Fehmi KORU
İnsan devletin tepelerinde gördüğü birinin cezaevine düşmesi karşısında üzülüyor doğal olarak; İlker Başbuğ için böyle karmaşık hisler içerisindeyim. Belli ki, o da, yargıç önüne çıkana kadar kendi durumunu gözden geçirmiş... Bunu, ifadesinin “Kötü bir amacım olsa 700 bin kişilik gücü elinde tutan bir komutan olarak bunu yapmanın başka yolları da olabilirdi”cümlesinden anlıyoruz.
‘700 bin kişilik güç’ dediği Türk Silâhlı Kuvvetleri olsa gerek... Peki ‘kötü amaç’ ne olabilir? Ya ‘kötü amacı’ yerine getirmek için başvurulacak ‘başka yollar’dan kasıt ne olabilir?
Türkiye 1960 yılının 27 Mayıs günü gerçekleşen ‘müdahale’ sonrasında sürekli hep aynı ‘kötü amaç’ tehdidi altında kaldı: Darbe... Ardından dört (12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007) ciddi girişime daha muhatap oldu. 27 Mayıs’tan birkaç ay sonra kurulan karşı-cuntalar, ya da 12 Mart öncesinde idareye el koymaya hazırlanan ‘9 Mart Cuntası’ gibi niyet düzeyinde kalanları da bilançoya eklersek, demokrasi tarihimizin sürekli‘kötü amaç’ için başvurulan ‘başka yollar’ muhatabı olduğu anlaşılır.
Org. Başbuğ görevi sırasında ‘başka yollar’ dediği seçenek üzerinde kafa yormuş mudur, yoksa onu ‘kötü’ gördüğü için hiç aklına getirmemiş midir, bilemem; bildiğim, 700 bin kişilik gücün komutanlığına gelen hemen her Orgeneralin, belli bir noktada, “Emekli mi olayım, yoksa devlet başkanı mı?” sorusunu aklından geçirdiğidir.
Aklından o soruyu komutan geçirmemişse, yanında bulunanlar, yakınları, darbelerden nemalananlar kendisine gücünü mutlaka hatırlatmışlardır. Kenan Evren’in anılarından, 12 Eylül öncesinde, iş dünyasından, bürokrasiden, basından ve hatta siyasi hayattan nicelerinin“Daha ne duruyorsunuz?” diye kapısını aşındırdıklarını biliyoruz.
Elbette iddiaya girmem, ama aynı ‘kötü amaç’ ile Org. Başbuğ’un kapısını çalanlar olduğuna da eminim.
Wikileaks belgelerinden, ülkemizde görev yapan Amerikalı diplomatların Washington’a gönderdikleri bir raporda, “Bakalım askerler buna nasıl tepki verecekler?” kuşkusunu 2010 yılı Mart ayında dile getirdiklerini öğrenmiştik.
Türkiye’de ‘kötü amaç’ için 700 bin kişilik gücü kullanmayı içeren ‘başka yollara’ başvurma dönemi kapandı mı?
Bu soruya “Evet, kapandı” keskinliğinde cevap vermek o kadar kolay değil. Ancak dünyanın içinden geçtiği konjonktür, Türkiye’nin kendisini değişime açması sebebiyle bu konjonktürde kazandığı itibar, itibarın getirdiği refah ve kendine güven her kesimi olduğu gibi askerleri de etkilemiştir.
Askerlerin dünyaya en açık kesim olduğunu da unutmayalım.
Siyaset ve kadroları da değişti. Halkın yarısının oyunu almayı başarmış bir iktidar var ve demokrasiye bağlılık yeminine sadakati müsellem bir de cumhurbaşkanı; muhalefet liderleri bile ülkenin darbeler tarihinden ders almış görüntüsü veriyor. Kendi içinde kavga etse bile Meclis’in bütününün müdahalelere sıcak bakmayacağını tahmin etmek zor değil.
‘Kötü amaç’ peşinde koşma devri, ne dersiniz, bitmiş midir?
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025