İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci
İbrahim Kahveci
Tüm Yazıları
Faizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor?
28.10.2025
13

Önce son rakamlara bakalım: Merkez Bankası borç faizini yüzde 40,50’den 100 puanlık indirimle 39,50’ye çekti. Kısa vadeli tahvil faizi ise Merkez Bankası faizinin üzerinde işlem görerek yüzde 40,20’lerde geziniyor.

Bankaların uyguladığı ticari kredi faizlerinde ise aylık bazda son veri %54,04. Haziran ayında bu oran %63,19 seviyesindeydi. Bu arada şu notu da ekleyelim: Haziran ayında kısa vadeli tahvil faizleri %43 seviyelerinde geziniyordu.

Diyeceğimiz şu ki, kredi faizlerindeki düşüş tahvil faizlerine göre çok daha kuvvetli gerçekleşti. Lakin haziran ayında %46,0 olan Merkez’in faizinin de %39,5’e düştüğünü belirtelim.

Burada ise şu gerçek karşımıza çıkıyor: Merkez Bankası’nın faiz düşürüşü tahvil piyasasında yeterli karşılık bulamamış durumda.

***

Haziran ayında gerçekleşen enflasyon ile 12 ay sonrası beklenen “ortalama enflasyon” yüzde 29,98 düzeyindeydi. Bugün ise gerçekleşen enflasyon ile 12 ay sonrası beklenen enflasyon ortalaması yüzde 28,28…

Gerçekleşen enflasyon ve beklenen enflasyon oranında haziran ayına göre pek iyileşme olmamasına rağmen Merkez Bankası faiz indirimlerine devam etti. Fakat bu indirimler tahvil piyasasında karşılık bulmadı.

Gelin geçen yıla bakalım:

Haziran 2024:

MB faizi %50,00

Gerçekleşen ve beklenen enflasyon ortalaması %53,62

Kısa vadeli tahvil faizi ise %42-43 aralığında.

Tahvil faizlerinin oransal olarak düşük kalmasının nedeni beklenen enflasyondan kaynaklanıyor. Nitekim Aralık 2024’de ortalama enflasyon yüzde 37,08’e kadar sert bir düşüş yaşıyor.

Hatta Şubat 2025’de bile ortalama enflasyon %31,80’e düşerken tahvil faizlerinin de yüzde 38-39 bandına gerilediğine şahit oluyoruz.

Ve olanlar 2025 Mart ayında gerçekleşiyor.

İmamoğlu operasyonu ile tahvil faizleri bir anda yüzde 38-39 bandından yüzde 50’lere fırlarken Merkez Bankası da faizini yüzde 49-50 bandına çıkartmak zorunda kalıyor.

screenshot-2.jpg

Oysa o aylarda bile beklenen ve gerçekleşen enflasyon ortalamasında bir bozulma olmuyor. Buna rağmen piyasaların olumsuz tepkisi sert oluyor.

Bu da demek oluyor ki, faiz sorunu Merkez Bankası’nın para politikasından değil, adliye koridorlarından etkilenerek ortaya çıkıyor.

***

Grafikte durum net olarak görülmektedir. Merkez’in faizi ile tahvil faizi arasında olan makas artık kalmadı. Hatta Merkez’in faizi şu an tahvil faizinin bile üzerindedir. Bu demektir ki, son faiz kararı ile çok zorlama bir indirime gidilmiştir.

İmamoğlu operasyonu öncesi yüzde 38-39 bandına inen tahvil faizleri gerçekleşen ve beklenen enflasyonun düşmesine rağmen halen yüzde 40’ın üzerinde seyrederek eski güzel günleri aramaktadır.

Bu tabloya göre piyasaları etkileyen gelişmeler iktisadı değil siyasidir; yani adliyelik gelişmeler faizleri daha fazla etkilemektedir.

O zaman şu soruyu daha gür sesle soralım: Faizi Merkez mi belirliyor yoksa Adliye mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar