Enver SEZGİN
1980 yılının soğuk bir kış gecesinde, Siirt’e bir otel odasından, iki sivil polis ve çok sayıda asker tarafından gözaltına alınıp, “askerî tugaya” götürüldüm. İşkencehane olarak kullanılan küçük bir odadayım.
Kaba dayak, falaka, elektrik işkencesi...
İşkence sabaha kadar sürdü. Ayakta duramıyorum. İki asker koluma girerek, nezarethane olarak kullanılan bir koğuşa götürdüler.
İçeride, gözaltına alınan üç kişi daha var. İçlerinde kır saçlı olanı beni teselli etmeye çalışıyor. Her tarafım ağrıyor, inliyorum.
Kır saçlı adam uzandığım ranzaya ilişip Kürtçe bir şeyler söylüyor. Çoğunu anlamıyorum.
Az sonra Kürtçe şiir okumaya başlıyor. Adamın bu yakın ilgisi acılarımın biraz olsun hafiflemesine yardımcı oluyor. Uyumuşum.
Öğleden sonra uyandım. Adam hâlâ yanı başımda duruyor. Sohbet etmeye başlıyoruz. Daha doğrusu o konuşuyor, ben dinliyorum.
Bir gece önce kendisi de aynı işkence tezgâhından geçmiş. Tek kelime Türkçe bilmiyor.
Geçen Newroz bayramında birkaç arkadaşıyla birlikte köylerinin biraz dışında bir tepede ateş yakarak kutlama yapmışlar. Aslında her yıl yaptığı şeyi bir kez daha tekrarlamış. Bu kez bir ihbar üzerine ve üstelik aylar sonra gözaltına alınmış.
O yıllarda Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerde sıkıyönetim var. Baskı ve şiddet artmış, tutuklamalar başlamıştı. Newroz bayramını kutlamak iyice zorlaşmıştı. Kutlayanlar ise işte böyle eziyet görüyorlardı.
12 Eylül askerî darbesinden sonra kutlamalar neredeyse imkânsız hâle gelmişti. İnsanlar ancak evlerinde veya dost ziyaretlerinde büyük bir gizlilik içinde bayramlarını karşılama yoluna gidiyorlardı.
Sonra kutlamalar restoranlarda gerçekleşmeye başladı. Yıllar geçti, sıra salonlara geldi. Derken daha büyük salonlar...
Gün oldu kalabalıklar en büyük salonlara dahi sığmaz oldu. İnsanlar meydanlara çıktılar. Onbinler, yüzbinlere dönüştü.
Tüm baskılara rağmen bir halkın bayramı utturulamamıştı.
Newroz çok daha güçlü bir biçimde geri gelmişti.
Her Newroz gösterisi başlı başına bir önem kazanmıştı. 2013 Newroz’u ise bir bayram kutlamasından çok daha fazla şeyi ifade etmektedir. Her şeyden önce yepyeni bir sürecin başlangıcını simgelemektedir.
Şöyle ki; geçen yılın başında Başbakan Erdoğan’ın “İmralı ile görüşülüyor” yönündeki açıklamasından hemen sonra, toplumda barışa ve çözüme dair umut bir kez daha yeşerdi.
Öcalan’ın Newroz kutlamalarında okunan mektubu ise umudu daha da arttırdı. Milyonlarca insan televizyonlarının başında “artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun” mesajını dinlediler.
Oturup bir kez daha düşünme fırsatı buldular.
Tam bir yıldır, bu ülkenin dağlarında çatışmalar yaşanmıyor.
Sadece bu değil.
Daha önce Öcalan’ın adını dahi ağızlarına almayanlar, İmralı ile sürdürülen görüşmelere “ılımlı” bir yaklaşım gösterdiler.
Kürt meselesi büyük ölçüde “yasal siyasetin” konusu hâline geldi, iyi oldu.
Kürt mücadelesine soğuk duran pek çok kişinin görüşlerinde olumlu yönde değişiklikler yaşandı. Diyalogun önemi arttı.
Bütün bunların sonucunda, “demokratik siyaset” daha çok inisiyatif alma fırsatı yakaladı, BDP’nin önü açıldı.
2014 yılının Nevroz bayramını kutladığımız bu günde, Kürt halkının, şiddete başvurmadan hakları için mücadele edebilecek yeterli demokratik birikime sahip olduğunu düşünüyorum.
Bugünkü kitlesel kutlamalar bunu bir kez daha kanıtlayacaktır.
*
Pazar günü erken bir saatte Telefonumun zili çaldı. Arayan, Yadin İlgin’di
“Enver amca, babamı kaybettik” dedi.
12 Eylül darbesinin öncesi ve sonrasında, Diyarbakır Cezaevi’nde yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra da sıkıntı içinde yaşadı.
Yakın bir arkadaşımı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadım, yaşıyorum.
Kardeşim Nadir İlgin, seni hiç unutmayacağım.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015