlı M.S, "Ali" kod adlı H.Y.K. ve "Enes" kod adlı Y.A. ile adı açıklanmayan bir din dersi öğretmeni gözaltına alındı. Güvenlik Şube Müdürlüğü'nce sorguları yapılan üniversite öğrencileri N.C. ve S.C, adliyeye sevk edildi. İzmir Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadeleri alınan öğrenciler, daha sonra serbest bırakıldı.
Bir gün sonra 22 Mart 1999 günü Fethullah Gülen Türkiye’yi terk ederek ABD’ye gitti.
2002 yılında AK Parti iktidara geldi.
Devam edecek...
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025