Türkiye'de yüzyıllık bir sorun çözülürken 100 yıllık parti CHP'nin düşürüldüğü duruma bakın.

Çıkışı "Ergenekon"da arayan marjinal bir yapıya dönüşme yolunda.
Durum, gerçekten vahim...
CHP değişim dalgasının önünde duramayacak ama bu kadar irtifa kaybetmesi de olacak şey değil.
Güvenlik güçlerinin tavrı eleştirilebilir ama CHP gibi Cumhuriyet'i kuran bir partinin, son birkaç yılda "dayak" yiyen bir organizasyona dönüşmesi garip değil mi?
Koca bir parti marjinal sol grupların, Ergenekon darbecilerinin kuyruğuna takılarak bu duruma geldi.
Bir dönem bu toplumun yüzde 42'sinden oy alan bir partinin milletvekilleri, üyeleri bugün sokakta "dayak yiyen, gaz yiyen" bir duruma düşürülmüşse biraz düşünmek gerekmiyor mu?
Acaba neden? Başa dönersek, CHP geleneğinin bu noktaya gelmesinde yine Kürt meselesi var. Bu açıdan da 90'lar tam bir "kırılma" noktası.
Hatırlayın, SHP'nin zamanın ruhunu okuyarak hazırladığı bir Kürt Raporu vardı.
Bugünlerde CHP'lilerin de çok sık sahip çıktığı bu rapor, o güne göre çok ileri şeyler söylüyordu ama ne yazık ki ne o gün, ne de bugün CHP'liler o raporun gereğini yapmadı. 

Kürt Raporu'nu yazanlara ne oldu? 
Daha önce de yazdım, çok basit bir sorunun cevabını merak ediyorum: O raporu kaleme alan, hazırlanmasına katkı sunan isimlere sonra ne oldu?
Hiçbiri CHP'de kalamadı. Kaleme alan Fuat Atalay daha o günlerde yolunu ayırdı, imza atan Eşref Erdem, Hikmet Çetin partiden uzaklaştı. Cumhur Keskin ise rahmetli oldu.
Bildiğim kadarıyla bir tek Deniz Baykal CHP'de kaldı. Onun da partiyi hangi noktaya getirdiğini herkes iyi biliyor.
Ayrıca, o rapora imza atan Fuat Atalay ve Eşref Erdem bugünkü "çözüm süreci"ne destek veriyor ama o raporla hiç ilgisi olmayan belki de okumayan Gürsel Tekin, Alaattin Yüksel gibi siyasi aktörler karşı çıkıyor. Bu işte bir gariplik yok mu?
O raporu yazan Fuat Atalay bakın bugün ne diyor: "CHP eğer sosyal demokrat ideolojiyi biraz olsun sahipleniyorsa ilerici, demokrat bir tutum alması gerekir.
CHP ne yazık ki bundan uzak duruyor. Eskiden siyaset yapmış biri olarak bu durumu büyük talihsizlik olarak değerlendiriyorum." İkide bir "Biz Kürt Raporu yazdık ve bedel ödedik" diyen CHP'lilere duyurulur.
O raporun arkasında durulmadığı için asıl Türkiye toplumu çok büyük bedeller ödedi.
Hem de o rapora "sahip çıkanlar"ın hükümet olduğu yıllarda. 1991-95 arasında SHP hükümet ortağıydı. "Aslan Sosyal Demokratlar"ın hükümet ortağı olduğu yıllar bu ülkenin en kanlı yılları oldu.
Aydınların katledildiği, faili meçhul cinayetlerin işlendiği, Alevilere yönelik Gazi ve Sivas Madımak'taki kirli tezgâhların kurulduğu, komutanlara suikastların düzenlendiği, Cumhurbaşkanı Özal'ın ölüme sürüklendiği o yıllarda "sosyal demokratlar" hükümet ortağı olarak ne yaptı?
Dünü unutmadan bugüne bakmak gerekiyor.
CHP bir an önce Ergenekon sarmalından çıkıp Türkiye gerçeğiyle yüzleşmeli.
CHP yönetimi farklı kesimlerin temsilinden oluşabilir ama tabanda ciddi oranda inanç ve düşünce özgürlüğüne, hukuka, Kürt meselesine duyarlı, sosyal demokrat bir kesim var. En azından onlar CHP'nin böyle aşağı çekilmesine artık izin vermemeliler.