Yüksel TAŞKIN
Türkiye’de bir gecede kurulan tabela üniversitelerinin çoğunda herhangi bir pırıltı yok. Yeni binalara eşlik eden son derece eski ve tanıdık bir zihniyet, “benden olmayana yaşam hakkı tanımam” anlayışıyla üniversitelerin çoğunu hükümetin bürokratik uzantısı hâline getirdi.
Bu öyle bir zihniyet ki, “Kral öldü yaşasın kral!” deme “esnekliğini” de içinde barındırıyor. Kemalistler güçlü iken rüzgâr onlardan yana esiyor. Demirel’in cumhurbaşkanlığı sırasında olduğu gibi, milliyetçi muhafazakârlar güçlüyse, onların kadroları dayatılıyor.
Demirel’den Sezer’e oradan Gül’e ve şimdi de Erdoğan’a aynı tarz şiddetlenerek devam etti. “Seçimlere” en fazla müdahale eden isim Gül olarak öne çıkmıştı. Ama Erdoğan’ın en son rektör atamalarındaki tavrı, bu konuda da en “ileri” tutumun ondan geleceğini şimdiden kanıtladı.
Tüm bu tabela üniversiteleri içinde üniversite demeye layık işler yapan nadir kurumlardan birisi de Artuklu. Üniversitenin rektörü, bir kuruma üniversite diyebilmemiz için içerisinde farklı renkler barındırması gerektiğini kavradığı için, Artuklu’da farklı sesler ve renkler ortaya çıkabildi. Elbette bu farklılıkta mevcut öğretim üyelerinin de katkıları var.
Bütün sıkıntılarına, gerilimlerine rağmen bu farklı renkler elbette ki Devletlûlarımızı rahatsız edecekti. Tek sesli korolar yönetmeye alışkın büyüklerimiz, bir de Kürt sorununu çözmeye kalkmasınlar mı? Temelde demokrat olduklarından değil ama Kürtleri yenemediklerinden bazı “açılımlar” yapmayı zaruri gören büyüklerimiz, bu açılımlara kendileri de tam anlamıyla ikna olamadıkları için bir ileri bir geri hamlelerle dönenip durmaktalar.
Artuklu Üniversitesi’nde Yaşayan Diller Enstitüsü kurdurup, onu yaşatmamak için her şeyi yapmak başka nasıl açıklanabilir?
Birkaç gün önce Artuklu Üniversitesi’nde yürütülen bir yolsuzluk soruşturması nedeniyle Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü ve Rektör Yardımcısı Kadri Yıldırım dâhil çok sayıda akademisyen ve görevli gözaltına alındı. Bunun bir itibarsızlaştırma hamlesi olmamasını diliyorum ama geçmişte yapılanlar bu şüphemizi kuvvetlendirir nitelikte.
Bu tutuklama üzerine bir gurup akademisyen bir bildiri yayımladı. Bildiride benim de paylaştığım kaygılar özetleniyor: “Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Kadri Yıldırım, üniversitede gerçekleştiği iddia edilen bir yolsuzlukla ilgili olarak üç gündür gözaltında tutulmaktadır. Avukatları, gözaltında olduğu bu üç gün boyunca söz konusu yolsuzluk iddiasıyla ilgili olarak Kadri Yıldırım’a herhangi bir ithamda bulunulmadığını belirtmektedir. Bu hal, Kadri Yıldırım’a Kürt meselesinde almış olduğu muhalif tutumun ve Kürdoloji alanına yaptığı eşsiz katkının bedelinin ödetilmek istendiği şeklinde bir izlenimin doğmasına yol açmaktadır. Biz aşağıda imzası olanlar Prof. Kadri Yıldırım’a dönük bu haksız muameleyi protesto ediyor ve hocanın yanında olduğumuzu duyuruyoruz.”
Yakın zamanlarda Başbakan Davutoğlu aynen şu ifadeleri kullandı: “Bir üniversite öğretim üyesi olarak üniversitelerimizde düşünce özgürlüğünün olmasına kararlıyım. Hiç kimse üniversitelerinde düşünce özgürlüğünü farklı kanaatlerin ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğüne sınır getiremez... Çok değişik sayıda fikrin yan yana yaşayabildiği yerler olduğunda biz özgür üniversiteden bahsedebiliriz. Önümüzdeki dönemde rektörlük seçimleri de başta olmak üzere her alanda bütün üniversite öğretim üyelerinin kendi vicdanlarıyla, fikirlerine bakarak tavır almaları önem taşır. Aksi takdirde üniversitelerimiz donuklaşır ve sıradanlaşır.”
Davutoğlu’nun sözleri bir özeleştiri olarak alınabilir mi? Davutoğlu rektörlük seçim sistemi denen utancın ortadan kalkmasını mı savunuyor? Bunların takipçisi olacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017