Cem SANCAR
"Len torpak!" dedi Hıdır. Dik bir adamdı. Dersim'den göçmüş ilk ailelerdendi. Büyük katliamdan sağ kurtulanlardan.
Hamallık şu bu, çocuklarını okutmuş, birini "müyendiz" yapmıştı. Cüzdanındaydı oğlanın fotoğrafı. Herkese gösterirdi.
Marmara'nın bir köyünde, iskele kahvesinde konuşuyorlardı:
"Bu cehape ak dese sen gidip karaya oy verecen! İsmet'in adı sağır ismet. Kime sağır? Millete sağır."
"Ya Hıdır Amca!" diye eliyle çay bardağını sertçe itti, saçı son model traşlı, yakışıklı ve de genç emlakçı. O saate kadar telefonuna eğilmiş, sosyal medyaya bakmıştı. "İsmet Paşa mı kaldı ya, dünya değişti, bak diktatörlük diyor adam. Diktatörlük olur mu bu çağda?
"Diktaatörrr dediğin bunların büyük amcası bee! Nöbetçi diktatör. Eti yenmez, murdar murdar..." diye yüksek sesle söylendi Zargana! Saz benizli bir balıkçıydı. Uzaktaki masada ağlarını temizliyordu. Deliliği tescilliydi ama usta denizciydi.
Emlakçı delikanlıya karşı sakalını sıvazladı Hıdır: "Bizim adam ta belediyeye geldiğinden beri kaç darbe yedi? Sen onu söyle bakiim? On mu don mu? Hendekleri hiç saymıyorum ha!"
Kahvedekiler kıkırdadı.
Hiç duymazdan geldi Hıdır. Lokomotif marka köstekli saati yelek cebinde parlıyordu.
"Fato mato, yok nato, hepsi aynı kuyunun taşları. Sen hâlâ bunlarla... Bırak evladım! Bak neydi o gün?
"Hangi gün?" diye boş bulundu Emlakçı.
"Ebenin günü oğlum! Tankları bunnarın kafasına geçirdik ya!"
İncinmiş bir tonla, "15 Temmuz" diye mırıldandı genç adam.
"Hah o gün barabar değil miydik köyce? Barabardık. Hatta Komonis Musa bile sarılmış gelmiş idi bayrağilen... Ne gündü be, Allah bi daha göstermesin."
Hep bir ağızdan "Amiiin" dedi kahvedekiler.
"Tam bir değişiklik yapmalıydı ya, neyse artık!" diye laf attı, köşede boş piposu ağzında gazetesini okuyan, tütünü bırakmış emekli elçilik katibi. Köylü ona "Bizim Monşer" adını takmıştı.
"Napalım yani, 10 yıldır yalvarıp duruveyoz yeni anayasa deye bu kara kocumanlara! Hiç ses vemediler, al sana bakem! Susup oturuveecekler gari " diye tavlaya pulu sertçe vurdu gırgır pazarcı. Altı kapıyı kapamıştı.
"Bunnarı gımıldatıvecen dibinden gak kıdı, şu kenanın anayasasını yakıcaz bigün tık gıdı!"
Neşeli bir adamdı...
"Trol trol! Ne ayak bu trol?" şeklinde yine lönk diye ortaya söylendi Zargana. "Yemişim trolü. Heeee!"
"Olur mu abi diye üstüne alındı emlakçı. Ben değilim ama ortamda var. Bunlar böyle bir saldırıyorlar, pança pünçik yapıyorlar adamı. Yok ayakkabını şöyle bağladın, yok saçını böyle taradın... "
"Needen buluveriyon böyle komik şeyleri? Bu tibıtır felan hep bööle mi olup duruuuu! Yavrım ben onu ni zımandır söleyip durum; ıvırtı zıvırtı, kapı açılığken çıkaa biraz gıcırtı!"
Pazarcı, sesini şakayla böyle inceltince kahvedekiler makaraları koyuverdiler.
"Ha yaşa!" dedi Hıdır. "Milletinle birlik olacaksın. Bada bada konuşan da gelsin ciğerimi yesin. Kimsenin ağzını burnunu kapamayacaksın."
"Nereye gidersen git ..." şeklinde melodik bir ses gelince herkes o yana döndü. En köşede vapur saatini bekleyen yuvarlak gözlüklü hanım konuşmuştu: " Bulacağın aydınlık, zihninin aydınlığı kadardır, demiş Cemil Meriç!"
Orta yaşlı, öğretmen halli bir hanımefendiydi.
Kahvedekiler o an bağlantıyı anlamadılar ama hürmetle başlarını öne eğdiler. Elçilik katibi, seviyeli bir çapkınlıkla gözlüklerini düzeltti.
Hıdır "Pala!" diye seslendi. "Herkese çay, hanımefendiye de soruver, ne içer?"
"Bizde yoktu bu" dedi Aram Baba. Tombul sempatik bir Hristiyan'dı. Milli takım yenildiğinde hüngür hüngür ağlar, cenaze namazlarında namaz kılardı. "Irkçılık kavimcilik hep başkalarının uydurması... "
O sırada Zargana, kontrollü deli, elindeki ağı masaya bırakıp "Hıdııır!" diye seslenince; kahvedeki herkes Hıdır'a doğru baktı.
Koca kürek gibi avuçlarını göbeğine koydu Hıdır. Köstekli saatini eline aldı. O kahvede yıllardır tekrarlandığı belli olan bir gelenekle, "Elimizden gelen budur agam!" diye cevapladı.
Sonra herkes ayağa kalktı. Vapur yanaşmıştı...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019