Cem SANCAR
İbni Arabi "Allah insanı iddiasından yakalar" diyor.
Peki dolandırıcıyı nereden yakalar?
İnatlarından, zaaflarından, hırslarından yakalar...
Geçen yüzyıl, yöneticiyken ana medyaya tekmeyi savurmuş, doğal olarak işsiz kalmıştım. Sinema sektöründe ekmeğimi kazanmaya çalışırken, bitmez tükenmez ekonomik krizlerden biri başlamış, hayat iyice sarpa sarmıştı.
Tam o sıra tanıdığım biri telefon etmiş "Abi" demişti, "Senin durumuna çok üzülüyorum. Şöyle şöyle bir iş yapıyorum. Çok para kazanacağım. Param şu kadar eksik, eğer sende bi'şey varsa ortak ol, en az beş katını alırsın!"
Biraz direndim aslında. (5 kat ha?) Son üç kuruşumu gönderdim elemana.
Tabii toz oldu ortadan! Sonra duydum ki uzak bir şehirde bir kumarhanede yatıyormuş. Rehinmiş orada. Gidenin üstüne soğuk bir su içtim afiyetle.
Bütün mesele benim zafiyetimdi! İhtiyaç içindeydim, kiramı zor ödüyordum. Tamam da, içimde fısıldayıp duran sese yüz çevirmiş, sözde cingöz bir yatırım yaparak o dönemi geçireceğimi sanmıştım. Ne uyanık, ne işini bilir bir adamdım ben ya!
Nefis muhasebesi yapıp bir hakikat arayıcısı olabilmek için hayatıma hak bir yol çizmek yerine işin kolayına kaçmış, dersimi de almıştım. Mesele dolandırıcı değildi yani, bendim! Benim zayıflıklarım, korkularımdı bana kazık atan...
90'lı yıllarda Tansu Çiller faşizmi zamanlarında bir dolandırıcı, general ağzıyla konuşup hükümet üyelerini binlerce liralık meblağlarla kandırmıştı. Çünkü faili meçhuller dev bir dalga idi ve cumhuriyetin vasileri generallerdi. Oradan gelen telefonlara ceplerdeki akrepler kasaları ağzına kadar açıyordu.
Sonra siyasete müdahale edip duran askeri vesayetin bu defosu paralel örgüt tarafından yakalandı. Zaafları iyi bilen "ahtapot" bildiklerinin üstüne kendi senaryolarını koydu ve tüm toplumu dolandırdı. Fakat öyle zalim bir iktidar hırsı olmasaydı, bitmez tükenmez planlar, darbeler, muhtıralar olmasaydı, bu tuzağa düşen olur muydu? Dolandırıcı demek zeki adam demek. Buradan şuraya gidebiliriz, zeka bu anlamda tek başına matah bir şey değil. Toplumda hâlâ kurnaz olmak bir iltifat nedeni. Kurnaz; aldatan, tuzağa düşüren demek. Bir ilmi vardır ama bunu şeytanlığa kullanır.
Sen eğer ahlaklı bir kişilik inşa edememişsen sürekli o tuzağa düşersin.
Eğer eşit, özgür bir hukuk kuramamışsan, bir merhamet düzeni kuramamışsan, elini-belini-dilini-fikrini-adaletini buna göre yeniden inşa edememişsen kurnaz dolandırıcılar için kolay bir avsın. Algı yapıcılar, kafa koparıcılar, halk dilinde "tokatçılar" seni mandepsiye düşürürler daima. Defolarını, açıklarını bilirler, oraya oynarlar...
Bir de korkularınla yüzleşeceksin çare yok!
Gelecek korkusu, yenildim korkusu, düşkün olacağım korkusu.
Her korku bir galeyan sebebi. Bir tahammülsüzlük, bir herkesi düşman görme, düşmanları çoğaltma, gerilim psikolojisi. Mide spazmı.
"Ama herkes bana saldırıyor, ahlaksız bir taciz altındayım!" der bu durumda insan. Mazeret bulur kendine. Mazeret hep vardır zaten...
Adam olmak, tekamül etmek zor zamanların işidir hâlbuki.
Kolay zamanlarda herkes aklıselim, bilgeliğe meyilli.
Ben sizi büyük bir saldırının ortasında Hz. Ali sabrıyla, "Savaşta yüzüme tüküreni nefsimle öldüremem, Allah için savaşırım ben" diye kılıcını indiren o nurlu kapıyla sınarım diyor, belki de Huda...
Elbette yazmak kadar kolay değil bu işler. Ülkeler de insanlar da ondandır amel ile deneniyor. Hatalardan sevaplara doğru çalışıyor o muhteşem sarkaç.
Eğer kendi hatalarını gizler ve suçu hep başkalarında ararsan sarkacın topuzu iner bazen başına!
Gerçi bu da bir uyanma biçimidir, ama acır insanın kafası. Şişer orası burası.
Şahsi hikayemde çok yaşadım bunu.
İlahi düzen benim gibi kalın kafalılara iblislerini, dolandırıcılarını da gönderebiliyor kimi zaman, onu diyorum. Oradan terbiye ediyor sevdiklerini.
Velhasılıkelam, tokatçılara yakalanmadan sağlam bir özeleştiri, şöyle bir zaaflarla yüzleşme ilaç gibi geliyor bünyeye.
Ve de ülkeye...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019