Halil BERKTAY
[1-2 Ağustos 2019] Dün sabah erkenden Dost acı söyler’i yazdım. Siteye yüklendi. Herhalde okundu veya okunuyor. Hele bazı alıngan ve kırılgan reaksiyonlara bakılırsa. Biraz da bu yüzden kafama takıldı -- günlük hayatımızda, popüler kültürümüzde, içinde “dost” sözcüğünü içeren, ya da “dostun dosta” ne söyleyebileceği veya söylemeyebileceği (söylememesi gerektiği) etrafında dönen, başka ne gibi deyişler olabilir?
Birini derhal hatırladım: Pir Sultan Abdal’ın “Şu kanlı zalimin ettiği işler” diye başlayan şiirinde, ilk dörtlüğün sonundaki “Yağmur gibi, yağar başıma taşlar / İlle dostun bir tek fiskesi yâreler beni” ve gene üçüncü dörtlüğün sonundaki “Şu ellerin taşı hiç bana değmez, /
İlle dostun bir tek gülü yareler beni” dizeleri. 12 Mart döneminde, 28. Tümen içindeki Mamak Askerî Cezaevinde, akşamları ne çok çalıp söylerdik bu türküyü! Konumumuz ve ruh halimize (ilk bakışta) çok uygun düşüyordu. Bir tarafta “düşman” (faşist generaller çetesi), bir tarafta “biz.” Yakalanmış, işkence görmüş, içeri tıkılmışız. Büyük bir kavganın içindeyiz. “Bu kavga devam ettiği sürece” (tırnak içine alıyorum, çünkü ironiktir, son dört yılda en çok iktidar medyası mensuplarından dinledim bu ibareyi), tek açık gedik vermemeliyiz.
Özetle, iç dayanışma ihtiyacımız çok ama çok yüksek. Hele yargılandığımız sıkıyönetim mahkemesinde, saflardan hiç fire verilmemeli. Bütün ifadeler aynı olmalı (zaten akşamları defalarca yazılıyor, birlikte okunuyor, redije ediliyor). Onun için Pir Sultan ruhumuza çok hitap etmekte. O veya herhangi bir Alevi, veya herhangi bir azınlık mensubu, veya herhangi bir köylü isyancısı devletin tahrikiyle taşlanırken, kışkırtılmış kalabalıkların içindeki dostları taş yerine gül dahi atmayacak pirine (kahramanına, liderine).
İyi de, acaba doğru mu bu güzelim, bu insanın içine işleyen dizeler? Veya ne ölçekte doğru, ne ölçekte değil? Kant’ın “kategorik zorunluluk (categorical imperative)” diye tarif ettiği, her koşul altına geçerli ve evrensel “görev ahlâkı”na uygun düşer mi? Tersten söylersek; herhangi bir mücadele içinde, her farklı fikir “dostuna [= bizim safa], bırak taşı, gül dahi atmayacaksın” diye bastırılıp engellenebilir mi?
Sizce taş değil, gül dahi atmamak… son tahlilde neye ve kime yarar?
Şu iki düsturdan hangisinin, hayat içinde karşılaşabileceğimiz kritik karar noktalarında, davranışlarımıza yol göstermesi daha doğru olur: Dost acı söyler mi, Dostun bir tek gülü yâreler beni mi?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024