Mahmut ÖVÜR
Şu sıralarda Irak-Suriye eksenli ilginç bir sürece giriyoruz... DAEŞ'e (IŞİD) karşı Tikrit'te başlayan, bir süre sonra da Musul'da başlaması beklenen büyük bir operasyonun nereye evrileceği meçhul. Umarız DAEŞ'i tezgâhlayan "Üst akıl" bu kez, başka bir çatışmanın, Şii-Sünni çatışmasının fitilini ateşlemez.
İran'dan yapılan açıklamalar, İran'ın Irak Ordusu ve Şii milisler üzerindeki hâkimiyeti bölgeyi bekleyen yeni tehlikeye işaret ediyor. İlginçtir, Sünni yayılmacılığından sık sık söz edenler nedense İran'ın özel kuvvetleri aracılığıyla bölgede yaptıklarına seslerini bile çıkarmıyor.
Bu gelişme, bölgedeki Kürt coğrafyasını ve o coğrafyayı da içine alan Türk-Kürt ittifakını ve doğal olarak son aşamaya gelen "Çözüm Süreci"ni de yakından ilgilendiriyor. Tıpkı DAEŞ'in ortaya çıkışı gibi... DAEŞ'in bir proje olduğu başından belliydi. Güçlenmesine de bilinçli biçimde göz yumuldu.
Öncelikli hedef, bölgede İslam eksenli bir siyasetin önüne geçip, Türkiye ile ilişkisini kesmekti. Bunun için vahşi DAEŞ öne çıkartıldı, Suriye'deki Esed'in kanlı diktatörlüğü dünyaya "makul" seçenek olarak sunuldu. Ama sadece o kadar değil... Daha önce de yazdım; DAEŞ, Kürtler ve Sünni sosyolojiyle Türkiye'nin arasını açmak için de bir aparat olarak kullanıldı. Bu yüzden önce Erbil'e sonra da Kobani'ye saldırdı. Amaç bir taşla birkaç kuş vurmaktı. Ama ne yazık ki bu gerçeği öncelikle görmesi gereken Kürt siyasi hareketi görmedi, görmek istemedi. Sürece, fırsatçı biçimde yaklaştı.
Bakın şimdi CIA Başkanı John Brennan ne diyor? "Esed devrildiğinde yerine kimin geleceğinden Washington endişe ediyordu." İyi de DAEŞ nasıl ortaya çıktı? Musul'un işgali neden bu kadar kolay gerçekleşti ve güçlenmesine kimler göz yumdu?
Brennan ne cevap verir bilemem ama bir süre önce Kürt siyasi hareketine yakınlığıyla bilinen Özgür Gündem gazetesinde, Ortadoğu'yu, bölgedeki Radikal İslamcıları ve Kürt hareketlerini yakından izleyen İngiliz Prof. Dr. Gilbert Achcar'in cevabı o "endişe"nin bir kılıf olduğunu gösteriyor.
Achcar şöyle diyor: "Suriye rejiminin barbarlığı, kullandığı şiddet önemli bir öfkeye yol açtı ve bu şiddet Sünnilerin gözünde bir Alevi yöntemi olarak görüldü. ABD barbarlığını bir avantaj olarak kullandıkları gibi Baasçı barbarlığı da avantaj olarak kullandılar. Bu avantajlar sayesinde kendi barbarlıklarını yarattılar."
Bu söyleşiyi yayınlayan da, aylarca "DAEŞ'i Türkiye destekliyor" diyen, bunu öne sürerek 6-7 Ekim vandalizminin oluşmasına katkı sunan Özgür Gündem gazetesi... Hâlâ da internet sitesinde duruyor. Söyleşi yapıp okumuyorlar mı acaba?
Prof. Achcar, şu gerçeğin altını da çiziyor: "Suriye rejimi de gerçekte onlara (IŞİD'e) asla saldırmadı. Petrol havzalarını kontrol ettiler. Suriye rejimi isteseydi havadan bombalayabilirdi ama yapmadı. Çünkü Suriye rejimi IŞİD'in gelişmesinden memnundu. IŞİD'in gelişmesi batıdan, Şam'a muhalif kesimlere verilecek desteği engelleyecek bir şeydi."
Kimmiş IŞİD'in güçlenmesinden memnun olan? Aylarca Türkiye aleyhine, Paralelcisinden Kürt siyasetine, CHP'lisinden ulusalcısına, hatta ABD yayın organlarına kadar hepsinin yürüttükleri propagandanın nedeni bu gerçeği saklamak.
Hepsinin yalan olduğu şu cümlede saklı: "IŞİD'in gelişmesi batıdan, Şam'a muhalif kesimlere verilecek desteği engelleyecek bir şeydi."
Acaba CIA şefinin ve İngiliz profesörün söylediklerini okuyanlar düne bakıp hiç utanıyorlar mı?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019