Fehmi KORU
Her şey aslında en ince ayrıntısına kadar planlanmış: Devlet başkanı ziyaret için geldiği ABD’de zamanının bir bölümünü dünyaya mesaj vermek üzere değerlendirmek istemiş, bunun için de birkaç ay önce Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Salman‘a (MbS) ekranlarını kullandırmış bir program ayarlanmış. New York’ta bir otelde (Palace Hotel) gerçekleştirilen ilk çekimi Mısır’da yapılacak daha geniş bir röportajla taçlandırmak üzere anlaşmışlar. Çekim ekibi ve görüşmeyi gerçekleştiren televizyoncunun Kahire’ye uçak biletleri de alınmış.
New York’taki çekimin yapıldığı akşam bütün plan çöküvermiş…
Röportaj için daha önce araya giren Büyükelçilik’ten bir diplomat, aynı gece, programın sorumlusunu arayarak “Sakın röportajı yayınlamayın” baskısında bulunmuş…
ABD’de çok uzun yıllardır her pazar akşamı önemli konuları ekrana taşıyan ’60 Minutes’ TV programı, Mısır Devlet başkanı Abdülfettah el-Sisiile gerçekleştirdiği röportajı, yayınlamama baskısına rağmen, önceki hafta yayınladı. Üstüne üstlük, öncesi ve sonrasında yaşananları da aktararak…
Daha önce MBS‘ye yapılan iyi muamele ile kendisine gösterilen hasmane tavır arasındaki farkın sebebini anlamakta zorlandığı anlaşılıyor Gen. Sisi‘nin…
MbS de Donald Trup tarafından seviliyor, Gen. Sisi de. ’60 Minutes’ programının yayınından sadece birkaç saat önce, Trump, Gen. Sisi‘yi göklere çıkartan bir Twitter mesajı atmıştı:
Mısır, ABD bütçesinden en cömert yardım gören ikinci ülke; İsrail’den sonra…
Röportajdan rahatsızlık duyulmasının sebebi acaba ne?
ABD’de bir askeri akademide eğitim almış, İngilizce tez yazmış biri olmasına rağmen, Gen. Sisi, programda İngilizce sorulara Arapça cevap vermeyi yeğlemiş. Kendisini rahatsız hissetmesi için bir sebep yok yani.
Röportaj için Sisi‘nin karşısına oturan ’60 Minutes’ programının devamlı evsahiplerinden Scott Pelley iyi hazırlanmış. Daha ilk sorusuyla Sisi‘yi rahatsız ettiği muhatabının alnında ve çenesinde biriken terlerden belli oluyor.
Sorusu şu: “Sayın başkan, Human Rights Watch insan hakları örgütü şu anda ülkenizde tamı tamına 60 bin siyasi tutuklu olduğunu söylüyor. Ülkenizde ne kadar siyasi tutuklu olduğuna dair bilginiz var mı?”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın zaman zaman kullandığı ‘Rabia’ işareti, 2013 yılında Kahire’nin Rabia Meydanı‘nda barışçı bir gösteri için toplanmış halkın üzerine devlet güçlerinin saldırısı sonucu en az 800 kişinin hayatını kaybettiği bir olayın anısı üzerine çıkmıştı.
Pelley, hazır karşısına oturmuşken, Gen. Sisi‘ye o olaydaki kendi sorumluluğunu da bir soru olarak yöneltiyor.
Tabii, Sisi, her iki soruyu da televizyoncuya o bilgileri verenlerin doğru söylemediği cevabıyla karşılıyor. Mısır’da tek bir siyasi tutuklu yokmuş. “Böyle bir bilgiyi nereden aldıklarını bilmiyorum. Ben her zaman tek bir siyasi tutuklu olmadığını söylüyorum oysa. Kendi aşırı ideolojilerini hakim kılmaya kalkan bir azınlıkla karşı karşıya kaldığımızda, sayıları ne olursa olsun karşılarına dikiliyoruz” diyor Sisi…
Rabia olayı için de, göstericiler arasında binlerce silahlı militan bulunduğunu ileri sürüyor Mısır devlet başkanı. “Ne zaman silahlı bir kalabalık grupla çatışma çıkarsa durumu kontrol altında tutmak zorlaşır, kimin kimi öldürdüğü de belli olmaz” diye de ekleyerek…
Gen. Sisi, her iki soruya cevaplarında, şimdilerde idamla yargılanan kendinden önceki seçimle işbaşına gelmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi‘nin irtibatlı olduğu Müslüman Kardeşler örgütünü suçluyor.
Acaba röportajın yayınından vazgeçirme çabasının sebebi bu sıkıştıran sorulara Sisi‘nin verdiği cevapların inandırıcı bulunmaması mı?
Mısır-İsrail askeri ilişkileri mi yoksa?
Röportajın devamında, sonradan Mısır’da ve genel olarak Arap dünyasında büyük gürültü koparan bir ikinci bölüm daha var. O bölümde Mısır ile İsrail arasındaki askeri işbirliğinin boyutları sorgulanıyor. Mısır’a ait İsrail sınırındaki Sina yarımadasında altı yıla varan bir direniş var ve devlet bununla baş etmekte zorlanıyor. İşte Mısır devlet başkanı, bir soru üzerine, “Evet, Sina’daki ayaklanmayı bastırmada İsrail ordusu ile yakın çalışıyoruz; bizim İsrail ile bu alanda yakın bir işbirliğimiz var” açıklamasında bulunuyor programda.
İsrail ile kendi içindeki bir sorunun çözümü için işbirliği yapan bir devlet görüntüsü Mısır halkını ve Arap dünyasını rahatsız edebilir diye düşündükleri için röportajı yayınlatmamak istemiş olabilir Mısırlılari.
Program yapımcısı, “O gece eve vardığımda Mısır’ın Washington büyükelçiliğinden aradılar. Bu işe ülkenin istihbarat örgütü Muhaberat da bir biçimde katıldı. Röportajı yayınlamamamız yönünde baskı yapıldı” diyor.
Scott Pelley de, “Onların ne düşündüğü beni ilgilendirmez; sorulması gereken bir sorum varsa, hele bu bütün dünya adına sorulacak bir soruysa, çekinmeden sorarım” diyor program sonrası yaşananları anlatırken…
İşin ilginç yönü şu: Soru-cevap faslı bittiğinde Gen. Sisi‘den röportajcıya herhangi bir itiraz gelmiyor. Tersine, ikili oturdukları yerde hararetle el sıkışıyorlar, Mısır devlet başkanı röportajı gerçekleştiren gazeteciye teşekkür de ediyor.
Herhalde ava gidip de avlanmak diye buna denir.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025