Cem SANCAR
Üniversitelerde şiddet yaratan bizim 'ilerici' bücürlere bakıyorum da hepsi hümanist, herkes yumruğunu hümanistçe atıyor. Her türlü edepsizliğin ardında hümanistbir gerekçe!
Düşündüm de terbiye büyük mesele...
Terbiye deyince akla trak Kaplumbağa Terbiyecisi düşüyor. O resim hızla Türkiye'nin Mona Lisa'sı olmak üzere.
Peki nedir bu tablonun hikmeti, bize ne anlatıyor bu resim?
Tabloda gördüğümüz figür, ki Osman Hamdi Bey'in kendisi. Alışkanlığı üzere çoğunlukla resim ortamında özel olarak giyinip kendi fotoğrafını çektiriyor. Sonra fotoğrafa bakarak resimlerini yapıyor. Kaplumbağa Terbiyecisi de bu şekilde çizilmiş.
Tablodaki mekân Bursa Yeşil Camii. Osman Hamdi burada başlamış, daha sonra kendi atölyesinde bitirmiş.
Tabloya yakından bakalım:
Kırmızı kaftan giymiş, derviş kıyafetleri içinde sakallı, düşünceli bir adam...
Metruk bir odada eğilmiş, marul yiyen kaplumbağalara doğru hafifçe eğilmiş, izliyor. Tefekkür de bir bakış bu.
Sırtında bir nakkare, Mevlevi müziğinin çalgılarından bir davul asılı ve nakkareyi çalmak için de bir mızrap.
Ellerini arkasında kavuşturmuş, elinde bir ney...
Biraz önce kaplumbağaları ney üfleyerek, nakkare çalarak, zikirler çekerek terbiye etmeye çalışmış, belli...
Dervişin ney'i tutuşuna dikkat edersek, ara vermiş, dinleniyor ve yeniden başlamak için sabırla hayvanatı izliyor diyebiliriz.
Verilmek istenen hikmetli mesajın ne olduğunu yorumlamak için, Osman Hamdi Bey'in hayatı hakkında biraz bilgi sahibi olmalıyız.
Osman Hamdi Bey bir âlim. İlk Türk arkeoloğu. Dünyaca ünlü İskender Lahdini bulup İstanbul'a getiren kişi.
Türk müzeciliğinin öncülerinden. Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nin, Güzel Sanatlar Akademisi'nin kurucusu. Ayrıca oryantalist ilk Türk ressamlarından birisi.
Aynı tabloyu iki kere yapmış. Birincide ışık vuran duvarda "Kalbin şifası sevgiliyle buluşmaktır" yazıyor, bir hadis. İkinci versiyondaysa "Allah, Muhammed!"
Bazı mümeyyiz eleştirmenler ressamın kendisine mütemadiyen engeller çıkaran devlet kurumlarını, estetiğe sanata değer vermeyen avamı kaplumbağaya benzeterek küçümsediğini serdetseler de... Herkes bizzat kendisinden biliyor ki bizler; gerçekten de hakkı hakikati kavrama ve uyanma açısından bir kaplumbağa karakteri taşımaktayız! Bu bir gerçek.
Dahice düşünülmüş resimdeki derviş figürü, yani hakikat yolcuları, âlimler, arifler bizi zevklendirerek eğitmeye, bir edep vermeye çalışıyorlar ama öyle kabukluyuz ki tekâmül bizde ağır işliyor...
Geçende Cumhurbaşkanlığı Vefa Ödülü verilen Cemil Meriç'i düşününce, onun da bir kaplumbağa terbiyecisi olduğunu hissetmemek mümkün mü?
Ta ne zaman mesela, Hümanizm üstüne mealen şöyle demiş:
"Sözünü dinletmek isteyen her felsefe bu kaftana bürünmek zorunda. Marksizm'den egzistansiyalizme kadar Avrupa'nın tüm düşünce akımları hümanist. Kavramdan çok kılıf; kelime değil bukalemun: her kılığa giriyor. Onlara göre Yunus'lar, Mevlana'lar, Hacı Bektaş Veli'ler su katılmamış birer hümanist. Hümanizm nedir, kimsenin tarife yanaştığı yok. Kelimenin iki ayrı manası var:
1. Antikite hayranlığı. 16. asır Avrupası için bir kaçış arayışı hümanizm. Bir egzotizm, bir yeni boyut ihtiyacı.
Kilisenin yasaklarının çelik korsasından kurtulup kilisenin duvarları dışına fırlamak hem cazip hem de tehlikesizdi. Kendi mazisine sığınıyordu Batı; manevi mirasını yeni baştan inceliyor, o metruk hazineden derliyordu. Antikite hem kendisiydi hem başkası. Vesayetten kurtuluştu bu, kendi kanatları ile uçmak arzusuydu. Böylece Batı aydını çeşitli tahriflerle tanınmaz hale gelen Hıristiyanlığı bir yana bırakacak ve giderek kendi kendini tanrılaştıracaktır!
Filhakika hümanizmin 2. manası 'insanlık dinidir!' Tanrı yoktu, tanrıyı yaratan insandı. İnsanlığı kurtaracak tek kılavuz ilimdi aydınlanmacılara göre. İnsanın yabancılaşmasıydı din, bir çeşit afyondu...
Diyorlar ki hümanizm, insanı mükemmelleştirmek, varabileceği en yüksek irtifaa yükseltmek yani gerçek insan, kâmil insan yapmak. Yalnız örnek kim olacak?
Sokrat mı, Da Vinci mi, Erasmus mu, Goethe mi? Nietzsche'nin üstün insanı mı?
Ya İslamiyet? İslamiyet, Yunan ve Roma'dan düşünceyi almıştı, besleyici unsurları varlığına katmış, posayı bırakmıştı geriye. Unutmayalım ki karanlıklar içinde bocalayan Avrupa'ya antik çağın en büyük dâhisini, Aristo'yu İslam tanıştırdı. Yani Batı hümanizminin ana kaynaklarının biri İslamiyet'tir.
Hümanizm insan haysiyetine saygı, insana tabiat içinde istisnai bir değer vermekse, İslamiyet tek gerçek hümanizmdir!
'Humanités' edeb, efendilik, nefse hakimiyet, mukaddese saygı ise İslamiyet ve bilhassa tasavvuf 'Humanités'nin ta kendisi. İnsan yalnız İslamiyet'te eşref-i mahlûkattır! Bir yanıyla balçık, bir yanıyla tanrı..."
Bu topraklarda sevgiliyle, Muhammedî uyanışla buluşmak isteyen gizemli arifler,Kaplumbağa Terbiyecileri hep oldu. Kulakları açmak lazım.
Onu diyorum...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019