Cem SANCAR
Türkiye son kale. Ezilenlerin, mağdurların, dört bir yanda sefil edilen, ülkesinden sürülen Müslümanların, zencilerin, garibanların son kalesi.
Sürekli ateş altındayız.
Ülke kahramanca direniyor fakat. Bu cefakar millet bağımsızlığa yeminli. Huzur ve sükuna aç tabii, ama dik duruyor. Ve artık eğilmek istemiyor...
Erdemli ses ülkenin her yerinden geliyor.
Can Aksın, 90'ların efsane ekonomi gazeteleri duayeni. Bir gazeteci kuşağının ağabeyi. Emekli oldu, bir deniz kıyısına yerleşti. O zamanlardan beri hiç görüşmedik. Muhalif bir insan. Geçen gün sosyal medyada şöyle yazdı:
"3 çocuk sahibi 21 yıl öğretmenlik yapmış bir kadına böyle hakaret etmeye utanmıyor musunuz?
AK Parti'ye ve Erdoğan'a duyulan nefretin, üç çocuk sahibi, 21 yıl öğretmenlik yapmış bir kadın üzerinden tatmin edilmeye çalışılması, hele bunu 'uygar' görünen insanların yapması ne kadar acı.
Erzincan'ın Refahiye ilçesinde dünyaya gelen Semiha Yıldırım bir anne bir emekli öğretmen. 1972 yılında memleketi Erzincan'ın Refahiye ilçesinde öğretmenlik mesleğine başlamış, 1993 yılına kadar öğretmenlik görevini sürdürmüş, Türkiye'nin birçok şehrinde görev yaptıktan sonra emekliye ayrılmış. Emekli olduktan sonra da misyonunu gönüllü eğitim projelerinde sürdürmüş.
İşte bu kadın, eşi AK Parti'den Başbakan oldu diye hakarete uğruyor.
Aralarında benim yakın dostlarımın da bulunduğu, kendilerinin uygar olduklarınısavunan, diğerlerini 'gerici- faşist' gören bu kesim, aslında 'en büyük faşistliği' bu saldırıları ile Semiha Yıldırım üzerinden kendileri gerçekleştiriyorlar.
AK Parti'ye ve Binali Yıldırım'ı eleştirmeye devam edin ama lütfen bu kadını sadece fiziksel görüntülerini kullanarak aşağılamaya çalışmayın. Lütfen bir aynaya bakın ve ne kadar 'komik' ve ne denli 'faşist' olduğunuzu görün..."
Yazısına o camiadan çok tepki geldi doğal olarak! "Kısa keselim. Seni de kaybettik abi..." gibi filan. Ama paylaşımın altına başka bir beyefendi şu yorumu yazdı, kısaltarak alıyorum:
"Biz bu önyargılı linç girişimini, Amerikan filmlerinde görürdük. Beyaz birisi adalet ve hakkaniyet adına bir zenciyi savunduğunda, diğer beyazlar insan hakları, adalet, eşitlik gibi değerlere bakmadan, zencinin haklarını savunmaya kalkan Beyazı linç ederlerdi... Bu ülkede Türbanlılar her zaman bu ülkenin zencileri olmuşlardır. O filmlerde kendilerini üstün ırk gören Beyazların iğrenç hal ve tavırları karşısında neler düşünüyorsam aynı duygular içerisindeyim. Anadolu'dan çıkmış, başı kapalı, toprakla mücadele ile yoğrulmuş, yüzlerine o toprağın karakteristiği yansımış, inancını yaşamaya çalışan birine adeta elinizde demir çubuklarla vuruyorsunuz. Anadolu'nun bağrından çıkan sıradan(!) insanlar nasıl bizi yönetir tahammülsüzlüğü fışkırıyor her yanınızdan... Oysa kervan yürüyor size rağmen.. Başarısızlıklarınızı sorgulamak yerine, komplekslerinizi örterek, kendinizle yüzleşmekten korktuğunuz için öfke kusuyorsunuz.
Kendini sokan akrep gibi her geçen gün iğnenizin kaba etlerinize daha çok yaklaştığının farkında bile değilsiniz. CHP gibi bir parti HDP'nin ve Paralel 'in uydusu haline gelirken, aynı tepkiyi göstermek yerine, halkın kendisine öfke kusan zihniyet maalesef Halk Partisi'nde kronik bir hal almış durumda. Durum böyle olunca halk çok doğal olarak Ak Parti'ye tutunuyor. Ak Parti'nin gelecekte iktidar olma çabası olmasa bile, kendini üstün ırk, beyaz ırk yerine koyanların tavır ve davranışları ile ara her zaman daha da açılacaktır.
Korkmayın! O küçümsediğiniz insanların arasına karşısın, ellerini sıkın. Bakalım size nasıl bir tepki verecekler?"
***
Erdemin sesi her yönden geliyor. Onu diyorum kısaca. Abartacak bir şey yok yani. İnsan eşref-i mahlûkat.
Yalnız şu da var: Sadece sen değil (!) diğer insanlar da öyle...
Şimdi diyeceksiniz ki bana, "izzet i nefsini yitirenleri, onları ne yapmalı?"
Yitirmeyenlere bakmalı derim. Çünkü insan neye "bakarsa" odur...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Kültür müteahhitleri
25.04.2021 - Kendini bil kendini, at o sırtındakini
13.09.2020 - Benzersiz bir modernleşme
7.09.2020 - Eda Naz’ı ararken
30.08.2020 - Geç ergenler, görkemli hüsranlar
23.08.2020 - Eşeğin kuyruğuna kanat takmak
16.08.2020 - Kadın, erkeğin vatanıydı aslında
27.07.2020 - HER DEM İNSAN
21.07.2020 - Hoca Nasreddin ve fil meselesi
15.12.2019 - Metrobüs, kitap ve Hindistan
18.11.2019
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Haklisiniz. Mahcuyanin basdanismanliginin gostermelik oldugunu bu sitede ben de yazmistim. Dunya kamuoyuna "bakin bir Ermeniyi danisman yaptik" diyerek soykirimin 100. yildonumunde hasar kontrolu amaciyla yaptiklari bir jestten baska bir sey degil. Netekim aylar once basdanisman atandi ama goruldugu gibi bir islevi yok. Basbakanin Mahcupyanla danistigi falan yok. Danisirsa bile Onun tavsiyelerini uygulamaya niyeti de yok. Mahcupyan da bunu bildigi icin kose yazarligini birakmis degil zaten. AK Partinin her hamlesinin siyasi amacla yapildigina artik kusku yok.
arif kahraman
etyeni eleştirir diye okudum babahanı. eleştiri bulamadım. adında etyen geçen bir yazı yazmasa zaten okunacak biri değil. etyeni sevmiyorum de gitsin sn.babahan; uzatma daha fazla. 13 yıldır islami düzen gelecek diye korkuttuğunuz insanlar artık bunun bir algı operasyonu olduğunu farkettikçe akpye oy vermeye başladı. siz saçmaladıkça akp yükseliyor. bugün 48-50 bandında. siz yazdıkça 52-54 olacak. yazın, yazın; iyi oluyor.