Yüksel TAŞKIN
Türkiye’nin batısında koalisyon hesapları yapılırken, Diyarbakırlılar seçim sevincini bile tam yaşayamadılar. Seçim kampanyası sırasında HDP’ye dönük saldırılar, son haftada cinayetlere, miting bombalamalarına kadar tırmandırılmıştı.
Onbinlerce insanın olduğu bir mitinge iki bomba düzeneği yerleştirilmesi bu sürecin belki de en tüyler ürperten aşamasıydı. Ölü sayısı çok daha fazla olabilirdi. İnsanlar acılarını yüreklerine gömdüler ve gidip oy vererek cevaplarını “ilgili mercilere” ulaştırdılar.
Seçimlerden sonra Yeni İhya Der başkanına yapılan saldırı ve hemen ardından HDP’lilerin hedef alınmasıyla dört insan daha yaşamını yitirdi.
Şimdi bu yapılan nedir? Hakikaten gözümüzün önünde yaşananı görmemek adına başımızı mı çevireceğiz? 90’larda sadece Batı’daki şehit cenazelerini gördük. Tek gözümüzü kapattık.
Ümit Kıvanç, çok güzel bir ifade kullanmış: Son dönemde yaşananlarla ilgili “Hızlandırılmış 90’lar kursu” demiş. Yani, meraklısına ve yürekleri nasır tutmamışlara, her şeyi bir çırpıda kavramak adına bir olanak da var demek istiyor.
Bazıları Derin Devlet’in devreye girdiğini düşünüyor. Açıkçası ben ortada bir derinlik göremiyorum. Son derece yüzeysel ve bayat bir film, sözkonusu olan. Mesela Hüda-Par’lılar da tuhaflığın farkında. Onlar da provokasyon kokusunu almışlar. Umarız asıl karşı karşıya getirilmek istenilenler, soğukkanlılıklarını korurlar.
Neyse ki, Türkiye 90’ların Türkiye’si değil. Kürtler çok daha örgütlü ve deneyimli. Batıda yaşayanlar, eskisine göre çok da iyi kavrıyorlar süreci. Kürt meselesini her yönüyle anlatmak isteyenler, artık buzdan duvarlarla karşılaşmıyorlar.
Seçimlerin hemen ardından İPSOS’un yaptığı ankette, “çözüm süreci devam etmeli” diyenlerin oranı yüze 60’larda. “Devam etmemeli” diyen bir yüzde 22 de var.
Ben toplumumuzun Çözüm Süreci’nin derinleştirilmesine hazır olduğuna inanıyorum. Bu konuda toplumu sürece hazırlamayı başardığı hâlde adım atmak istemeyen AK Parti oldu.
Diyarbakır’da yaşanılanların kontrol dışına taşarak bir kaosa dönüşmemesi adına Davutoğlu’na çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Madem kendi liderliğinin meşruiyetini güçlendirmek istiyor, işte ona oyuna el koyarak her kesime güven vermek adına bir fırsat.
Partisi içinden ve partiye yakın basın organlarından hazımsızlık dolu, tehlikeli açıklamalar geliyor. Önce onları sakinleştirmeye gayret etmeli. Burhan Kuzu’nun “Millet kaosu seçti hayırlı olsun!” türünden açıklamalarıyla, Davutoğlu’nun, Numan Kurtulmuş’un “sandığın sonucuna saygılıyız, mesajı aldık” türünden açıklamaları arasında belirgin bir uçurum var.
Yine AK Parti yanlısı medyada, HDP’lileri zan altında bırakmaya yönelik sistemli yayınlar var. Bunca HDP’li öldürülmüş; ölümler karşısında bile seçici olunabiliyor.
Bu yayınlarla yapılmak istenilen, insanları güvenlik ve istikrar öcüleriyle korkutmaktır. Böylece AK Parti’nin “vazgeçilmezliği” anlaşılmış olacaktır. Bir de mütedeyyin Kürtlerin tekrar AK Parti’ye dönmeleri hesaplanıyor. Bunun için Kürtler arasında “laik- dindar” kutuplaşmasını tırmandırmayı deneyenler var.
Bu ucuz siyaseti izleyenler, anlaşılan geçen seçimden hiç ders almadılar. Bazıları HDP’lilere eşcinsellik üzerinden, “ateistlik, zerdüştlük” gibi ifadeler üzerinden yoğun bir saldırıda bulundular. Ama sonuçta mütedeyyin Kürtler gidip HDP’ye oy verdiler.
Demek ki bu ucuz siyaseti püskürtecek bilinç oluşmuş. Türkiye artık eski Türkiye değil…
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017