Fehmi KORU
Bizde istihbarat dünyasında kadınların payı ve rolü nedir bilmiyorum, ancak dünyanın bir çok ülkesinde ‘kadın’ ve ‘istihbaratçı’ sözcükleri birbirine çok yakıştırılıyor.
CIA’nin başında bir süreden beri bir kadın bulunuyor. İngiliz dış istihbarat örgütü MI5 ise, çok daha önce (1992-1996) bir kadının yönetimindeydi.
Konu, Donald Trump‘ın Mike Pompeo‘nun dışişleri bakanı olmak üzere örgütün başından ayrılması sonrasında CIA’nin başına atadığı Gina Haspel‘in İstanbul’daki Suudi Arabistan başkonsolosluğunda cinayete kurban giden gazeteci Cemal Kaşıkçı‘yla ilgili Türk istihbaratının elindeki bilgi ve kanıtları bizzat görüp dinlemek üzere ülkemizi ziyaret etmesi sırasında aklıma geldi.
Haspel İstanbul’a geldi, gördü-dinledi ve hemen ABD’ye dönerek öğrendiklerini Trump‘a aktardı.
Bildiğim kadarıyla MİT’ten aldığı davetle gerçekleşti bu ziyaret…
Haspel Türkçe de biliyor
Amerikalı kadın istihbaratçının en iyi bildiği ülkelerden biri Türkiye. Ankara’da CIA istasyon şefliği yapmış. Türkçe bildiği özgeçmişinde yazıyor dil öğrenmeye meraklı ve bu alanda kabiliyeti olduğu üniversite yıllarında ortaya çıkmış Haspel‘in… Memleketindeki Kentucky Üniversitesi‘nde gazetecilik eğitimi görürken son sınıfı okumak üzere geçtiği Lousville Üniversitesi‘nde ikinci alan olarak diller bölümünden de dersler almış…
1985 yılında girdiği CIA’de sürekli dış görevlerde bulunmuş. Türkiye’den sonra bazı Türk cumhuriyetlerde ve en son Azerbaycan’da (1996-1998) CIA istasyon şefliği yapmış…
Trump tarafından CIA’in başına atanmak için adı telaffuz edildiğinde, kendisinin George W. Bush zamanında ‘terörle mücadele’ adına pek çok şüpheliyi yasaklanmış yöntemleri de kullanarak sorguladığı gündeme gelmişti. Dahası, o işkencelerin video kayıtlarını yetkisi olmadığı halde sildirdiği de ortaya çıkmıştı. Ağır eleştirilere rağmen Kongre’den onay alarak bu yılın mayıs ayında CIA’nin ilk kadın direktörü olarak göreve başlayabildi Haspel…
Donald Trump‘ın görüşlerine kulak verdiği nadir insanlardan biri olduğu da biliniyor. Onun Türkiye’den Kaşıkçı cinayeti ile ilgili bilgiler taşıması Washington’un Suudi Arabistan politikasını etkileyebilmesi bakımından önemli.
Sanıyorum, Suudluların, başlangıçtaki “Kaşıkçı konsolosluğa girdi, ama sonrasında çıktı da”noktasından “Evet, konsoloslukta öldü, ama tekme tokatlı bir kavga sırasında” açıklamasına ve en son olarak da “Tamam, önceden planlanmış bir cinayete kurban gitti” itirafına gelmeleri “Gina Haspel İstanbul’a gidiyor” haberi ve ziyaretin gerçekleşmesi üzerine oldu.
Ciddi bilinen biri Gina Haspel.
James Bond tipinin zihinlerde uyandırdığı casus tipi günümüzde çok farklılaştı. Doğal olarak hala kirli işler, örtülü operasyonlar da yapıyor Batılı istihbarat birimleri. CIA güpegündüz İtalya’da hedef seçtiği bir imamı kaçırabildi. Mossad Dubai’de bir otelde Filistinli bir hedefi infaz edebildi.
Bunlar bilinen karanlık operasyonlar; kim bilir bilinmeyen daha niceleri vardır. CIA adına yapılmış olan karanlık operasyonların pek çoğunda Gina Haspel‘in rolü olduğuna inanılıyor.
Önce anılarını yazdı, sonra da romanlar kaleme aldı
MI5’ın başına gelen ilk kadın direktör olan Stella Rimington‘un bir başka ilki daha var: Daha önce o makama atanan kişilerin isimleri bilinmez, yasak olduğu için bilenler tarafından da yazılamazken, Stella Hanım isminin kamuoyu tarafından bilinmesi kaydıyla görevi kabul etmişti. Fotoğrafı da yayınlandı.
Bir şeyi daha yaptı Stella Rimington: Görevden ayrıldıktan sonra ilk işi istihbarat günleriyle ilgili anılarını yayınlamak oldu. Ardından da, önceki görevleri sırasında öğrendiklerinden yararlanarak romanlar kaleme aldı. Bugüne kadar tam 10 roman.
İngilizce konuşulan beş ülke arasında anlık istihbarat paylaşımı yapıldığını, o ülkelerin örgüt yöneticilerinin sık sık buluşup konuştuklarını Rimington‘un ‘Open Secret’ adlı anılarından öğrenmiştik. Örgütlerinin bir adı varmış, onu da: CAZAB…
Avrupa ülkelerinin istihbarat örgütlerinin yöneticileri de yılda iki kez bir araya gelirlermiş. Her istihbarat örgütünün kalitesi başında bulunan kişiyle ölçülürmüş.
Anılarını okurken ister istemez zihnimde bizim ülkemizle paralellikler kurduğumu da hatırlıyorum.
Soğuk Savaş günlerinde komünist faaliyetlerle ilgili bilgiler için en fazla yararlandıkları kaynak İngiliz Komünist Partisi’nin yayın organı Morning Star gazetesiymiş; “Bir ara kapanmasına ramak kalmıştı, kapanmasın diye en fazla biz çaba gösterdik, Sovyet büyükelçiliğinden de fazla” diye yazmıştı Rimington.
Bizde de benzer durumlar yaşanmıştı.
Dönemin başbakanı Margaret Thatcher MI5’ı teftişe geldiğinde kendisine viski ikram edilmiş, ama içki başbakanın sevdiği türden ve kıvamda değilmiş. Rimington, Thatcher‘in yüz ifadesinden, “Yoksa istihbarat örgütümüz benim ne tür bir içkiden hoşlandığımı bile bilmiyor olabilir mi?” diye düşündüğünü sezmiş.
Gina Haspel‘in kendisini göreve getiren Donald Trump‘ın nelerden hoşlandığını bildiği belli. Başkana her gün verilen istihbarat brifingini yardımcılarına bırakmayıp bizzat kendisi veriyor çünkü.
Bakalım, Gina Hanım‘ın Türkiye’den derlediği bilgileri aktarmasının Trump üzerinde nasıl bir etkisi olacak?
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025