Cem SANCAR
Mülteciler üstüne yazdığım yazı en çok Şahbaz'da yankılandı!
O oturmaktan zevk aldığım börekçinin garsonu. Özbekistan göçmeni, çalışıp para biriktiriyor.
Memleketteki anasına, kız kardeşlerine üç kuruş maaşından her ay para gönderiyor.
Şahbaz, 26 yaşında sıkı boksör. Fitnesçi. Sambo güreşçisi. Bankacılık okumak istiyor.
Neyse mevzumuz o değil. Geçen akşam eve geldim, soyundum dökündüm, açtım Kazancı Bedih'i, koydum çayı. Oturdum PC'nin başına. Başladı Fuzuli:
"Öyle sermestim ki idrak etmezem dünya nedir Men kimem sâki olan kimdir mey ü sahbâ nedir..."
Arabesk tartışılıyordu öte yandan ortamlarda. Benim açımdan tartışılıp biteli 20 yıl olmuştu ama ne fayda!
Ecnebi kibir sürüyordu.
Despot bir sekülerizmle şehirleri kıskaca alanlar, örtük olarak ezana, açıktan saza-söze karşıydılar. Türküler feodal, din eski bir sosyolojiydi!
Abdülbaki Gölpınarlı Türkçeye çevirdiği klasiklerde 'Allah' kelimesi yerine metazori 'Tanrı' yazmıştı. Filhakika zâtından Allah razı olsundu. Feridüddin Attar'ın 'Tengri' diyerekten konuşmadığına şükrediyorduk. Abdülbaki Bey elinden geleni yapmış, bu kadar bir çatlak açabilmişti.
Tıpkı ülkenin kimsesiz köylerinden şehrin varoşlarına akan evliya torunları gibi! Onlar da dertlerini arabeskle söylediler. Tanrı istemezse yaprak düşmezdi ve arka mahallelerin eğik minarelerinden bağrı yana yana konuşan gariban Müslümanlardı.
Yunus'un, Hacıbektaş'ın çorbasını içenler gardırop dindarlığına da, dinî olan her şeye irtica diyenlere de inat, göğüsleri kan içinde serazat bir iç döküşün şarkılarındaydılar.
Daha sonra sol entelektüeller tarafından 'arabesk abi ya' diye aşağılanacak olan Ahmet Kaya bize, 'beni vur beni onlara verme!" diye haykıracaktı. Onlar; sağlı sollu yarımaydınlardı, onlardan bahsediyordu.
Arabesk, Anadolu denen derin Türkiye'nin zorlama modernizme verdiği kalbi cevaptır. Alan aldı. Alamayan kurudu kaldı...
Müslüm'den Nesimi dinlemek kulağı coğrafyaya yaslamaktı. Medeniyetin sesiydi. Kâh çıkıyorduk gökyüzüne, kâh iniyorduk yeryüzüne.
Melamet hırkasını giymiş olanların şehre sızmasıydı bu.
Evet, arabesk tartışması çoktan bitmişti. Şimdi mesele gazellere vurduğumuz kilitteydi. Biz çünkü Batı müziğine, o müziğin güzellerine, Leonard Cohen'e, Pink Floyd'a ihtiram göstererek, ille ve lakin gazellere sırtımızı dönerek büyük günah işlemiştik! Kazancı Bedih'leri açlığa mahkûm etmiştik.
Kazancı Bedih, Urfa'dan Fuzuli, Nâbi ile seslendikçe, dandik pop şarkılarla beyni haşlanmış insanlar onu kulak arkası ettiler. Oysa Nâbi dediğin şiirin şahikasıydı. Şeyh Galip ona istinaden Hüsnü Aşk'ı yazmıştı. Fuzuli dersen, bilmeyen gerçekten dayaklıktı.
Bedih, katalitik sobadan zehirlenerek eşiyle birlikte göçtü buradan. Para kazanamamıştı şarkılarından...
Tam bunları yazarken, telefon çaldı, açtım. "Abi" dedi Şahbaz, kırık dişli Türkçesiyle: "Cüzdanını düşürmüşün burada!" Arandım baktım, evet, demek kimlikler falan geri gelmişti! İçindeki helallik de yerindeydi.
Sevindim.
İnsanın kökleriyle tanışması, kimliğiyle buluşması. Müjdeli bir şenlikti...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019