Fehmi KORU
AK Parti iktidarı boyunca en az bir nesil okul sisteminden geçti; böyle giderse birkaç nesil daha bu hükümet döneminde eğitim alacak...
İlk nesilde hükümet politikalarının hemen hiçbir etkisi olmadı; eğitim sisteminde değişikliğe gidilmediği için... Hazır bulduğu sistemin maddi şartlarını iyileştirmekle yetindi hükümet...“İkinci nesli de eski hükümetlerin tercihine mi bırakacak?” diye düşünürken, temel eğitimi 12 yıla çıkaracak girişim için Meclis hareketlendi.
Dünkü gazetelere göz atma fırsatınız olmuşsa ‘ülkemiz seçkinleri’nin sistem değişikliğine tepkilerini okumuşsunuzdur. ‘Zenginler kulübü’ diye de bilinen örgüt, “Yeni sistem geriye gidişe yol açar” tespitinde bulunmuş; bir özel üniversitenin buluşturduğu çok sayıda sivil toplum örgütü, “Zorunlu eğitim 12 yıla çıkmıyor, 4 yıla indiriliyor” açıklamasını yapmış...
Yeni sistem üç kademeli olacak; ilk dört yıldan sonra mesleki yönelişe imkân verilecek ve bu arada ‘özel’ nitelikli çocuklar için ‘evde eğitim’ yolu açılacakmış... ‘Geri gidiş’ denmesi,‘çıkmıyor, indiriliyor’ tespiti bundan...
Sistemi savunacak değilim, ayrıntısına da girmeye niyetim yok. İtirazcıların, vaktiyle hazırladıkları eğitim ile ilgili raporlarda, “Mesleki eğitim özendirilmeli” ve “Temel eğitim en az 11 yıl olmalı” tavsiyelerinde bulunduklarını hatırlatmakla yetineceğim...
Esas üzerinde durmak istediğim, Ak Parti ve politikaları konusunda belirli çevrelerin sergilediği ‘önyargılı’ yaklaşımlar... Neyin ne olduğunu öğrenme ihtiyacı bile duymadan, muhafazakâr hükümetin sistem değişikliğine gitme niyetini öğrenir öğrenmez, ‘seçkinci çevreler’, derhal “İstemezük” tavrına bürünüyorlar...
Daha düne kadar niteliksiz eğitim çarkından geçen gençlere acıyan, sistemdeki bozukluklara işaret eden, yıllarca okutulduğu halde yabancı dile yabancı kalındığını vurgulayan kendileri değilmiş gibi...
Hiç eğip bükmeden düşündüğümü paylaşacağım: Eğitim sisteminde yapılması düşünülen değişiklikler bütün ayrıntılarıyla başka bir hükümet tarafından gündeme getirilseydi, şimdi itiraz için kuyruğa girenler çok daha başka tepkiler verirlerdi. Bugün verdikleri tepkiler Ak Parti hakkında besledikleri önyargıların eseri çünkü...
Ülke yönetiminde on yıla yakın bir süredir bulunmasına rağmen Ak Parti’nin kendisini o çevrelere tanıtma ihtiyacı duymaması bir eksiklik; ancak anlaşılabilir bir eksiklik: O çevrelere yakın durmayı önceleyen siyasi kadrolar millet tarafından tasfiye ediliyor. İtirazda başı çekenTÜSİAD türü örgütlere uzak duran partileri millet daha fazla bağrına basıyor. Ak Parti’nin tercihi biraz da bundan...
Başka ülkelerde olsa, geniş kitleler ile arasındaki mesafenin açıldığını gören örgütler, mevcut siyasi tabloyu doğru değerlendirir ve sevip onayladığını her seçimde artan oyuyla milletin belli ettiği partilerle köprü arayışına girerlerdi. Bizde böyle olmuyor. Bizde, on yılı devirmek üzere olan ve daha uzun yıllar devam edebileceği işaretleri veren iktidarı ‘geçici’ görüp gün saymaya devam ediyor TÜSİAD benzeri örgütler...
Ya da Samuel Beckett’in ölümsüz oyunundaki gibi, hiçbir zaman gelmeyecek bir ‘Godot’bekleyişine giriyorlar...
Politikaları etkilemek için politikaya yakın durmak yetmez, politikacılara da yakın durmak gerekir.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025