Mehveş EVİN
Uydu görüntülerini yapay zeka ve saha doğrulamasıyla birleştiren bir araştırma, Avrupa’daki yeşil alanların aşamalar halinde nasıl yapılaşmaya açıldığını ortaya koydu.
Türkiye'den “The Black Sea” ve Birleşik Krallık'tan The Guardian dahil 11 medya kuruluşu ve NINA'dan bilim insanları toplam 41 kişilik bir ekibin yürüttüğü araştırma dosyası “Green To Grey”, Ekim ayının başında dünyanın her yerinde yayımlandı.
Ancak araştırmanın rekortmeni Türkiye’de bu önemli haber, sosyal medya ve sivil toplum sayfaları dışında pek ilgi görmedi. NTV.com.tr ise şu başlıkla verdi:
“Avrupa’nın dev kaybı: Her gün 600 futbol sahası büyüklüğüne yeşil alan kayboluyor!
İşin ilginci, günde 600 futbol sahalık kaybın 116’sının Türkiye’de olduğuna dair tek kelime yoktu.
Evet, Avrupa’da 2018-2023 arasındaki 9 bin km2’lik toplam kaybın 1.860 km2’si Türkiye’deydi! Bu rakam, toplam kaybın beşte birinden fazla.
100 Beşiktaş kadar doğal alan gitti
“Türkiye doğasının parça parça satılması alarm seviyesinde” deniyor haber dosyasında.
Buna göre altı yılda Türkiye, 260 bin futbol sahasına denk doğal alanını yok etti.
Bir başka hesaplamayla kaybedilen alanın büyüklüğü, 100 tane Beşiktaş, 72 tane Kadıköy ilçesi veya Paris’in 117 katı büyüklüğünde…
“Green To Grey”, bir zamanlar yasalarla korunan alanların “Türkiye’nin inşaata duyduğu açgözlü iştah” nedeniyle geri dönülmez biçimde bozulduğunu göz önüne seriyor.
Üstelik bu oran, son iki yılda değiştirilen onlarca yasadan ve yapılan yüzlerce inşaattan önceki durum!
İktidar, son iki yılda kıyılardan zeytinliklere, ormanlardan milli parklara, İstanbul’da kamuya açık vakıf arazilerini ihaleye vermek için sayısız torba yasa ve yönetmelik çıkardı.
Yetkililer, Türkiye’nin orman varlığını artırdığını ısrarla tekrar ediyor. Ya da zeytinlikleri madenciliğe açarken sökülüp başka yere taşınacağını iddia ediyor. Ancak “yeniden dikim”in ne doğa, ne de tarım açısından değeri var.
Hatay Kurtderesi’deyse köylünün tapulu topraklarına el konup ağaçlar hunharca sökülürken yerine TOKİ’ler yapılıyor.

Gereksiz OSB’ler köyleri betona gömdü
Peki “Yeşil alan”dan kasıt ne? Doğal ekosistemler; yani ormanlar, çayırlar, sulak alanlar ve tarım arazileri.
Bu alanlar hem iklim krizi kaynaklı afetlerle mücadelede, hem de gıda güvenliği açısından kritik önemde… Türkiye dahil, Avrupa’da kayıpların ana nedeni konut ve yol projeleri. Fakat lüks turizm, belirli kesimlere hizmet eden özel yatırımlar ile sanayi tesisleri de ciddi pay sahibi.
Sadece kaybedilen alanın büyüklüğü açısından değil, Avrupa’nın en “ekstrem” vakalarına da sahibiz. Öyle ki bu araştırmada Avrupa’da 20 en büyük doğa kıyımının 18’i Türkiye’de…
Ülkedeki en büyük 20 doğa yıkımı arasında ilk 11 organize sanayi bölgesi (OSB) inşaatları sayılıyor. Altı yıl içinde 43’ten 410’a çıkarılan OSB’ler, devletin desteklediği ve sanayicinin düşük vergi ve gevşek kurallardan yararlandığı alanlar.
Craig Shaw, Cemre Demircioğlu, Zeynep Şentek ve Vedat Örüç imzalı “Türkiye” başlıklı araştırma dosyasının birinci bölümünde, OSB uğruna Bursa’daki Taşpınar köyü ele alınmış.

Bursa’nın suyu nasıl biter?
Marmara Deniz ile Ulubat Gölü arasındaki bereketli tarım koridorunda bulunan Taşpınar, aynı zamanda kuşların uğrak yeri olduğundan RAMSAR anlaşmasıyla korunan bir alandı.
“Bugün Taşpınar bomboş. Arazilere el konuldu, evler terk edildi, halk kara betonla bölündü. Bir zamanlar yerel tarım ve kültürün çok canlı olduğu devasa alanı TEKNOSAB yuttu,” deniyor raporda.
Teknosab hikâyesi 2012’de başlıyor. Bursa Belediyesi Meclisi, bölgedeki ticaret ve meslek odaları, bilim insanları ve yurttaşlardan oluşan bir komite oluşturuyor. “Yeni bir sanayi bölgesine ihtiyaç olmadığını” söyledikleri halde “kamu yararı” öne sürülerek 2015’te kazılar başlıyor.
Tabii köylülere verilen sözler de boş çıkıyor. Davalar açılsa da “vatan uğruna” yanlış yapıldığı şeklinde baskılar yapılıyor. Oysa Teknosab, özel bir yatırım!
Çınarcık Barajı’ndan yılda 18.5 milyon kübik ton su Teknosab’a hediye edilirken, leylekleriyle ünlü Eskikaraağaç’ın suyu tehdit altında.
Haber dosyasında Kandıra ve Tarsus’taki OSB’lerin uydu görüntüleri de yıkımın boyutunu gösteriyor.

Dosyada iki önemli haber daha yayımlandı: İzmir’deki Çaltılıdere sulak alanının zenginlerin yatları için bir tersaneye dönüştürülmesi ve Sakarya’da imarın yasak olduğu gölün etrafında arazileri bir örümcek ağı gibi saran “Tiny house”lar…
Sadece uzay görüntülerini karşılaştırarak değil… Konunun uzmanları, yetkililer ve halkla görüşen, bilgi edinme yasasına başvuran gazeteciler, bu projelerin hiçbir kamu yararı olmadığını da ancak bir avuç ayrıcalıklının işine yaradığını da ortaya koydu.
Dolayısıyla, hiçbiri “haber değil”!
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023