Fehmi KORU
İktidarı değiştirmeyi amaçlayan yeni dönemin yapı taşları sabırla, dikkatle ve titizlikle döşeniyor.
“Sabırla” deyişimin bir sebebi var: Yeni dönem için çaba gösterenler arasında yer alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün, İYİ Parti’ye destek veren bir gazetenin yöneticileri ve yazarlarıyla İstanbul’da buluştu; gazeteye yansıtılan görüşme notlarından CHP liderinin değişiklik için 2023’ü beklediği anlaşılıyor.
Görüşünü, yazarlardan birinin satırlarından okuyalım:
“Sorduğumuz ‘Halk arasında ‘Bunlar seçim kaybetseler bile gitmez’ endişesi var’ konusunda ise özetle ‘2023 seçimlerinden sonra Türkiye demokratik parlamenter sisteme geçecektir. Belki gitmek istemezler ama…’ dedi ve Türkiye’nin o noktaya gelene kadar çok büyük sıkıntılar yaşayacağını da hissettirdi.”
“2023 seçimlerinden sonra…” bölümünün altını çizdim.
Giriş cümlemdeki “Dikkatle ve titizlikle” sözcüklerini yine dün tanık olunan bir çok önemli önemli girişime yansıyan fotoğrafa bakarak kullanıyorum.
Dün Saadet Partisi’nin düzenlediği ‘Kudüs Mitingi’ Filistin konusuna hassasiyet duyan kesimleri bir araya getirdi. Ev sahibi Saadet Partisi ve lideri Temel Karamollaoğlu‘ydu, ancak Meclis’te temsil edilen ve edilmeyen başka siyasi partilerin liderleri de oradaydı.
En fazla dikkat çeken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. [İstanbul’un CHP’li büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu da ona eşlik etti, mitingde konuştu da.]
Kılıçdaroğlu mitingde Filistin konusunda ileri sözler sarf etti.
Okunmaya değer sözler:
“Kudüs bütün Müslümanlar için büyük öneme sahiptir. Çağımızın Haçlı zihniyeti ile Kudüs Müslümanların elinden alınmak isteniyor.
“Bugün bu mücadelenin yeni boyutunu görüyoruz. Haçlıların Kudüsü işgal etmesiyle bugün yapılan bu anlaşma da aynıdır. Filistin devleti Kudüs’ten Kudüs’te Müslümanlardan koparılmak isteniyor.
“Bu topraklar Haçlı zihniyetini yenmeyi başardı. Bundan sonra da Allah’ın izniyle Haçlı seferlerini boşa çıkaracağız.
“Bütün mazlumlar birleşmelidir. İsrail’e karşı ilk Kudüs mitingini düzenleyen Milli Görüş lideri Erbakan’ı saygı ve rahmetle anıyorum.
“Siyasi olarak farklı görünen iki hareketi bir araya getiren bir davadır Kudüs. Allah hak, hukuk ve adalet diyenlerle beraberdir.
“Kimlik üzerinden, yaşam tarzı üzerinden bizi bölmeye çalışıyorlar. Emperyalizme karşı bütün mazlumların birleşme vaktidir. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Günümüzün firavununa karşı her birimiz birer Musa’yız.”
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz uğursuz darbe girişimi sonrasında düzenlenen ‘birlik ve beraberlik’ temalı o olağanüstü kalabalık mitinge de katılmış ve orada da bir yandan demokrasiye sahip çıkarken bir yandan da ‘Yenikapı Ruhu’ türü geniş oluşumlar içerisinde her zaman yer alabileceğini de ilan etmişti.
‘Kudüs Mitingi’nde konuşurken Necmettin Erbakan’ı saygı ve rahmetle anmasına herhalde sizler de dikkat etmişsinizdir.
Mitinge katılanlardan gördüğü alkışlı ilgiye CHP kitlesi de umarım dikkat etmiştir.
Saadet’in davetine olumlu cevap verenler arasında Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da bulunuyordu. İYİ Parti lideri Meral Akşener fotoğraflarda yoktu; mitinge katılmadıysa sebebini merak ederim.
Filistin bugüne kadar kim bilir kaç mitinge konu olmuştur. Bir zamanlar “Filistin davası” diye bir şey vardı ve Kudüs’ün Mescid-i Aksa bağlantısı ve ‘Miraç’ olayı ile ilgisi hasebiyle olduğu kadar, yüzyıllar boyu Türk yönetiminde bulunması da o davayı ülkemiz için ayrıca ‘yerli ve milli’ hale getiriyordu.
O davadan geri adım anlamına gelen her yeni olumsuz gelişme ülkemizde mitinglerle sürekli kınandı.
Her miting sonrasında Filistin ve Kudüs ‘dava olma’ özelliklerinden birazını daha kaybetti ve sonunda ‘Yüzyılın Anlaşması’ adı da verilmesine rağmen Filistinlilerin hesaba katılmadığı bir zorlamayla baş başa kalındı.
Pek çok kınamalı mitinge bugün cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Tayyip Erdoğan da mutlaka katılmış, hatta bazılarında konuşmalar da yapmıştır. ‘Kudüs Mitingi’nde gözlerim bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da aradı; Saadet Partisi tarafından düzenlendiği için midir bilemem, o da, AK Partili bilinen başka isimler de orada yoktu.
Saadet Partisi etkinliğine katılmak CHP açısından sıkıntılı olmuyor, buna karşılık ‘Kudüs’ gibi bir sihirli isim taşıyan etkinliğe AK Parti mesafe koyabiliyor.
İktidar odaklı yapı taşlarını anlamak açısından anlamlı bir saflaşma yaşanıyor.
AK Parti ile MHP’nin teşkil ettiği iktidar cephesine karşılık, Saadet’in başını çektiği, CHP’nin de içerisinde yer aldığı iktidar değişikliğini hedefleyen farklı cephe…
Kudüs ilk kez AK Parti’nin münhasır ilgi bölgesi dışında düzenlenen bir etkinliğin konusu oldu.
Tabloya bir kez daha yakından baktığımda, tarihi ister 2023 olsun veya daha erkene alınsın, bir sonraki seçimde sandık başına gideceklere daha önce görülmemiş çeşitlilikte seçenekler sunulduğunu görebileceğimizi düşünmeden edemiyorum.
“O zamana kadar MHP ‘Cumhur İttifakı’ içerisinde kalır mı?” sorusu eşliğinde var olan cepheleşmedeki güncel duruma kuşku ile yaklaşanlar ve ittifaklar arasında kaymalar yaşanacağına inananlar olduğunu da biliyorum.
Önümüzdeki günleri kuşkusuz ilginç gelişmeler bekliyor.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025